Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Komünistler galip gelince hızlı bir kalkınma çabası. Peşi sıra doktorların köylere yollanması, ölüm oranlarının düşüşü. Ardından gelen nüfus patlaması.

        Bugünkü haliyle Çin’in, popülasyon kontrolü fikri ilk o zamanlarda aklına düşüyor.

        Daha sonra 1979’da tek çocuk tavsiye ediliyor. 82’de aile planlaması devlet politikası haline geliyor. 2000’de ebeveynler tek çocuksa, iki çocuğa izin çıkıyor. 2013’te bu politika biraz yumuşuyor. 2015’te tüm çiftlere ikinci çocuk hakkı veriliyor.

        Elbette bu politikanın sonuçları oluyor.

        Hem nüfus tahminleri yara alıyor zamanla hem de yaşlı nüfus olasılığı bu kez yöneticileri derin düşüncelere sevk ediyor.

        Emeklilik sistemi nasıl dayanacak? Çalışan, genç ve dinamik Çin imajı neye dönüşecek? Nüfus düşünce ülkenin ekonomik gücü ve ölçek avantajına ne olacak.

        Neden böyle düşünüyorlar?

        Çünkü bu hızla Çin nüfusu hem azalacak hem de yaşlanacak. BBC’den aldığım şu grafiğe bakalım şimdi.

        1960’tan 2050’ye kadar yaş gruplarının nüfus içindeki payları verilmiş ve tahminler yapılmış. 1960’ta ülkede neredeyse 65 yaş üstü insan bulunamazken, 2050’ye gelindiğinde bu grubun ağırlığı yüzde 25’e fırlıyor. Bugün bu oran yarısından bile az.

        Nüfus hızla eskiyor!

        Neden böyle? Çünkü doğurganlık çok düşük. Üstelik, işin acı tarafı, politika değişiklikleri ile çocuklar doğmuyor.

        Büyük Kıtlık döneminden bu yana en düşük doğum sayısı. Nüfus artmış ancak doğumlar azalmış. Kendileri için problemli bir yapı.

        Üstelik rakipler, yaşlılığın sorunları ile boğuşmuşlar. İlerleyen yıllarda demografik dinamikler kendilerinin lehine dönecek.

        Kaynak: Bloomberg, Sergei Scherbov

        Yaşlı nüfusun toplam içindeki payında Çin harikulade bir yere sahipken 2050’ye gelindiğinde Almanya ve Japonya seviyesine varıyorlar. Japonya!

        Bu durumu gören Çin için ekonomik büyüklük konusu da önem kazanıyor. Bugün 1,4 milyar kişi olan nüfusu kişi başına 10 bin dolar gelir ile çarpınca yaklaşık 14-15 trilyon dolarlık bir ekonomi karşımıza çıkıyor. Üstelik ekonomik verimlilik pik yapmış durumda.

        REKLAM

        Ekonominin daha fazla büyümesi için ya kişi başına milli geliri artırmak lazım (verimlilik?) ya da fertleri artırmak!

        Gel gelelim bu fertlerin sayısı 1,2 milyar düşerse ve kişi başı milli gelir buraları korursa 2030 yılında Çin ekonomisi ancak 12 trilyon dolarlık bir ekonomi olabilir. Nasıl olup da ABD’yi geçecekler; anlamak mümkün değil. ABD’de kişi başı milli gelir 65 bin dolar. Milli gelir büyüklüğü 21,5 trilyon dolar.

        Bir başka konu ise emeklilik sistemi. Çin’de resmi bir veri yok, baştan uyarayım. Ancak çeşitli dolambaçlı yollardan hesap yapan ekonomistler var. Ben bunların makul bir ortalamasını alacağım.

        90’larda kamu çalışanları işten çıkarılıp da ellerine emeklilik planları verildiğinde sistem yavaş yavaş fazla yük taşıma sinyalleri veriyordu. Bugün açığın kabaca 190 milyar dolar olduğu düşünülüyor. Bağımlılık rasyosu dediğimiz ‘kaç çalışan bir emekliyi fonluyor’ oranı da yıldan yıla bozuluyor. Sebebi basit. Yaşlanıyorlar.

        Tahmin etmesi zorlu ancak belli ki önümüzdeki yıllarda açık genişleyecek. Büyük ihtimalle emeklilik yaşı ayarlanacak. Yani daha geç emekli olacaklar. En geç emekli olan erkeklerde bugünkü yaş 60 örneğin.

        *

        Sebepler belli. Ancak çözüm muğlak.

        Çin, artık şehirlerde yaşayan ve zorlu ekonomik koşullarda ayakta kalmaya çalışan bir yeni nesle sahip. Çocuk sahibi olma kültürü yerleşmemiş ve bu sorunlar yüzünden kız çocukları doğurulmak istenmemiş. Bugün dünyanın en bozuk erkek / kadın nüfus paylaşımı oranlarından birine sahip ülkelerinden birine bakıyoruz.

        REKLAM

        3 çocuk politikasını uygulayacak olanların niyeti pek yok gibi.

        Çin, bugüne kadar keyfini sürdüğü demografik avantajları kaybetmemek için kendince büyük bir adım attı. Attı ancak belli ki sefanın cefası konulu ikinci perde çoktan oynanmaya başlamış.

        Diğer Yazılar