Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HABERİ New York Times’ta okumasam hiç aklıma gelmezdi.

        Türk ordusuna karşı hain ve alçakça bir savaş yürüten PKK/PYD teröristleri, birbirleriyle Türkiye sayesinde haberleşiyormuş.

        NYT muhabiri, Suriye’nin kuzeyine gitmiş ve PKK/PYD teröristleriyle görüşmeler yapmış.

        Amerikan gazetesinden ilgili bölümü aynen aktarıyorum:

        “Mr. Gherde (YPG komutanı), Samsung tabletini çıkardı ve internet üzerinden bir askeri haritaya bağlandı. Çok şükür ki, kendisinin düşmanı olan ülkenin GSM kuruluşu Turkcell’in sayesinde güçlü bir sinyalle, sorunsuzca. Ve haritadan bir komuta merkezinin yerini işeretledi. 3.5 kilometre yani yaklaşık 2 mil uzaklıkta. Bulunduğumuz yerden de açıkça görülebilen bu kamp, tüfek atış mesafesinin dışındaydı. Hatta YPG’nin elindeki 50’lik ağır makineli tüfeklerin bile menzilinin ötesinde.”

        New York Times’ın haberinden de açıkça anlaşılacağı gibi, PKK/YPG teröristleri, Türk ordusuyla çatışırken, iletişimlerini Türkiye’nin GSM şebekesi üzerinden gerçekleştiriyor.

        Bir anlamda “teröriste” istemeden de olsa destek oluyoruz.

        Acaba Turkcell ve diğer GSM operatörlerimiz, bu hatları tespit edip devre dışı bırakacak teknolojiye sahip değiller mi?

        Her şeyi başarıyla dinleyen “istihbaratçılarımız”, bu terörist iletişimini engelleyemiyorlar mı?

        ***********

        MESELE BEYİNDE

        YİNE akıl mantık dışı bir kaza.

        Yine ölen vatandaşlarımız.

        Hem de sabah sabah işe gitmek için, okula gitmek için, güne başlamak için bekledikleri otobüs durağında.

        “Kaza bu, olur” diyeceksiniz.

        Olur elbet ama böylesi olmaz, olmamalı.

        Otobüsü kullanan kişi de, bunların bağlı olduğu dernek mi ne haltsa onun başkanı da ortak açıklama yapıyor.

        Bu otobüslerde beyin diye bir şey varmış. O arıza yapmış.

        Otobüs yepyeni ve bunlardan 400 küsur tane daha yollara çıkmış bugünlerde.

        Hadi diyelim ki otobüsün beyni arıza yaptı.

        Peki sürücünün beyni de mi aynı anda arızaya geçti?

        Niye durağa dalarsın?

        Git başka bir otobüse arkadan çarp, biraz mala zarar gelsin, dur orada.

        Ya sürücünün beyni de arızada ya da yanlış formatlanmış.

        Belki de beynindeki yazılım diyor ki: “Mala gelirse parasını senden keserler, cana gelirse bir şey olmaz. En fazla üç gün içeride kalırsın.”

        Olabilir mi?

        Bilemem.

        Otobüsün beynirde bir sorun var mı, ortaya çıkacak.

        Ama biyolojik beyinlerde sorun olduğu çok aşikâr.

        ***********

        BU ŞOFÖRLER NE KADAR YETKİN?

        OTOBÜS şoförleriyle ilgili daha önce de sorduğum bir başka soruya geçelim şimdi de.

        Yanıt gelmez ya, biz yine de sormuş olalım.

        Bizim memlekette ticari maksatlı kullanılan araçların sürücüleri, özellikle de ağır vasıta sürücüleri ne kadar yetkin?

        Vites değiştirmeyi, sağa sola dönmeyi, frene basmayı biliyorsan bu araçları kullanma hakkına sahip olmak normal mi?

        Daha önce de sordum, bu arkadaşlara kaza anında ya da riskin belirdiği anlarda neler yapmaları gerektiği öğretiliyor mu?

        Bu profesyonel sürücüler, can taşıyanlar, can alabilecek ağırlıklarla şehir içinde ve dışında fink atanlar, acaba hiç kaza olasılıklarının canlandırıldığı simülatörlerde eğitim görüyorlar mı?

        Tabii ki görmüyorlar.

        Alıyorlar bir ehliyet, çıkıyorlar tonlarca ağırlıktaki kamyonlarla, onlarca kişiyi taşıyan otobüslerle yola.

        Sonra?

        Sonrası kaza.

        Vah vah vah.

        Kaza bu. Ne yapalım?

        ***********

        KAMUYA TOPTAN HAKARET

        ADNAN Oktar isimli zat ve beslediği kedicikler, iyiden iyiye zıvanadan çıktılar.

        Playboy TV benzeri bir yayıncılıkla “din bezirgânlığını” bir araya getirdikleri yetmiyormuş gibi, son günlerde işin içine Cumhurbaşkanı’nı bile dahil ederek zırvalamaya başladılar.

        Ve en sonunda Diyanet İşleri Başkanı’nın kendilerini eleştirmesi üzerine, Diyanet İşleri Başkanı’na saldırıya geçip “Sen maaşını genelev kadınlarından toplanan vergiyle alıyorsun” diyecek kadar gözlerini döndürdüler.

        Çok açık ki, bu hakaret yalnızca Diyanet İşleri Başkanı’na yönelik değil.

        Türkiye’de maaşını devletten alan tüm bürokratları, tüm milletvekillerini, bakanları ve aklınıza kamuya hizmet eden kim geliyorsa hepsini aynı çuvala tıktılar.

        Diyanet İşleri Başkanı, Oktar için “Akli dengesi bozulmuş” diyor.

        Ne zaman sağlamdı onu bilmiyorum ama eğer bozuksa bile biz bu bozukluğu çekmek, tüm kamu çalışanları bu hakaretleri yutmak zorunda mı!

        ***********

        İSTİFA VE İSTİFRAĞ

        İNGİLTERE’de bir bakan istifa etti.

        Kendisine yönelik bir soru önergesini vaktinde yanıtlamayarak İngiltere Parlamentosu’na saygısızlık ettiğini söyleyen Lord Bates, görevi bıraktı.

        Biraz abartılı bir istifa durumu olsa da örnek bir durum.

        Acaba biz kendi ülkemizde böyle onurlu istifalar ne zaman göreceğiz?

        Mesela yukarıdaki otobüs kazasında beyni arızalı olan otobüsün beynini programlayan kişi istifa edecek mi?

        O fabrikanın üretim müdürü istifa edecek mi?

        Bu otobüse uygunluk belgesi veren kurumun başkanı istifa edecek mi?

        Hadi onu geçtik, Konya’da yol kenarına bırakılıp aylarca orada duran panonun düşmesi sonucunda bir çocuk hayatını kaybedince o panoyu oraya koyan, koyduran, aylarca “Bunun burada ne işi var?” diye sormayan biri istifa edecek mi?

        Yoksa yüzsüzce “Benim haberim yok” mu diyecek sorumlular?

        Bu yüzsüzlük nereye kadar sürecek?

        Biz herhangi bir gün, herhangi bir olayda “Benim sorumluluğum var. Hata yaptım” diyen birine rastlayacak mıyız?

        Onlar istifa yolunu tercih etmezken, biz bu yüzsüzlükler karşısında istifrağ mı edeceğiz!

        ***********

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Yüz verilen delinin halıya pislemesine izin verilmediği zaman.

        Diğer Yazılar