Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2018'in Mart ayında seçimler yapıldığında halk seçilen ve seçilmeyen iktidarlardan bıkmıştı.

        Hemen hiçbir başbakan seçimle gelmez durumdaydı. İtalya'nın ekonomik sorunları olduğu kadar politik sistemi de bir toparlanmaya izin vermiyordu. Hantal siyasi örgütlenme herhangi bir reformun önünü tıkadığı gibi karar alma mekanizmaları tıkanmış durumdaydı.

        REKLAM

        ***

        Son 10 yılda milli hasılasını bir adım ilerletememiş ülke yüzde 15'i aşkın kötü kredi oranı ve Avrupa Bölgesi'nin üzgün ülkesi olarak yoluna devam ediyordu. Başbakan Renzi, şimdiki Macron rolüne soyunmak istedi ve ilk yapması gerekenleri fark etti: İstihdam piyasasında köklü değişiklikler yap. Ardından Senato'nun gücünü bu da çünkü her türlü çaba buradan geri dönecek. Borcu azalt ve büyümeyi ülkeye geri getir.

        İtalya 2006'da neredeyse 2016'da da oradaydı ekonomik büyüklük olarak. Üstelik kamu borcu yüzde 130'lara dayanmıştı. Büyüme olmadan borç erimeyecekti.

        Anayasa ve bu reformların dolaylı oylanacağı referandum kaybedildi. Renzi istifa etti. Popülizm köşeyi dönmüş geliyordu...

        REKLAM

        ***

        5 Yıldız Hareketi ve Kuzey Ligi (Kardeşlik) kafa kafaya vermiş hem sağ popülizm hem de sol birleşmiş durumdaydı. Sağdan da soldan da gelse popülizmin dili evrenseldir. Onu kamu borcunu artırıp kısa vadeli mutluluk satarken görebilirsiniz.

        Üstelik iki kanat da halka sözler vermişti. Genişlemeci mali politikalar uygulayacak ve yavaşlayan ekonomiyi rayına sokacaklardı. Bu planlarını fonlamasını bekledikleri tasarruf sahipleri ise elbette olan bitenin farkındaydı.

        İtalya Hazinesi'nin 10 yıllık borçlanma faizleri bir anda yüzde 1.70'ten yüzde 3.80'e fırladı. Borçlanmak ve iş yapmak iyice imkansız hale geldi. Başta herkese sözler veren ve bütçe açık hedefini bol keseden dağıtan hükümet şimdi geri adım atıyordu.

        Genişlemeci olmasını beklediğiniz mali politika genişleme sözü veriyordu ancak etkisi tam aksine oluyordu. Sebebi artan finansman yüküydü.

        İtalya yılın son çeyreğini de eksi kapatarak art arda iki çeyreklik daralma ile resmen resesyona girdi ve ekonomi ardışık olarak küçüldü. Üstelik ticari fazla verirken ve ihracatta toparlama olmasına rağmen. Sebebi tamamen iç talebin düşüşü kaynaklı...

        İç talebi uyarıp büyümeyi yukarı çekme ajandası ile iktidara gelen koalisyon iç talebi düşürüyordu. Hem de istemeden. 4. çeyrekte Euro Bölgesi - İtalya hariç istihdamı yüzde 1.6 artırıyor ancak gelir seviyesi düşük kitleleri hedefleyip istihdamı artırmak isteyen yeni koalisyonun ülkesinde istihdam kayıpları yaşanıyordu...

        REKLAM

        ***

        İtalya nereye doğru? Bu soruyu yanıtlamak imkansız. Keza herkes hatalarından öğrenebilir. Ancak gidişat değişmedikçe; bu soluk büyüme, verimsiz ekonomi, yüksek kamu borcu ve kötü banka kredileri İtalya'yı sadece kendine değil, tüm Avrupa'ya zarar verecek bir noktaya itiyor. Orası kesin.

        Diğer Yazılar