Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Polonya, Rusya’nın en eski müşterilerinden. 44’ten beri gazını Rusya’dan alan ülke artık oyunu değiştirmeye karar verdi. Bu, Rus agresifliğine karşı alınmış bir karar ve başarılı olması halinde önemli bir stratejik hamle olarak tarihe geçecek.

        2014 yılında Ruslar Kırım’ı ilhak ettiklerinde 1 yıl sonra iktidara gelecek Kanun ve Adalet Partisi, enerji tedarik politikasının çeşitlendirilmesi gerektiğini anladı. Geçtiğimiz yıl ülkenin tükettiği her 100 metreküplük doğalgazın % 63’ünü Rusya sağladı. Değiştirilmeye çalışılan tablo bu. Gazprom ile anlaşması 31 Aralık 2022’de bitecek olan ülke bu arada Norveç ile anlaştı ve geçmişi iptallerle dolu olan Baltık Boru Hattı projesi devreye alındı. Her şey yolunda giderse proje Ekim 2022’de bitecek.

        Polonya sadece Norveç’e güvenmiyor. İnşa edilen yeni sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) terminaliyle bu cinsten kullanımını da artıracak ve Katar’dan alımlar şimdiden 2 katına çıktı. 2020 geldiğinde terminalin kapasitesi 7.5 milyar metreküp olacak. 3 milyar metreküp Katar gazı ve ABD ile yapılan orta vadeli LNG satın alım anlaşması kurulan yeni köprünün diğer ayakları. Baltık hattı bittiğinde yıllık yaklaşık 9 milyar metreküp de buradan geliyor olacak.

        Haritaya bakınca, Avrupa’nın gaz ihtiyacının 3’te 1’ini karşılayan Rusya’nın zengin müşterilerin olduğu Batı Avrupa’ya açılmak için coğrafi olarak iki seçeneği var. Ukrayna ya da Beyaz Rusya üzerinden Polonya. Ukrayna, IMF yardımları ve geç kalmış AB desteği ile ayakta kalmaya çalışıyor ancak topraklarının bir bölümü işgal altında. Polonya olanı biteni görüyor. AB üyesi olsa da ayazda kalmamak için şimdiden 2022’yi planlıyor. Oldukça stratejik bir adım.

        Böylece 2022’de Polonya yaklaşık 5 milyar metreküpü ihraç edebilecek, yeter ki Slovakya ile anlaşıp gazı buradan Macarlara kadar götürebilsin. İhtiyacın % 45’i Norveç’ten geliyor olacak, % 20 kendi üretimleri ve % 35 civarında LNG ile palet tamamlanacak.

        Bu hamleden sonra Ukrayna ve tüm Avrupa’yı by-pass ederek Almanya’ya ulaşacak Kuzey Akımı-II projesi daha da önemli hale geldi. Avrupa, iç tartışmalarıyla zaman harcarken Ruslar bu arayı coğrafi olarak genişleme ve hakikat sonrası retoriği güçlendirmek için kullandılar ve oldukça başarılı oldular. Bundan sonrası oldukça karmaşık. Ara ara yazmaya çalışacağım ancak konular çeşitli. Katar ve Avustralya ile AB’ye LNG satmak isteyen ABD’nin çekişmesi, Rus jeopolitiğinin genişlemesinin durdurulması, AB’nin kafasını kaldırıp aynı demokratik değerlerle kendini ileriye taşıyabilmesi gibi hayati konular söz konusu. Bu karmaşanın içinde önemi gitgide artacak ülkemizin de gelişmeleri yakından izlemesi şart.

        ABD’NİN DEĞİŞEN ENERJİ DİNAMİKLERİ

        Amerika, Başkan Trump öncesi ve sonrasında alınan bir dizi kararla artık başka bir enerji hüviyetine büründü. Petrol ihraç yetkisinin alınması, kömürden faydalanma stratejisi, LNG yatırımları ve kaya petrolü üretiminin artırılmasıyla ülke “belirleyen” konumuna geçti.

        Ocak ayında resmen net petrol ihracatçısı olan, şubat başında günlük 10.25 milyon varil üretimle Suudileri geride bırakan ABD, küresel LNG ticaretinde de söz sahibi olmak istiyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde küresel LNG arzındaki artışın % 40’ını tek başına yapacak ABD’nin Polonya’ya ilk kargosu geçtiğimiz haftalarda vardı bile. Gaz ve petrol fiyatları artık ABD’siz zor hesaplanacak. Petrolün 70 dolardan dönmesinin önemli bölümünü buna atfetmeliyiz. Fiyatları, OPEC ve OPEC dışı ülkeler arasındaki arz kısıntısı anlaşmasına rağmen baskı altında tutan ve bundan sonra tutacak olan da bu. Bol ve ucuz enerji arzı en çok bizim gibi ülkelerin isteyeceği bir ortama işaret ediyor.

        Diğer Yazılar