Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2008 krizi patlak verdiğinde en büyük sorun kredibilite idi. Diğer bir ifade ile 'güven'. Hangi bankanın ne kadar türev işlemi vardı ve hangi banka ile vardı? Bu işlemler sonucunda bilançolar nasıl etkileniyordu? Acaba bu operasyonlar ne ile fonlanıyordu? Kaça fonlanıyordu?

        Güveni sarsılan ve riski yanlış fiyatlamak zorunda kaldığını düşünen piyasa katılımcıları birbirlerine borç vermiyorlar ve gecelik faiz oranları roketliyordu. Hangi bankanın batabileceği bahis sitelerinin konusu haline gelmişti.

        Modern bankacılığın krediye, bunun da güvene dayalı olduğunu bilen otoriteler bankaları gönüllü olarak Hazine'den fon kullanmaya çağırdılar. Sorunlu Varlıkları Rehabilite Etme Programı olarak da bilinen Troubles Assets Relief Program (TARP) yürürlüğe girdi. Bu şemanın Capital Purchase Program (CPP) alt başlığı ile devreye giren plana göre bankalar Hazine'ye tercihli hisselerini sunup nakde kavuşabileceklerdi.

        TERZİ İŞİ KURTARMA PAKETİ

        Hayatın 'siz plan yaparken başınıza gelenler' diye bir bölümü de var elbette. Buranın başrol oyuncusu olarak sahneye sistemin olarak önemli bankalar çıktı. Citigroup ve Bank Of America için kendilerine özel ve dosya bazında ayarlarla oynanarak çözümler bulundu.

        Bankalar fazladan sermayelendirme aldılar, varlıklarına garanti sağladılar. Bu garantileri ABD TMSF'si, Amerikan Merkez Bankası ve Hazine hayata geçirdi.

        GÖNÜLLÜ - ZORUNLU

        19 en büyük bankaya belli bir sermaye yeterlilik rasyosu bulundurmaları gerektiği söylenirken banklara aslında yol gösterilmiş oldu. Böylece, gönüllü katılıma bağlı sermayelendirme aslında bir yerde zorunluydu da.

        Bankalar önce sert bir stres testine tabi tutuldu ardından sermaye artışı istendi ve devamında süreç başladı.

        Bankaların sermaye yapısı toparlandıktan sonra aktif kalitelerine dair eylem planı devreye kondu. Her bankadan kötü kredilerini almak isteyen kamu böylece bankaları temiz hale getirmeyi umdu. Hazine gereken paranın yarısını koyacak böylece bankalar temize çıkacaktı.

        TARP ve CPP üzerinden 700 milyar dolarlık bir paket önerilmesine rağmen sadece 200 milyar dolar kullanılarak bankalara sermaye kondu. Bu sırada banka mevduatlarına 250 bin dolara kadar devlet garantisi tanındı.

        Bankalar kendi içlerinde birleşmeye zorlandılar ve sistemik olarak önemi olmayan ancak likiditesini (Birçok banka gibi) oldukça kötü yöneten Lehman Brothers'in batışına müsaade edildi. Böylelikle ahlaki çöküntü olmaması ve herkesin her yanlışı yaparak hayatta kalamayacağı -yanlış da olsa- verilmek istendi.

        Fed bankalara birçok farklı şekilde fonlama sağladı ve Hazine kağıtları teminat yapılarak bankaların 'son imkândan' faydalanmaları sağlandı. Olan bitenin büyük varlık alım programları ile etkileri sınırlandırılmaya çalışılsa da temelde şunları yaptı ABD:

        - Likidite sorununu çöz

        - Güveni artır

        - Stres testi yap

        - Düşük sermaye sahiplerine sermaye artır baskısı yap

        - Herkesi daha fazla sermayelendirilmeleri için teşvik et

        - Bankaları birleştir

        - Sermaye koy

        - Geleceğe ilişkin garantiler ver

        Yaklaşık 1,5 yıl süren çalkantının ardından 2009 sonu ve 2010 başında birçok banka aldıkları fonları çoktan geri ödemeye başlamışlardı bile. 2018 itibariyle kamunun kârda olduğu hesaplanıyor...

        Diğer Yazılar