Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başvurduğu işten CV'si istenen Türk Lirası şöyle dedi:

        - Sadece 12 ay önce dolara karşı 3'lerdeydim. Aynı yılın eylülünde 4'leri gördüm. Nisanda yaşadığım şok ile 5'lere, yaz sıcağında ise 7'lere geriledim... Ama... 24 dil biliyorum.

        Çok oynak ve aşırı değer kaybetmiş. En çok ticaret yaptığımız 36 ülkenin para birimine karşı enflasyondan arındırıp bakarsak değeri 1990'lara dönmüş bir para birimi. Siz olsanız işe alır mıydınız?

        2019 bu sorunun yanıtıdır aslında.

        ***

        Ağustos ayında şunu yazmış ve Türk Lirası için olumlu senaryoyu dillendirmiştim.

        Birçok kişiye bu yabancı dil gibi gelmişti. Gelmişti çünkü kimse Lira'nın bir daha değerleneceğine inanmıyordu. Mesele yıl sonuna kadar Dolar'ın 9 mu yoksa 10 mu olacağıydı.

        Öyleyse ne değişti? Merkez sert faiz artırdı, hükümetin liberal sistemin dışına çıkmayacağına kani olundu, mali disiplin sözü verildi ve dış politika problemleri azaltıldı. Piyasanın eylül hayali de buydu aslında.

        Yarım Euro + Yarım Dolar ile oluşan Sepet Kur 7,60'dan 5,51'e geriledi. TL %28 ralli yaptı. Üstüne bir de 3 aylık faiz kazandırdı.

        Ağustos-Aralık arasında belirleyici, 'güvenin' tesis edilmesiydi.

        ***

        2019 için belirleyici ise 2 şey olacak. Ekonomik yavaşlama ve buna verilecek tepki. Türkiye ekonomisinin verileri ile bir iş olarak meşgul olanlar kolayca görebilir. Türk Lirası, ekonomi dış risklerini azalttıkça güçlenir. Cari açığımız 60 milyar dolardan 30'un altına iniyorsa piyasa bunu fiyatlar. Milli para değer kazanır. Siz artık daha az ihtiyacı olan bir borçlusunuzdur çünkü. İhtiyaçlar artıp (ekonomi hızlanıp cari açık artınca diye okuyalım) istekleriniz çoğalınca muteberliğiniz aşınır; kur değer kaybeder.

        Daha önce bizim gibi %30 ve üzerinde şok yaşayarakUluslararası Finans Kuruluşu (IIF) sınıflandırmasına göre 'kur krizi' yaşayan ülkelerde şokun geldiği yılın ardından yerel para birimleri değer kazanmışlar. Türk Lirasının da bu yolda gitmemesi için hiçbir sebep yok. Yerel seçim sonrasında herhangi bir politik şok yaşanmadıkça TL için yenilenmiş bir atak daha beklemeye gerek yok.

        Enflasyon kadar bir değer kaybı ile sınırlı olacak şekilde bir bant dahilinde ihtimaller olur en çok.

        Peki risk nereden gelir eğer iç ya da dış politik şok yaşamazsak?

        Ekonomik dengelenme dile kolay ancak yaşaması zor bir durum. Bu sebeple, kamunun dengelenme mekanizmasına gereksiz müdahale ederek kurun gidişatını ölçüsüz bozması veya ortodoks finansal çözümlerin dışına çıkması bence gelecek yılın, kur adına en büyük riskidir.

        TL çoktan işe alındı. 24 faizi ile birçok dili konuşabiliyor. Kariyeri ise henüz belirsiz.

        Peki 3-5 yıl sonra Türk Lirası ne olur? İşte bu sorunun yanıtı ne yazık ki yıllardır hep aynı. Düşük tasarruf ile ithal girdili yüksek yatırım & verimsiz üretim ve ithal tüketim... Bizim sorunumuz bu. Bu şemada milli paramız hep değer kaybetmek zorunda. Şu an yaşadığımız değerlenme süreci bir ara dönem. Bu yapıyı değiştirmedikçe Lira'nın uzun vadeli gidişatı malumunuz.

        Diğer Yazılar