Neler oluyor bize?

Gerçekten neler oluyor bize?

Öyle şeyler yaşanıyor ki, hangi söz hangi cümle kurulsa boş artık. Kuruldu tüm cümleler, yazıldı her söz, her laf. Yazıyoruz, yazıyoruz, kızıyoruz, kızıyoruz, öfkeleniyoruz, öfkeleniyoruz orada kalıyor. Bir gram ilerlemiyor. Düzeleceği yerde daha da kötüye gidiyor. Her gün daha da kötüye gidiyor!!!

"Kendini her şeyin, herkesin sahibi sanan bir tür oluştu" demiş Barış Atay. Evet gerçekten kendini insan müsveddesi sanan, canilerin oluştuğu bir tür var artık. Daha geçen hafta mekana girmeye çalışan bir kişi kapıdaki adama kafa attı. Kapıdaki görevli adamı da kadını da öldüresiye dövüyordu. Ama ne dövme, nasıl bir öfke. O kadınla adama vururken sanki herkesi öldürmek istiyor gibi öfkesini dışa vuruyordu.

Gerçekten öfkesi korkutucu boyuttaydı.

Ve işte o öfkesini engellemeyen pisliklerin bir başka türü önceki gün de Onur Şener'in yaşam hakkı elinden aldı. Sadece istek şarkıyı bilmediği ve söylemediği için. Şaka değil ama bu utanç verici olaya da şahit olduk birçok olaya şahit olduğumuz gibi. Ayrıca bilse ne olur ki, o şarkıyı söylemek zorunda değil.

Ve benim aklım asla almıyor, gerçekten nasıl oldu tüm bunlar, bu olaylar ve evet nasıl gelindi buralara?

Kim bu tipler?

Herkes demek istemiyorum ama çoğunluk "Kim bu tipler" kategorisinde artık. O kadar öfkeli, o kadar sinirli, o kadar "Ben ne dersem o olacak işte o kadar!!"cı ki... Ve ben bu tiplerden artık gerçekten çok korkuyorum. Para, güç, öfke, "Ben ben ben" diye diye kadına, çocuğa, doğaya, hayvana, insana ve daha doğrusu her şeye hükmetmeye, emretmeye çalışıyor.

Bunlar bizim insanımız olamaz. Bunlar bizim görgülü, bilgili, ahlaklı, seviyeli insanımız olamaz. Biz böyle bir toplum değiliz. Özellikle son on yıl da oluşan bir insan kitlesi var ki aman aman. Ben bu tiplerin artık nereden çıktığını bilmiyorum. Kim yetiştirdi bu canileri ve nasıl bu hale geldiler?

Çok öfkeliyim. İnanın yazıp yazıp siliyorum. Ağzıma ne gelirse söylemek bile boş. Zaten yıllardır yazıyoruz, söylüyoruz, konuşuyoruz ne oluyor ki! Daha da beter. Daha da fena. Daha da kötü.

İstediği notu vermedi diye öğretmen öldüren, istediği raporu vermedi diye doktor öldüren, yol vermedi diye trafikte insan öldüren, boşanmak istediği için karısını öldüren bir tür oluştu.

Olmuyor işte olmuyor. Ne desek olmuyor. Ne yapsak olmuyor. Ve her gün yeni bir olaya şahitlik ediyoruz. Herkes bir şey söylüyor ama artık adalet istiyoruz. Allah aşkına Onur Şener'in kızına kim ne diyecek, ne anlatacak mesela? Şöyle mi denecek; "Kusura bakma baban istek şarkıyı söyleyemediği için öldürüldü!"

Yahu sizin aklınız alıyor mu böyle saçmalığı. O küçücük çocuk büyüyünce bunun öfkesini yaşamayacak mı? Yok benim aklım almıyor. Aklım durdu, beynim durdu. Çalışmıyor. Bu toplumda yaşananları benim aklım almayacak. Ve bunun duru nerede yaşanacak ben en çokta onu merak ediyorum!!!

Yazık bu insanlara, yitip giden yüreklere yazık.

Diz boyu cehalet, anlamsız bir öfke ve aşırı bir ahlaksızlık hakim

Son yıllarda, "Mekanlardaki bir kesim inanılmaz farklı. Kadını, adamı çok başka. Tuhaf tipler var. Ve aşırı saygısızlar" diye diye ve daha fazlasını konuşuyoruz kendi aramızda inanın. Bizler de kusura bakmayın yılda bir kere dışarıya çıkan insanlar değiliz.

Uzun yıllardır bu sektörde hem çalışan, hem gezen biri olarak şunu çok net söyleyebilirim ki, gece gezmeye çıkan korkunç bir kesim oluştu. Ve bu kesim, "Benim param var. Ben para harcıyorum, buraların sahibi benim" tadında dolaşıyor.

Evet geçmiş zamanda da çok parası olan bir kesim sabahlara kadar mekan mekan dolaşırdı. Fakat hepsi racon bilir, yol, yordam bilirdi. Ahlaklı ve saygılı insanlardı. Kime nasıl davranacaklarını, mekanlarda neler yapacaklarını bilirdi. Elbet taşkınlık yapanlarda vardı. Ama inanın bir elin parmağını geçmez, onlara da böyle her şey müsaade edilmezdi.

Şimdi bazı mekanlar, "Parayı bu tipler harcıyor" diyerek şimdi yürüyen bu kesime her şeye izin veriyor. Hayır efendim olmaz öyle şey. Eskiden her şeyin, her mekanın bir davranış şekli vardı.

Kıyafet kuralı vardı.

İşte o kesim yani saygılı, racon bilen bir kesim elini eteğini çekti bu tür oluşunca. Sonrasında da korkunç bir kitle daha doğrusu parayı nereden bulduğu belli olmayan bir kesim sektörü ele geçirdi. Gece hayatında da para harcadıkları için yer buldular.

Ve geldiğimiz nokta budur!

Yıllardır yazıyorum. Özellikle ben ve benim gibi yazarlar yeme-içme hayatının değiştiğini, müşterinin değiştiğini yazıyoruz. Bu olayların buralara geleceği belliydi. Ve daha da fenalarını yaşamamak için bir an önce adalet gelmesi gerekiyor. Yoksa önümüzdeki günlerde daha çok olaya şahitlik edeceğiz gibi geliyor bana. Allah korusun ama ben hiç iç açıcı görmüyorum.

Çünkü üzgünüm ama günümüzde diz boyu cehalet, anlamsız bir öfke ve aşırı bir ahlaksızlık hakim. Allah sonumuzu hayır eylesin.

Bravo Haluk

Haluk Levent'i anlatmama gerek yok. Son yıllarda Ahbap sayfasıyla sayısız yardımlar yapıyor. Dün akşam da Kuruçeşme Arena'da konseri vardı.

Ve konsere çıkmadan önce, "Bu konserde tarafıma düşen gelir müzisyen kardeşim Onur'un küçük kızının tüm eğitim masrafları için harcanacak. Bu akşam Onur Şener için söyleyeceğiz şarkılarımı" dedi.

Gerçekten Allah ailesine sabır versin. Ben böyle bir acıyı düşünemiyorum. İnsanın düşündükçe, yıllar geçtikçe "Nasıl olur?" diyeceği saçma ötesi bir kayıp.

Kelimeler o kadar yetersiz ki, Haluk Levent gibi birçok ünlü isim de bunun gibi harekete geçecek belli ki, ama öfkemiz soğur mu bilemem ama bir nebze olsun su serper.

Neler oluyor bize?

Diz boyu cehalet, anlamsız bir öfke ve aşırı bir ahlaksızlık hakim

Bravo Haluk

Diğer Yazılar