Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Koronavirüsün dağıtım merkezi Asya’dan Batı’ya kaydıkça dünyada da endişeler tavan yaptı. Birçok Amerikalı kurum 2. Çeyrekte Amerika Birleşik Devletleri’nin milli gelirinin %20 ve üstünde daralabileceğini düşünüyor!

        Hatta Amerikan Merkez Bankası St. Louis Başkanı Bullard’a göre ekonomi %50’ye yakın çeyreksel bir daralma gösterebilir. Uçuk rakamlardan insan hayatına dokunmak gerekirse, işsizlik %30’a fırlayabilir!

        Kötümser senaryoların öznesi olmada ABD yalnız değil elbette. Avrupa’nın da bir farkı yok.

        Dün yayınlanan Uluslar arası Finansa Enstitüsü (IIF) raporuna göre Euro Bölgesi’nin 2020 yılında %4,7 daralması bekleniyor.

        Belki de son 70 yılın en düşük küresel büyümesi ile karşı karşıya kalacağız. Hatta daralacak dünya ekonomisi.

        Tahminler muhtelif.

        2008’de sorun finans sektörüydü. Bu sektörün riski yanlış fiyatlaması sebebi ile varlık fiyatları çökmüş ve reel ekonomiye şok dalgaları yayılmıştı. Bu kez ise durum farklı. Şimdi bir hastalık kaynaklı ve kısa vadeli ancak derin bir şok yaşayacağız.

        İşin kötü tarafı, krizden çıkış hızlı ve dik olsa da birileri kayıktan düştü. Onları yeniden tekneye bindirmek zaman alacak.

        1929’da ne olmuştu?

        Üstüne kitaplar yazılacak kadar derin ekonomik ve sosyal etkileri olan bu krizi özetlemek elbette güç. Krizin derinliği anlatmak için kısaca 1-2 rakam vermek gerekirse, dünya ticaretinin neredeyse 1/3’üne düştüğünü aktarmak yeterli olacaktır. 50 milyon insan işsiz kalmıştır…

        Bu krizin önemli sebeplerinden birinin siyasi otoritelerin Büyük Buhran’a cevap vermede yetersiz kalmaları olarak sayılabilir.

        Şimdi kimse bu duruma düşmek istemiyor. 2008 finansal krizi ve 2011 AB borç krizi herkesin kulağına küpe oldu. Liderler ve politika yapıcılar anladılar ki ne kadar erken ve ne kadar güçlü adım atılırsa sonuçlar da o kadar anlamlı oluyor.

        Son gelen efor ise Almanya’dan. Almanların mali genişleme açıklaması birkaç açıdan önemli. Her şeyden önce, son yıllarda her türlü krize rağmen sıfır bütçe açığı politikasını koruyan ve sürekli olarak ‘nein’ diyen Merkel’in kabinesi önemli bir açılım gerçekleştirmiş oluyor. Bu, diğerlerine de ‘kuralları bozun’ mesajı bir yerde. Son olarak, bölgenin en büyük ekonomisi olarak kendilerinin hamlesi herkesten daha önemliydi.

        Almanya şimdi 150 milyar euroluk kamu yardımı ile koronanın ektilerini savuşturmaya çalışacak. Ayrıca 200 milyar euroya kadar çıkacak fonlarla şirketlere destek verecek ve hatta onlardan hisse alacak. Toplamda 350 milyar Euro büyüklüğünde yeni borçlanma yapılacak. Bu çok önemli. Bunula birlikte 500 milyar euroya kadar çıkabilecek bizdeki KGF benzeri bir yapı ile yeni kredilere destek verilecek. Toplamda milli gelirin %25’ine tekabül eden önlemler gerçekten kayda değer. Hele ki yeni borçlanmanın milli hasılanın %10’una yaklaşması…

        Son adım ise halihazırda 800 milyar dolardan fazla varlık alımı açıklayan Fed’in bugün 5 ayaklı yeni bir adım atması. Buna göre Amerika Merkez Bankası sınırsız parasal genişleme yapacak. Türkçesi, kaydi para yaratıp kendisine arz edilen kadar uygun nitelikte varlığı bilançosuna katacak.

        Bununla birlikte yeni bir kredi programı açıklayacak ve İstikrar Fonu katkısı ile 300 milyar dolara kadar kredi sağlayacak reel sektöre. Ayrıca KOBİ’ler için kredi programı sağlayarak reel sektöre adım atmış olacak. Ek olarak, öğrenci kredileri ve araç kredileri gibi varlığa dayalı menkul kıymetler için sorunlu varlık programı sunacak.

        Ne gerekiyorsa işte…

        Bu pratik krizden bu yana görülmemiş bir işe işaret ediyor.

        Sağlıkla ilgili bir sorunu parayla çözmek mutlaka mümkün değildir. Ne var ki bu açıklamalar olmadan diğerleri boşa düşeceği için her bir adım atılıyor. Önce faizler sıfıra yapıştı. Sonra mali genişlemeler ile yeni borçlanma yapılacağı duyuruluyor birçok ülkede. Türkçesi, sıfır faizle yapılacak kamu harcamalarını bu merkez bankaları dolaylı şekilde finanse edecekler.

        Geriye asıl beklenen genişleme kalıyor. Bu ne parasaldır ne de mali. Test bekleniyor!

        Bol bol test, nüfusun bir bölümünün aşı bulunana kadar kontrollü şekilde üretime ve tüketime katılması. Çare ve dipten dönüş burada. Sanırım az kaldı.

        Diğer Yazılar