Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hazine ve Maliye Bakanlığı Yeni Ekonomi Programını (YEP) açıkladı. Yeni programa göre enflasyonda düşüş sürerken, büyüme hızlanacak ve kompozisyonu cari açık yaratmayacak bir yapıda olacak. Program ‘değişim’ hedefine vardığında ise (2022) %5 büyüyen, cari açık üretmeyen ve enflasyonu %5’in altına indirmiş bir ülke olacağız.

        * Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Verimetrik

        *

        Bu tip kapsamlı programları tek bir yazı ile onamak ya da yermek epeyce güç. Bu yüzden bir iki yöntem uygulayarak akla yakınlığına vurgu yapmak daha makul olacak. Unutmayalım, hayali bir geleceğin makro projeksiyonlarını çalışıyoruz. Baştan karalamak ya da yok saymak doğru olmayabilir. Aynen baştan, tulum kabul etmenin yanlış olduğu gibi. Üstelik birbiri ile çalışmayacak kimi değişkenler bir süreliğine birlikte işleyebilirler. Bu sebeple, kimi işler normal şartlarda mümkün olmayabilir ancak o yıla özel beraberce işleyebilir.

        Faizler inerken kurun değer kazanması ya da ekonomi büyürken ülke varlıklarının değer yitirmesi gibi…

        Programın 2020 yılını size anlatmaya çalışayım. YEP şunu söylüyor:

        Darbe girişimi ile başlayan süreçler ve kur atakları ardı ardına ekonomiye şoklar enjekte etti. Bu, sistemin kapasitesini sonuna kadar test etti. En kötümser tahminler ve karamsarlık sebebiyle hem yatırımlar hem de tüketim çöktü. Böylelikle büyüme fazladan baskılandı. Ekonomide ertelenmiş bir talep birikti. Bunun yanına maliye & para politikaları eşgüdümünü ekledik. Ayrıca yapısal adımlarla cari açığı aşağı çektik. Bu yüzden beklenen sermaye akımlarını ve hak ettiğimiz varlık fiyatlarını 2020’de göreceğiz. Yapısal dönüşüm adımlarının devreye girmesi ile kalıcı ve sürdürülebilir şekilde %5 büyüyeceğiz…

        Buradan hareketle 2020, 2021, 2022 yılları için Dolar kuru 6, 6,40 ve 6,74 olarak alınmış. Bu yıl için de 5,60’lık kur tahmini yapılmış ve çok tartışma yaratmıştı ancak tahmin tutmuştu.

        *

        Kanaatimce, önümüzdeki 3 sene için kurulan ekonomik hayal gerçek olmuşsa majör bir değişimden geçmişiz demektir. Çünkü program aslında uzun süredir hayalini kurduğumuz kompozisyona bizi götürüyor.

        Ekonomimiz büyümek için sırtını iç talebe yaslıyor ancak bu talebin mahiyeti geçmişe nazaran farklı bir yapıda. Çünkü cari açık üretmiyor. Üstelik bunu yaparken ihracatımızda da son yıllarda görmediğimiz oranda artışlar yaşıyoruz. Demek ki üretim kapasitemiz buna elveriyor. Üstelik bu dış satım başarısını Avrupa’nın zorlandığı ve ticaret savaşlarının yaşandığı ortamda gerçekleştiriyoruz.

        Turizmde de kendi tarihimizde görülmemiş bir seri geliyor. Gelirlerimiz 4 sene içinde neredeyse %80 ve dolar bazında artıyor.

        Yine, YEP’e göre son yıllarda alışık olunmadık biçimde iç talep hızlanırken enflasyonda kalıcı olarak tek hanelere iniyoruz. Hem de %5 ile tahmini potansiyel çıktımızı aşarken. Üstelik milli gelire oranla borçluluğu son 10 yılda 3 kat artan şirketler sanayinin payını devamlı olarak artırıyorlar. Böylece kapasite kullanım ihtiyaçları ve eleman ihtiyaçları doğuyor. Sonuç olarak işsizlik 1 puandan fazla düşüyor.

        Bildiğimiz son verilere bakarsak, işsizliği sabit tutmak için ülkemiz en az %5 civarında büyümeliyiz. Farklı şekilde ifade edersek, bu büyüme oranı ile -eğer geçmiş bir rehber olacaksa- işsizliği ancak sabit tutabiliriz.

        Kamu maliyesinde Ak Parti iktidarları içinde en bonkör açılmayı izliyoruz bu programda. %3 civarı bütçe açığı daha önce hiç kalıcı olarak hedeflenmemişti. Bunu, küresel konjonktüre uygun ancak aşılması halinde belki tek kuvvetli kasımızdan vazgeçmek olarak görüyorum.

        Son olarak üretim, tüketim ve kamu maliyesinde genişleme sürerken tasarruflarda da iyileşmeye gidiyoruz programa göre. Bu, tahmin edilebileceği üzere epeyce güç.

        *

        En başta söylemek gerekir ki karamsar tahminler tutmadı. Ne dolar 10 lira oldu ne de ekonomi %4 daraldı. Ne var ki YEP’in %2,3 olan büyüme tahmini de tutmadı. Büyüme beklenenden çok kötü gittiği için enflasyon ve cari açık düşük çıktı. Ekonomik kötüleşmeye bağlı bir beklentilerde iyileşme yaşadık. Bunu kendimiz yapmışız gibi farz etmek kanımca yanlış çıkarımlara götürebilir.

        2020 yılında hedeflerin bazıları tutturulabilir. Ekonomide döngüsellik ve dönemsellik vardır. Ancak Türkiye ekonomisinin yapısal bir dönüşüm geçirmeden verimliliği adeta patlatırcasına yüksek büyüme / düşenenflasyon / sıfırlanan cari açık patikasına girmesi kolaylıkla inanılabilir durmuyor. Bu hikayeyi satın alacak yatırımcı da bulmak güç olacaktır. Üstelik yarının dönüşümünün adımının bugünden atılmış olması gerekir. Biz bu yıl sadece en kötüsü olması diye mücadele ettik. Herhangi bir reform yapmadık ya da yapısal dönüşüm adımı atmadık.

        Geçtiğimiz yılın programı kendi içinde tutarlıydı*. Bu yılın programı ise kendi içinde tutarsız bir görünüm sergiliyor. Bunun risklerini bilip ona uygun ‘reel adımlar’ hazırlamakta fayda var.

        *https://www.haberturk.com/yazarlar/gokhan-sen/2149522-yeni-ekonomik-program-gercekci-mi

        Diğer Yazılar