Yeni nesil Kubi'ler
Gençler hatırlamaz ama belki duymuşlardır. Bir dönem Türk siyasetinde “Fırıldak Kubi” adında bir olay vardı.
Makam uğruna o parti bu parti gezen, hiçbir ideolojisi veya siyasi ilkesi olmadan siyaset yapanlara takılan bir isimdi ve adını bir milletvekilinden almıştı.
Afyon Milletvekili Kubilay Uygun’dan.
Kubilay Uygun siyasi hayatına CHP’de başlamış, ANAP’ta devam etmiş, sonrasında DSP’den milletvekili olmuş, oradan DYP’ye, ardından da MHP’ye transfer olmuştu.
2 yıl önce de intihar ederek yaşamına son vermişti Kubilay Uygun.
Bazı belediye başkan adaylarının adını duyunca rahmetle andım Fırıldak Kubi’yi.
Türkiye’de her şey değişiyor gibi görünüyor.
Yeni bir sistem, yeni bir rejim, yeni bir Türkiye deniyor.
Ama aslında pek bir değişim yok.
Şapı kaynatınca olmuyor şeker.
Yeni nesil siyasetçi eskiye çeker...
Yaşasın yeni nesil Kubiler.
***
Ne zor bir iş
Düşündüm de, siyasi parti lideri olmak ne zor iş.
Özellikle de yerel seçim zamanı.
Türkiye’de 30 büyükşehir, 51 il, 519 büyükşehir ilçe, 400 ilçe ve 397 belde ve kasaba belediyesi var.
Toplamı 1397 belediye.
Milyonlarca insanın yaşadığı, milyarlarca lira bütçeye sahip 1397 belediyeye güvenilir, çalıp çırpmayacak, namuslu ve aynı zamanda iş yapma kapasitesine sahip, bu belediyeleri bihakkın yönetebilecek, yaptığı işlerle partiye zarar vermeyecek, partiyi rezil etmeyecek 1397 adet “doğru düzgün” adam bulacaksınız.
Bunlar hem halkın güvenini kazanacak hem de liderin ve partinin.
Çok zor bir iş.
Bir düşünün bakalım.
Bulabilir miydiniz?
***
Rüzgar santralleri sökülmeyecek miydi!
Adı artık İstanbul Havalimanı olan 3. havalimanının hemen yanı başında bir grup rüzgar enerjisi santrali vardı.
Bir havalimanının burnunun dibinde olması gereken son şey yüksek kuleleriyle rüzgar santralleri olduğu için de, havalimanı yapıp işletecek olan Kolin İnşaat öncülüğündeki konsorsiyum birkaç ay önce bu rüzgar santrallerini satın aldı.
Söküp taşıyacaklardı.
Havalimanı için hayati olan bu konuda konsorsiyum 25 milyon dolara yakın bir para ödedi ki, bu aslında ederinden de fazla bir miktardı.
Dün İstanbul Havalimanı’nın oradan geçerken bir de baktım ki, rüzgar santralleri hâlâ yerli yerinde.
24 gün sonra Atatürk Havalimanı kapanacak ve bütün uçuşlar yeni havalimanından yapılacak.
Ve güvenlik gerekçesiyle sökülmesi gerektiği için satın alınan santraller yerli yerinde duruyor.
Nedenini merak ettim.
***
Yanal, Fenerbahçe’nin Terim’i olur
Fenerbahçe yönetimi göreve başladığı zaman taraftarlardan “Ersun Yanal teknik direktör olsun” baskısı vardı.
Zaten büyük oranda taraftar desteğine dayanarak Aziz Yıldırım’ı devirmeyi başaran yönetim Ersun Yanal’ı getirebilir ve “Taraftar istiyorsa biz yaparız” mesajı verebilirdi.
Ancak yeni yönetim bu baskı ve talebe boyun eğmedi ya da kulak asmadı.
Belki de “Daha büyük ufuklar, daha büyük hedefler” mesajı vermek ve güçlü yönetim imajı çizmek istiyorlardı.
“Ersun Yanal gündemimizde yok, asla düşünmüyoruz” tarzı bir açıklama yaptılar.
Ve Fenerbahçe futbol takımı şu sıralar başarısız.
Düşme hattının hemen üzerinde.
İddialar o ki, Ersun Yanal ile görüşmeler başlamış.
Sadece sözleşme süresi üzerinde anlaşamamışlar.
Şimdilik.
Bu bir yönetimin yapabileceği en kötü iştir.
Eğer böyle yaparlarsa bundan böyle ortalıkta “Bu kulübü biz yönetiyoruz” diye dolaşmalarının alemi yoktur.
***
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Başkasının değil kendi adam olmamızla ilgilendiğimiz zaman.
