Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) birlikte “Halka Arz Seferberliği” başlatmışlar. Bununla ilgili bir konferans Mayıs ayı başında İstanbul’da yapılacak.

        Bu önemli girişim öncesi SPK Başkanı Prof. Vedat Akgiray ile İMKB Başkanı Hüseyin Erkan’ın düzenledikleri yemekte verdikleri bilgiler gerçekten çarpıcıydı.

        * Her şeyden önce Türkiye Sermaye Piyasası’nın dünya örneklerine bakınca göreli ağırlığı oldukça düşük.

        * Bizde İMKB’ye kayıtlı şirketlerinin toplam piyasa değerleri milli gelirin yüzde 38’ini oluştururken, bu oran sanayileşmiş ülkelerde yüzde 100, gelişen piyasalara sahip ülkelerde ise yüzde 80 civarında.

        * İMKB’nin dünya hisse senetleri borsaları içindeki payı binde 2,8.

        * Bir yılda halka arz edilen şirket sayısı 90’lı yılların başında 20-25 iken 2000’li yıllarda 6 düşmüş.

        * Anadolu’da halka açılma potansiyeli taşıyan 2000 şirket var.

        * Buna karşı yerli yatırımcı sayısı yıllar içinde giderek düşmüş.

        DERİNLEŞME İÇİN ŞART

        Bu gerçeklerden hareket ederek daha fazla sayıda şirketin borsaya gelmesi için “Halka Arz Seferberliğini” başlatmaya karar vermişler. Anadolu’daki bir çok şirket SPK ve İMKB yetkililerince ziyaret edilip, halka açılmaları için teşvik edilmişler, hala da edilmeye devam ediyorlar.

        Bu seferberlik gerçekleşirse zaman içinde sermaye piyasasının derinleşmesi de kolaylaşacak.

        Kuşkusuz bu yerinde girişimi destekleyen olumlu nedenler de mevcut.

        * Enflasyonun tek hanelerde süregitmesi sermaye piyasalarının gelişmesi ve derinleşmesi için olmazsa olmaz bir koşul niteliğinde. Bu şart yıllar sonra yeni yeni oluşmaya başladı.

        * Krizden az hasar gören ve geleceği parlak bir çok şirketimiz var.

        * Türkiye’deki şirketlere yatırım yaparak bunları belli bir süre sonra halka açmak amacı ile faaliyet gösteren yabancı fonların sayısı da giderek artıyor.

        * İMKB’nin kapasitesi bir çok şirketi bünyesinde toplayabilecek yeterlilikte.

        ENGELLER

        Ancak bu seferberlikte SPK ve İMKB’yi zorlayabilecek bazı gerçeklerin de altını çizmekte yarar var.

        Birincisi, bir çok şirket İMKB aracılığı ile piyasa disiplinine girmek istemiyor. Bunların çoğunluğu aile şirketleri.

        İkincisi, halka arzı destekleyecek yerli yatırımcıyı bulmak zor. Satışı yapacak büyük kurumların bankaların bünyesinde olması “çıkar çatışması” yaratıyor.

        Üçüncüsü, vergi ve bazı yasal düzenlemeler ile halka arz işlemlerinin desteklenmesi şart.

        Tüm bu sorunları aşarak, halka arz “açılımının” güçlü bürokratik destekle başarılı olacağını düşünüyorum.

        Enflasyonist bekleyişleri ölçmek

        Blomberh HT’den Cüneyt Başar, dün bana çizdiği bir grafiği gösterdi. Grafik, Hazine’nin 2012 vadeli enflasyona endeksli tahvil faizi ile yine 2012 vadeli gösterge tahvil faiz oranları arasındaki ilişkileri ortaya koyuyordu.

        Bir çok ülke bu grafiği ve değişimleri enflasyonist bekleyişleri günlük olarak ölçmek için kullanır. Merkez bankalarının elinde çok önemli bir araçtır.

        Grafik, 2007 yılından bu yana paralel hareket eden enflasyona endeksli tahvil faizlerinin, gösterge tahvil faizlerinden Ocak 2010’dan itibaren ayrışarak arttığına işaret ediyor.

        Anlamı enflasyonist bekleyişlerde bir yükselme var.

        Bu ilişkinin iyi izlenmesi gerekiyor.

        Diğer Yazılar