Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2008 küresel finans krizi koptuğunda elbette herkes kötümserdi. Avrupa yüksek borçla, Amerika batık finans sektörüyle ve Asya talepkâr orta sınıfını ihracat ile beslemekle meşguldü. Herkesin favorisi gelişen ülkeler (GÜ) kırılan emtia döngüsü ile gözden düşmüşlerdi. Ham madde ve ucuz işçilik ihraç eden GÜ için yolun sonu görünmüştü.

        Ta ki ABD gevşek para politikasını icat eden kadar. Zaman kazanıldı.

        Bol ve ucuz para bitip faizler artmaya başladı. Şimdilerde bunun etkilerini hissediyoruz. Ne kadar zaman geçti? 10 yıl kadar. Brezilya'da hala seçimler konuşuluyor. Hindistan ekonomisi milyar insanı kapsamayı başaramadı. Rusya ise jeopolitik emellerine ekonomiyi kurban etmeyi sürdürüyor.

        ÖYLEYSE NE DEĞİŞTİ?

        Ülkemiz de bol paradan faydalandı. Fonlama koşulları epey elverişli seyretti. Şimdilerde ise hava bozuyor. Bu arada şirketlerimiz yabancı para cinsinden yüklü borç biriktirdi. Kuru sürekli devalüe ederek rekabetçiliği sağlamaya çalıştık. Şimdilerde 90'lara dönmüş bir reel kur, yüksek enflasyon ve bolca umudumuz var.

        2017'yi Kredi Garanti Fonu (KGF), 2018'i canlandırma tedbirleri ile atlattık. Ne var ki bozulan küresel sistemde artık oyun değişiyor. Bu faizle, kurla ilgili de değil sadece. Uzun vadeli planlar ile ilgili. Planlamak ile ilgili. Eğitim, adalet ve dinamik bir özel sektör desteği gerekiyor bize.

        Bunu önce planlamak sonra anlatmak ve ardından uygulamak gerekiyor.

        Yoksa bunca zaman neden kazanıldı ki.

        BDDK NE YAPACAK?

        Şirketlerin durumu da dövizin yeri de belli. Kurun bilançolar için önemli olduğunu, biraz da bilançolar yıprandıktan sonra idrak ettik. Şimdi o bilançolar tamir edilmeye çalışılıyor. Bu süreçte bazı mikro adımlar atılmalı mı? Kesin.

        Arabasını alan servise, bankalara koşuyor. Belli ki birkaç adımda kolay ve uygulanabilir bir rehber olmalı.

        Şu konuları düzenleme ile çözmek elzem.

        * İkinci aşama kredilerde IFRS 9 öyle demiyor olmasına rağmen bir standart belirlenebilir.

        * Bankalar buna temsilleri oranında katılmalı.

        * Herkes yapılandırma talebi ile başvuramamalı.

        İRAN MEŞUM SARMALA DOĞRU

        İran'da ekonomik acı çekme süreci devam ediyor. Yıl içerisinde yeni rekorlar kıran döviz kurları, yollarına aynı şekilde devam ediyorlar. Sadece bu hafta sonu bile olan biteni özetler nitelikte. Dolar / Riyal cumartesiden pazara %15 değer yitirdi.

        ABD'nin yaptırımları ağustos başında devreye girecek. Daha ağırları ise kasım ayında gelecek. Ülkenin elinde kalan belki de tek sağlam dal petrol gelirleri. Halk sokakta, hatta iktidara desteği ile bilinen eşraf ve esnaf da öyle. Döviz kıtlığı sürüyor ve kuru sabitlemek işe yaramadı. Yaramadığı gibi kuru neredeyse 2-3 katına da çıkardı.

        ABD'nin uygulamak istediği yaptırımların yönü ve etkisini bir de böyle görmek gerekiyor. Durum İran için oldukça kritik ve süreç çoktan başlamış gibi görünüyor. Değişemediği için etkilere açık kalmaya devam ediyor İran ekonomisi.

        Zaman onların lehine işleyemedi ne yazık ki...

        Diğer Yazılar