Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ebru Gündeş-Reza Zarrab-Hadise üçlüsünün olayı bitmez.

        Herkes bu olayı konuşuyor. Mevzu daha da derinleşiyor. Bitmiyor, bitemiyor.

        Ve çoğunluk Ebru Gündeş'i merak ediyor. Taş olsa çatlar. Hiçbir açıklama yapmıyor.

        Herkesin hakkında bir fikri var. Herkes olayın detaylarını merak ediyor. Fakat Ebru Gündeş susuyor. Asla konuşmuyor.

        Memleket her sorunu bırakmış Ebru Gündeş-Reza Zarrab-Hadise üçlüsünü konuşuyor. Reza Zarrab, Hadise ikilisinin yazışmaları, konuşmaları ortaya çıktı.

        İkilinin fotoğrafının mahkeme dosyasında yer aldığı bile söyleniyor.

        Ve tüm bunlara karşı Ebru Gündeş her detayı biliyor ama susuyor. Peki nereye kadar?

        Sanırım sonsuza kadar. Çünkü Ebru Gündeş'i yıllardır tanıyan biri olarak şunu çok açık ve net söyleyebilirim ki hakkında yapılan konuşmalara asla cevap vermez. Geçmişte de vermezdi, şimdi de vermez. Ki kendisi en son Günay sahnesinde Demet Akalın'ın, "Hakkında bir sürü şey söyleniyor. Ama hiçbiri doğru değil" demesine karşı, "Ben alışkınım. Hakkımda yıllardır konuşuyor. Hiç cevap vermedim, vermeyeceğim" dedi.

        İyi de kolay mı?

        İnsan bir yerde çatlar, patlar. Yeter artık der.

        Ama yok o susuyor. Ama keşke bu konu hakkında bir açıklama yapsa da tüm konuşanları sustursa. En azından tek bir cümle yetecektir.

        Çünkü WhatsApp yazışmaları, fotoğraf iddiası var deniyor ama Hadise tüm bunları reddediyor. En azından tek bir cümle... Hem tüm memleketi de rahatlatacaktır...

        Belki biraz da kendisi rahatlar. Dediğim gibi, insan taş olsa çatlar.

        Memlekette kendisini konuşmayan bir kişi yok neredeyse.

        Sorumlular tutuklandı ama yetmez

        Sorumlular tutuklandı ama yetmez
        0:00 / 0:00

        Bunlar insan olamaz.

        Bunlar cani... Vicdansız. Bunlar bir anne, baba evladı olamaz.

        Konya'daki hayvan barınaklarından gelen görüntüler dehşet. İzleyemedim ne yalan söyleyeyim. Barınaklardaki görevlinin biri, daha doğrusu cani, kürekle köpeğe vuruyormuş. Bir başkası tasmasından çekip sürüklüyormuş. Okuyorum, dinliyorum ama izleyemiyorum. Korkunç değil mi?

        Bu görüntüleri çocuklar izliyor. Herkes izliyor. Olacak iş mi?

        Allah aşkına bunlar nasıl insan. Daha doğrusu insan olamaz. Tutuklanmışlar ama yetmez ki!!!

        O kadar çok şey yazmak istiyorum ki ama yazamıyorum. Yaptıkları vahşetin açıklaması yok. Yaptıkları vahşetin nedeni yok. İnsan değiller. Sevgisiz büyümüşler.

        Başları okşanmamış.

        Hayvan sevgisi işlenmemiş. Bunlarda doğa sevgisi de yoktur. Bunlar sevgiden anlamaz ki!!!

        Gerçekten...

        Bi de o canilik yaptıkları hayvanlar sayesinde karınlarını doyuyorlar. Düşünün o hayvan barınağında çalışıp para kazanıyorlar. Ama onlara eziyet ediyorlar. Gerçekten anlamak mümkün değil. Benim aklım, mantığım durdu bizim insanımıza. Yok durdu. Bu arada bu görüntüler ilk de değil. Daha önce kaç kez yaşandı tüm bunlar. Ama sonu gelmiyor görüyorsunuz. Hep daha fena, daha korkunç bir şekilde bir başka olay yaşanıyor.

        Ve artık gerçekten sadece tutuklanma değil daha da ağır cezalar gelmeli. Yeter!!!

        Yeter sürekli birileri adına utanmaktan yorulduk yeteer.

        Sahte doktor mu?

        Sahte doktor mu?
        0:00 / 0:00

        Güler misin ağlar mısın?

        Komedi gerçekten. Memleket, Allah rahmet eylesinLevent Kırca'nın "Olacak O Kadar" skeçler gibi.

        Bu gözler, devlet hastanesinde 1 yıl çalışan sahte doktoru da gördü ya pes.

        Tekirdağ'da Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde yaklaşık bir yıldır pratisyen hekim olarak görev yapmış. Allah'tan birileri şüphelenmiş de on yıl falan doktorluk yapmamış.

        Gerçekten gülüyorum artık.

        E biz kime güveneceğiz. Kendimizi, evladımızı, anamızı, babamızı kime emanet edeceğiz!!!

        Şu konuları konuşmak bile daha keyifli

        Şu konuları konuşmak bile daha keyifli
        0:00 / 0:00

        Hayvan düşmanı caniler.

        Sahte doktorlar derken ben tekrar magazin gündemine ışınlanmak istiyorum.

        Öyle ya da böyle daha keyifli. Mesela en sevmediğim mevzuların başında gelen, "Yılbaşında kim ne kadar ücret alacak?" Konusu bile daha güzel ne yalan söyleyeyim.

        Evet para-pul mevzusu konuşmayı sevmiyorum ama gerçekten daha güzel ya... Öbür türlü delireceğim yoksa bu pisliklerle aynı dünyada aynı havayı solumaktan.

        Özcan Deniz 3 milyon, Sibel Can 1,5 milyon, Seda Sayan 850 bin, İbrahim Tatlıses 1,5 milyon, Yıldız Tilbe 1 milyon alıyormuş bak.

        Evet ya. Biz zenginin parası, züğürdün çenesini yorar mevzularımıza geri dönelim. Tabii bu memlekete yaşıyoruz, olan biteni görüyoruz. Farkındayız ama harbiden bu saçma sapan para mevzuları bile diğer konulardan daha cazip geldi.

        Ha bu arada bu paraların çoğu doğru mu değil mi onu vergi listesi açıklandığında göreceğiz inşallah. Ya da yılbaşı gecesi vergi denetmenleri mekanların kapısına gittiğinde.

        Diğer Yazılar