Etik değerleri koruma haftası!

Komplo teorilerine kafa yorarken hedeften sapmanın basketboldaki en trajik örneği Trabzonspor!..

Etik değerleri hep 'belden aşağı' algılayıp, onun üzerinden hesaba girişirken rakiplerinize attığınız 'çamur', biliniz ki olaylar aksi yönde geliştiğinde, hiç de ummadığınız biçimde yüzünüze, gözünüze bulaşır; tıpkı Trabzon örneğinde olduğu gibi...

Aliağa Petkim, Olin deplasmanına giderken çiçeklerle karşılandı diye ortalığı ayağa kaldıran Bordo-Mavililer (birkaç hafta önce benzeri bir hezeyanı Antalya, G.Saray'ı yendiğinde yaşamışlardı), oynayacakları Bandırma Kırmızı maçına değil de (herhalde Bandırma küme düştü diye bu maçı çantada keklik gördüler!) Olin-Aliağa karşılaşmasına odaklanınca darbeyi bu ikiliden değil, Bandırma'dan yediler!.. Aliağa çatır çatır oynayıp Olin'i evinde yenip Trabzon'un tezini çürütürken, Bandırmalı gençler de küme düşmüş olsalar da, her sporcunun ve spor adamının yapması gerektiği gibi etik değerlere sahip çıkıp, onurlarıyla oynayıp Trabzon'u son 2 haftada kaderleriyle başbaşa bıraktılar.

Lider Galatasaray'ı devirerek haftanın en büyük sürprizine imza atan Mersin için de Bandırma'ya yaptığımız övgüleri tekrarlayabiliriz. Ligde hedefsiz kalsa da dev bir rakibi yenmenin cazibesine kapılıp, zoru başarıp alkışı hakettiler.

Haftanın bir diğer alkış tutulacak takımı ile Türk Telekom'du. Belki Jasaitis'in o akıllara durgunluk verecek 'tek elle' kendi potasının altından attığı müthiş üçlük girse tüm Avrupa bu basketi konuşacaktı. Ancak yine de Anadolu Efes gibi güçlü bir rakibi 3 dakikada 7 sayı geriden gelip uzatmada yendiler ve Play-Offiçin Tofaş'ı sıkıştırmaya devam ettiler. Bandırma'dan sonra ligde 'genç Türkler'le' ses getirmeye devam eden diğer takım Tofaş da zorlu Beşiktaş Milangaz deplasmanında uzatmada kaybetse de ortaya koyduğu basketbol kalitesiyle en azından gelecek sezon için iyi birkaç yabancı takviyesiyle 'zirveyi zorlarım' mesajını verdi.