Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İngiltere, mal sahibi sayıldığı futbolda 55 yıl sonra ilk kez finalde.

        Futbolun ana vatanı, dünyanın en iyi, en kaliteli liginin ev sahibi ülke 1966’dan bu yana elde edemediği milli başarıya ilk kez bu kadar yakın.

        Finalde İtalya ile karşılaşacaklar ve her iki takım da sonuna kadar hak ederek finale geldiler.

        Hafta sonunda bizi şahane bir final maçı bekliyor olacak.

        İngiltere’yi yarım asır sonra finale taşıyan milli teknik direktör Gareth Southgate ise şu günlerde İngiltere’nin milli kahramanı.

        Son Dünya Kupası’nda finalin kapısından dönmüştü. Bu kez finale taşıdı takımı.

        Tüm İngiltere bu başarının baş mimarı olarak onu görüyor.

        Bundan 3 yıl önce, 2018’de İngiliz Milli Takımı’nın teknik direktörü için şunları yazmıştım:

        Gareth Southgate, bir süre önce İngiltere’de üst düzey bir antrenör kursuna kaydoldu ve elit antrenör kursuna gitmeye başladı.

        Milli takım antrenörünün teknik direktörlük kursuna başlaması İngiltere’de garip karşılandı ve medyada alay konusu haline geldi.

        Tabii İngiliz medyası bunu Southgate’e sormadan edemedi.

        Southgate’in yanıtı müthişti:

        ‘Benim milli takımımın oyuncuları dünyanın en üst düzey kulüplerinden geliyorlar. O kulüplerde dünyanın en iyi hocaları ile çalışıyorlar. Guardiola, Kloop, Mourinho ile antrenman yapan, onlardan taktik alan oyuncuların karşısına çıkarken, oyuncularımın saygısını kazanacak kadar bilgili olmalı, takımlarındaki hocalardan aşağıda olmadığımı kanıtlayacak donanımda olmam lazım. Eğer bir takım hocasının bilgisine saygı duymazsa, o hocanın takımı başarılı olamaz. Ben de bu saygıyı bilgimle hak etmek için kendimi geliştirmeye çalışıyorum’”

        REKLAM

        Bir yıl önce Dünya Kupası’nda finalin kapısından dönmüş bir teknik adam, kendini geliştirmek için elit teknik direktör kursuna gitmekte bir beis görmüyor.

        Acaba Türkiye’nin “Büyük” teknik direktörlerinden biri gelişmesini sürdürmek için böyle bir kursa gider miydi diye düşünmeden edemiyor insan. Gelişmeye, yenilenmeye kompleksiz biçimde açık olmanın başarıya ne kadar etkisi olduğunu da.

        Tabii şimdi merak ettiğiniz bir şey de Gareth Southgate’in maaşı olacaktır.

        İngiltere’nin teknik direktörü geçen seneye kadar 3 milyon pound maaş alıyordu.

        Geçen sene İngiliz Futbol Federasyonu pandeminin de getirdiği yükler nedeniyle tasarruf tedbirleri uygulamaya koydu ve Southgate’in maaşında da yüzde 30’luk bir indirime gidildi.

        2 milyon pounda düşürüldü.

        Tabii bu vergi öncesi.

        Vergilerden sonra finalist teknik direktörün eline geçen para hemen hemen 900 bin pound.

        Yani bizim milli teknik direktörümüz Şenol Güneş’in hemen hemen üçte biri.

        Milli Eğitim'in bir büyük ayıbı

        Milli Eğitim'in bir büyük ayıbı
        0:00 / 0:00

        Şanlıurfalı genç bir sporcu kızımız Merve Akpınar, sporcu olabilmek için yaşadığı zorlukları anlatınca birkaç gün önce herkesin gündemine geldi.

        Yurt içinden ve yurt dışından epey bir destekleyen oldu, yaşadığı sıkıntıları aşması için elinden geleni yapma sözü verdi kızın azmine hayran olanlar.

        Genç sporcu hem kızlara yönelik toplumsal baskıdan, hem de spor konusunda okulundaki fiziksel yetersizlikten söz etti.

        Ve dün Merve bir grup gazeteci ile okuluna gitti.

        Kendisine söz verilen yardımları okuluna yönlendirmek, okuduğu İmam Hatip Ortaokulu’na spor tesisleri kazandırabilmek umudu içindeydi.

        Ve ne oldu biliyor musunuz!

        Merve okuluna sokulmadı.

        Çünkü okulun bağlı olduğu Haliliye Milli Eğitim Müdürlüğü böyle bir talimat vermişti.

        Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili pek çok suçlama, pek çok eleştiri var.

        Pandemi dönemi kararsızlıklarını, aksaklıklarını bir tarafa bıraksak bile Kuran Kursları ile ilgili Bakanlığın bilgisizliği ve sorumsuzluğu son derece tartışmalı konular.

        Ama Merve’nin okuluna alınmaması da en az onlar kadar vahim bir durum.

        Ve bir Bakanlık için büyük ayıp.

        Sanki demokratik bir ülke gibi

        Sanki demokratik bir ülke gibi
        0:00 / 0:00

        Sağlık Bakanlığı, Covid-19 geçirenlere tek doz Biontech aşısını yaptıranların, özellikle uluslararası seyahat sıkıntısı yaşayacaklarına ilişkin uyarımız üzerine, karar değiştirdi ve bu yurttaşlarımıza da 2. doz aşı uygulama kararı aldı.

        Sağlık Bakanlığı Türkiye’de özellikle salgın ve salgınla mücadele konusunda eleştiriye en açık ve hatta genelde de eleştiriye belki de tek açık bakanlık.

        Eleştirilerden pay çıkarma ve gerekiyorsa düzeltme ve düzenleme yapma konusunda çok iyi bir iş çıkarıyor.

        Sanki Türkiye’nin değil de demokratik bir ülkenin Sağlık Bakanlığı imiş gibi davranıyor.

        Bize medeni bir ülkede yaşıyormuşuz hissini yarattığı için bile takdiri hak ediyorlar.

        Vatandaşlara tavsiyem ise şu olacaktır.

        Covid-19 geçirenler için tek doz aşı yeterli.

        Bu nedenle eğer yurt dışı seyahat planınız yok ise boşu boşuna 2. doz olmanıza gerek yok.

        Tek doz sizin için yeterli.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        En çılgın projenin yurttaşları mutlu bir ülke oluşturmak olduğunu anladığımız zaman.

        Sinovac'ta 4. faz sonuçları belli oldu

        Sinovac'ta 4. faz sonuçları belli oldu
        0:00 / 0:00

        Sinovac'ın Coronavac isimli aşısının etkinliği tüm dünyada tartışılırken ve tam da Singapur, Sinovac'la aşılanmış olanları aşılanma listesinden çıkarıp bu aşıyı "Aşıdan saymadığını" gösterirken Sinovac'ın Coronavac aşısı ile ilgili ilk 4. faz çalışması yayınlandı.

        Araştırmanın yayınlandığı yer saygın bir tıp dergisi olan The New England Journal of Medicine.

        Araştırma 10 milyonluk bir gruba yapılan Sinovac aşısının sonuçlarını içeriyor.

        Buna göre 2 doz aşılarını olup, tam bağışıklık kazanma aşamasına gelen kişilerde Sinovac aşısının etkinlik oranı yüzde 65,9 olmuş.

        Yani aşı olanların yüzde 65,9'u Covid-19'a yakalanmıyor.

        Aşının hastalığa yakalananlarda hastaneye yatmayı engelleme oranı yüzde 87,5, yoğun bakıma yatmayı engelleme oranı ise yüzde 90,3 olarak tespit edilmiş.

        Hastalananlar arasında ölümü engelleme oranı ise yüzde 86,3 olmuş.

        Ve bu muhtemelen yarın da Lancet'de Türkiye araştırmasının sonuçları yayınlanacak.

        Diğer Yazılar