Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bilim insanlarımız bir türlü inceleyip açıklamıyorlar ama COVID 19’a neden olan SARS CoV-2 virüsünün çok ilginç bir Türk mutantı var artık.

        Kimse yazmaz ise ben bu konuda bir makale yazıp Lancet’te yayınlayacağım.

        Sars CoV-2’nin Türk mutantı şimdiye kadar hiçbir virüste görülmedik özellikler içeriyor.

        Ve bilim dünyası farkında olmasa bile Türkiye’yi yöneten bilimsel kafa bunun çok farkında.

        Bu yeni Türk mutantının özelliklerini şöyle:

        1. Okullarda bulaşıyor, iktidar partisi binalarında bulaşmıyor.

        2. Lokantalarda yarım saat mesafeli otursanız bile bulaşıyor, iş yerinde bütün gün yan yana masalarda çalışsanız bile bulaşmıyor.

        3. Özel otomobilinizle komşu vilayete gitseniz bile bulaşıyor, toplu taşımada 2 saat g.t g.te yolculuk yapsanız bile bulaşmıyor.

        4. Yazlık evinizde denize girerseniz bulaşıyor, otellerde denize girerseniz bulaşmıyor.

        5. Deniz kenarında bankta oturursanız bulaşıyor, deniz kenarındaki milyonluk teknede oturursanız bulaşmıyor.

        6. Vatandaş olarak bayram ziyaretine giderseniz bulaşıyor, parti teşkilatı olarak bayramlaşırsanız bulaşmıyor.

        7. İktidar destekli takımların tribünlerinde bulaşmıyor, iktidarın desteklemediği takımların tribünlerinde bulaşıyor.

        8. Birbirini tanıyan 2 kişinin bindiği otomobille şehirlerarası yol giderken bulaşıyor, birbirini tanımayan 200 kişinin bindiği uçaklarda bulaşmıyor.

        REKLAM

        9. Camide bulaşmıyor, sıradan vatandaş cenazesinde bulaşıyor.

        10. İşçi Bayramını kutlamak isteyenlere bulaşıyor, İsrail’e kızanlara bulaşmıyor.

        11. Futbolcuları risk altına sokuyor ama sağlık çalışanlarının eşlerini uzun süre riske atmıyor.

        Bilim tarihinde böyle bir virüs görülmediğinden eminim.

        Bu kadar seçici bir virüs.

        Öyle bir virüs ki sanki aklı varmış gibi davranıyor.

        Ya da birileri bizim aklımız yokmuş gibi.

        Ya virüs çok akıllı ya da…

        Her ikisi de araştırmaya değer.

        Acıyın bize

        Acıyın bize
        0:00 / 0:00

        Prof. Zafer Kurugöl’ün bugün Habertürk’e anlattıklarını okuyun lütfen.

        Çok doğru bir cümle ile bilim dünyasının ortak fikrini özetlemiş.

        “Tarih değil hedef belirlenmeliydi.”

        Dün apar topar açıklanan kararlarla ve genelgelerle açılma koşulları belirlendi.

        Bilimsellik yine sıfır.

        Bilim dünyasının neredeyse artık hemfikir olduğu “Lokantalar bir numaralı bulaş merkezi değil. Bulaşma asıl olarak işyerleri ve toplu taşımada meydana geliyor” gerçeğine rağmen lokantalar kapalı kaldı ama iş yerleri açık.

        Esnek mesai yok, toplu taşımalar lebalep.

        65 yaş üzeri “Bari yazlığıma gideyim artık” dese izne tabii.

        Test sayıları azaltılarak sağlanan vaka düşüşü ile kendimizi kandırmaya devam ediyoruz ve dünyayı kandırabileceğimizi zannediyoruz.

        Yazık bu millete.

        Gerçekten yazık.

        Bu kadar kötü yönetilmeyi hak etmiyoruz.

        Hamas aslında İsrail'dir

        Hamas aslında İsrail'dir
        0:00 / 0:00

        Gençler hatırlamaz ama eskiden Filistin meselesi İslamcıların değil, dünyadaki solun ve insan hakları savunucularının desteklediği bir mesele idi.

        İslamcıların Filistin meselesi ile bir bağı yoktu ya da çok zayıf bir bağı vardı.

        İsrail karşıtlığı ve Filistin’i destekleme evrensel solun tavrıydı.

        O dönemde İsrail’in haksızlığı ve Filistinlilerin haklılığını uluslararası düzeyde savunan çok sayıda Batılı örgüt ve geniş bir entelektüel kesim vardı.

        Sonra işler yavaş yavaş değişti.

        Bu değişimin adı ise Hamas oldu.

        Hamas’ın ortaya çıkışı Filistin sorununu başka bir mecraya taşıdı.

        Aslına bakarsanız İsrail ve Hamas birbirlerine çok yakışıyorlar.

        Ve artık biraz aklı başında herkes biliyor ki, Hamas İsrail’in oluşturduğu bir enstrüman.

        Hamas’ı kuran, kurduran, destekleyen aslında İsrail istihbaratı.

        Dünyaca kabul görmüş ve saygın Filistin Kurtuluş Örgütü yerine Hamas’la mücadele etmek İsrail’in işine geldi.

        Bu yüzden de Filistin’deki laik sol gruplarla mücadelesinde İsrail istihbaratı Hamas’ı gizlice destekledi.

        Özellikle konumu nedeniyle önemli ve kritik Gazze’den Filistin Kurtuluş Örgütü’nü kovmasını sağladı.

        Sonrasında Hamas’ın radikal İslamcı karakteri Filistin sorununun terörize edilmesine neden oldu.

        Hamas ve İslami cihadın kör saldırıları ve intihar eylemleri İsrail’in “Öz savunma hakkı” gibi görülerek devlet terörüne gerekçe haline getirildi.

        Filistin Kurtuluş Örgütü gücünü korumuş olsa, bugün Filistin meselesi çok farklı bir noktada olur, İsrail bu kadar rahat hareket edemezdi.

        Şimdi artık çok açık ki, Filistin Kurtuluş Örgütü yerine Hamas’ı desteklemek aslında İsrail’i desteklemekti.

        Siyasal İslam ne yazık ki İsrail’in bu tuzağına düştü.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Kendi aklı olmayanların sürekli bir üst akıl aradığını anladığımız zaman.

        Diğer Yazılar