Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu haftanın kitaplarını çocuklar için yazan müzisyenlerden seçtim. The Decemberists grubunun kurucusu ve solisti Colin Meloy’dan şahane bir fantastik seri. Mavi Sakal grubunun eski solisti Genç Osman Yavaş’tan tatlı mı tatlı bir macera ve Sezen Aksu’dan nostalji kokan bir sevgi ve güven hikâyesi... Hepsi burada

        Seneler önce, Amerika’nın Oregon eyaletinin ıssız Portland şehrinde yaşayan 10 yaşında bir çocuk, hayran olduğu yazar Ray Bradbury’e bir mektup yazıyor. Ama özgüveni yüksek bir çocuk bu, “Ben sizin meslektaşınız sayılırım” diyor, “Bir gün ben de yazar olacağım.”

        O çocuk ünlü rock grubu The Decemberists’in tuhaf ve karanlık şarkılarını yazan, söyleyen adam, yani Colin Meloy. Şimdi bir unvanı daha var, kendisi “Vahşi Orman”ın Tanrı’sı.

        “Vahşi Orman” Meloy’un çocuklar için yazdığı bir kitap serisi. Kitabı, karısı Carson Ellis resimlemiş. Daha çocukken bile her fırsatta evinin yakınındaki ormana kaçıp orada rastladığı hayvanlarla arkadaşlık eden Carson Ellis’in adını daha önce de duymuştuk. Şahsen Lemony Snicket ve Trenton Lee Stewart’ın kitapları için yaptığı işleri ve tabii çizdiği Decemberists kapaklarını mükemmel bulmuştum. Burada da kelimenin tam anlamıyla parlıyor.

        Bu arada: The Decemberists adını, 1825’in Aralık ayında Rusya’da Çar’a karşı ayaklanan askerlerden alıyor. Tolstoy’un bu konuda yarım kalmış bir romanı da var. Eh, sonuçta edebiyat ve politikayla sıkı ilişkiler kurmuş bir gruptan bahsediyoruz.

        Meloy’un 9-12 yaş aralığındaki çocuklar için yazdığı kitaplar heyecanlı ve eğlenceli. Yine de grubun sert ve kimi zaman yüksek dozda şiddet içeren şarkı sözlerine benzer bir şey bekleyen fanlar bir parça düş kırıklığına uğrayabilirler, çünkü bu kitapta alıştıkları türden bir şiddet yok. Meloy’a kulak verelim: “Şarkı denen şey başladıktan sonra en fazla 3.5 dakika içinde bitiyor; mikro hikâyeler yazmak için çok uygun bir alan... İnsanın ruhunda gizlenen ne varsa müzik sayesinde serbest kalıyor. Ama 500 küsur sayfalık bir roman yazdığımda, bunun tıka basa şiddetle dolu olmasını açıkçası istemezdim. Ben burada yazar olarak başka türlü bir tehlikenin peşine düştüm, okuyanlar macera ve sihirle buluşsun istedim.”

        Bakın o tehlike, macera ve sihirin peşine takılırsanız “Vahşi Orman”da nelerle karşılaşacaksınız: Prue McKeel, kimsenin gitmediği, gideninse dönmediği ormanlık bölgeye yakın bir evde yaşamaktadır. Günün birinde kargalar minik kardeşini Vahşi Orman’a kaçırır. Haliyle Prue da tüm cesaretini toplayıp kardeşinin peşine düşer ve çok geçmeden kendini sihirli bir dünyada bulur. Bu dünyada konuşan hayvanlar, özgürlüklerine düşkün haydutlar ve karanlık güçleri olan zorbalar vardır. Ve elbette çözülmesi gereken sırlar...

        Okuyanlara kulak verelim: Sivri dilli yazar Lemony Snicket, “Vahşi Orman’dan içeri bir kez adım attınız mı, çıkmak istemeyeceksiniz”, yeni kuşağın önemli temsilcilerinden Jonathan Safran Foer ise, “Biraz peri masalı, biraz gençlik romanı; mükemmel resimleriyle edebiyat dünyasına bir armağan” demiş. Pulitzer ödüllü Michael Chabon ise kitap için, “Çocukluk maceralarını konu alan öykü geleneğinin vârisi” yorumunu yapmış. Demek ki bu yaz, küçük okurlar ve onların kütüphanesine dadanan büyükler için güzel geçecek. Pegasus Yayınları, serinin “Vahşi Orman: Ormanın Derinliklerinde” adlı ikinci cildini de yayınlamış. Okuyalım.

        YALANCI AMCA VE “MİNİK SERÇE”

        Çocuklar için yazan bir başka müzisyen, Genç Osman Yavaş. Mavi Sakal grubunun solisti olarak tanıdığımız, 2012’de çıkardığı “Gökyüzü Masmavi” albümüyle solo kariyere başlayan Yavaş, Goethe ve Rilke’den yaptığı çevirilerle edebiyat dünyasının epeydir içindeydi. “Amcam ve Ben” serisini ise çocuklar için yazıyor. Dünya tatlısı palavracı amca ile meraklı yeğenini anlattığı serinin yeni kitabı, “Amcam ve Ben: Talihsiz Sihirbaz”... Hikâyeyi yeğenden dinleyelim: “Ne zaman birlikte gezmeye çıksak bana birbirinden komik hikâyeler anlatan amcam, son görüşmemizde bana talihsiz sihirbazın yaşadıklarını anlatacağına söz vermişti. İşte o gün geldi! Ama galiba bu sefer her zamankinden daha garip bir hikâye bekliyordu beni!”

        Bir yeni çocuk kitabı da Sezen Aksu’dan. Caretta Yayınları etiketli kitabın arka kapak yazısında şöyle deniyor: “Aslında siz bu hikâyedeki herkesi tanıyorsunuz. Hayvanları çok seven Efe’yi, mahallenin neşeli Pervane ablasını, aksiliğiyle tanınmasına rağmen aslında çocukluğunun sevgi ve neşe dolu günlerini özleyen Osman Bey’i ve tabii ki Bulut’u... Bakalım Osman Bey, Bulut’un çağrısına uyarak sevgi ve güveni yeniden hayatına katabilecek mi?” Bir de küçük alıntı var: “Sardunya Mahallesi’nde yeni bir gün başladı. Efe ve sevimli tüylü dostu Bulut, neşe içinde oynuyor. Derken Osman Bey’in sesi duyuluyor: ‘Yeter! Hayvanat bahçesine çevirdiniz burayı!’” Açıkçası eski mahalle günlerine özlem duyan, sardunyalı kitaplar bana biraz sıkıcı geliyor. (Sardunya bu kitapların olmazsa olmazı sanırım.) Ayrıca nostalji duygusunun çocuklara o kadar da gerekli olduğunu düşünmüyorum. (Aslında büyüklere de.) Sezen Aksu’dan yıllardır beklediğimiz kitabın bu olmadığına eminim. Yine de önyargılarımı bir kenara bırakacağım ve esas fikrimi, “Efe ile Bulut”u okuduktan sonra yazacağım.

        İKİ TAVSİYE

        Çocuklar için seçtiğimiz iki kitap daha. Biri bilime meraklı çocuklara, öteki ejderha sevenlere...

        Bilim Tavşanı / Şarlot

        İyi Ejderha Kötü Ejderha / Christine Nöstlinger, Jens Rassmus

        KORKU

        Shirley Jackson, dehşet ve korkuyu gündelik hayatlardan kesitlerle sofistike biçimde aktaran bir yazar. Bizde daha önce “Tepedeki Ev” yayınlanmıştı. Birkaç kez okuduğum muhteşem “Tepedeki Ev”, bir delilik ve karanlık romanıydı ama içindeki tek cümleyle özetlenebilirdi: “Her şey yalnızlıktan.” Şimdi sırada “Biz Hep Şatoda Yaşadık” var. (Ben olsam “Hep O Şatoda Yaşadık” diye çevirirdim, açıkçası bu halinde anlam biraz değişiyor. Konu şu: Dünyadan gizlenerek yaşayan iki kız kardeş ve geçmişin gölgesini bugüne taşıyan gizemli bir olay... Kitabın çok tuhaf ve cazip bir kahramanı var. Merricat, bir yandan onu mahvedecek hakikatler karşısında hayalleri sayesinde dimdik duruyor, bir yandan da hayaller, kâbuslarla koyun koyuna uyumayı bırakamıyor. Tanıtımda dendiği gibi, “Doğada hiçbir şey yoktan var olmuyor ve sarayların enkaza, hayallerin hezeyana dönmesi için bir an yetiyor; geriye biraz toz, belki biraz da kül kalıyor. En ölümcül zehirler, tıpkı en kuvvetli tılsımlar gibi insan yüreğinde büyüyor ve hiçbir yer, ama hiçbir yer insanın evi gibi olmuyor.” Stephen King’den Neil Gaiman’a pek çok çağdaş yazarın ilham kaynağı olarak gösterdiği Shirley Jackson, “Biz Hep Şatoda Yaşadık” ile muazzam bir öykü anlatıyor ve bunu yaparken, kız kardeşliğe dair unutulmayacak bir metne de imza atıyor. Hararetle tavsiye ederim.

        ANI

        Bir roman da İran’ın devrimler, emperyalist güçlerin oyunları, ambargo ve savaşlarla sarsılan kaderini, bir kız çocuğunun gözünden anlatıyor. “Tahran’ın Kırmızı Sirenleri”, kitaplar ve plaklarla dolu bir konakta yaşayan mutlu bir ailenin, ülkenin çalkantılı zamanlara geçmesiyle birlikte bir sığınakta yaşamaya başlamasının, sonunda da Türkiye’ye gelişinin hikâyesi. Shahzadeh N. İgual 1979 yılında, yasemin kokulu, kocaman bir anneanne evinden hiç bilmediği yabancı bir diyara göç ediyor. Babasının okuduğu Nâzım Hikmet şiirlerini dinlerken kendini aniden Nâzım’ın ülkesinde bulan küçük kız ailesiyle birlikte burada, daha doğrusu İzmir’de sıfırdan bir hayata başlıyor. O küçük kızın bir yandan MFÖ şarkılarına eşlik ederken, bir yandan da “klorak, boyoz, çiğdem”le tanışmasının ve bir dönemin unutulmaz haber spikeri Tuna Huş’un sesinden Türkçe’yi öğrenmesinin hikayesini okurken, yakın tarihimizin çeşitli anlarını da hatırlıyoruz.

        VAHŞİ ORMAN ŞARKILARI

        İşte Colin ve Carson’un “Vahşi Orman” için seçtiği şarkılar...

        - Ramble On, Led Zeppelin

        - Marching Song, Esben and the Witch

        - Take It Easy, Hopeton Lewis

        - Tam Lin, Fairport Convention

        - I Lost Something in the Hills, Sibylle Baier

        - My Lovely Elizabeth, S. E. Rogie

        - Katie Cruel, Karen Dalton

        - Over the Hills and Far Away, Led Zeppelin

        Diğer Yazılar