Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dış ticaret verilerini açıklamada, kıyaslamada, büyüme ve küçülmede, kırılan rekorlarda en büyük handikap önce ihracat rakamlarının açıklanmasıydı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) uzun bir süre “İhracatta rekor kırdık” açıklamalarını, ithalat verilerinden bir ay önce basın toplantılarıyla yaparken, bir sonraki ay gelen asıl rekorlarla, ithalat tarafındaki büyümelerle kimse ilgilenmiyordu. Sahipsizdi ithalatta kırılan rekorlar, başarılar, elde edilen gelirler! Neden? Çünkü “Türkiye İthalatçılar Meclisi” diye karşı bir kuruluş yoktu. Türkiye’nin dış ticaret açısından asıl dikkate alması, irdelemesi gereken bu tarafla kimse ilgilenmiyordu. İhracatçıların önemli bir kısmı aynı zamanda ithalatçı da olduğundan geçiştiriliyordu dış ticaretin karşı cephesinde olan gelişmeler.

        Bu köşede ithalat/ihracat konusunu, bu yönüyle defalarca gündeme getirdim, rakamların aynı anda açıklanması gerektiğini, hatta kalem kalem masaya yatırılarak nelerin, niçin ithal edildiğini, Türkiye’de üretimi ve ticari faaliyetleri ithal ürünlerin nasıl etkilediğine bakılması gerektiğini usanmadan yazdım. Haklı olduğumda zerre şüphe olmayan bu konuda hiçbir yetkili makam cevap veremedi. Şimdi görülüyor ki, ilgili bakanlıklar, kurumlar yavaş yavaş uyarılarımızı dikkate alıyor. Ama ilgileri henüz yeterli düzeyde değil.

        Kasım ayındaki yaklaşım gösteriyor ki, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile TÜİK’in ithalat verileri bir sonraki ay, TİM’in ihracat rakamlarıyla aynı gün açıklanacak. Arada bir günlük fark kaldı. Bakanlık, internet sitesinde, kesin veriler olmadığına dair bir notla kasım ayı ithalat rakamlarını paylaşmış olmasına rağmen atılan adım önemlidir. İki verinin ayın anda açıklanmasından kim, neden ve niçin korkuyor, anlamak mümkün değil. Öte yandan bu iki rakamı aynı anda kamuoyuna açıklayacak ve bunları izah edecek bir kuruma da ihtiyaç var. TİM olamaz, ama Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) olabilir. Veya bir bakanlık bu görevi üstlenirse, ülke adına hayırlı işlere vesile olacak adımların atılmasına da katkı sağlar.

        *************

        İTHALATIN KAYMAĞINI KİM YİYOR?

        Bu ayın başında 1 Aralık’ta TİM, Kasım 2017 ihracat artış rakamlarını açıkladı. İhracat cephesi mutluydu. 2016’daki toplam ihracat rakamına yılın 11 ayında ulaşılmıştı. Ancak bir gün sonra Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, kasım ayının ithalatını açıklayınca gerçek tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. Zira ithalatın artış oranı daha yüksekti. Lakin mutluluk tablosu çizen kimse yoktu. Üstelik ihracatını yaptığımız epeyce bir ürünün de ithalat kalemlerinden oluştuğu gibi bir de gerçek vardı. Mesela otomotiv sektöründe sürekli ihracata vurgu yapılırken, bunun ne kadarının ithal ürünlerden oluştuğu ne hikmetse önemsenmiyor.

        Dönelim Kasım 2017 rakamlarına. Geçen yılın kasımına göre ihracat % 11.02 artarak 14.2 milyar dolar, ithalat ise % 21.10 artarak 20.5 milyar dolar olmuş. Dış ticaret açığı da % 52.43 artışla 6 milyar 287 milyon dolar ulaşmış. Son 12 aylık tablo da şöyle: Kasım 2016 ile Kasım 2017 arasındaki ihracat, 156 milyar 46 milyon dolar, ithalat 229 milyar dolar. Dış ticaret açığı 73.1 milyar dolar. Birileri bu rakamlara bakıp petrol, doğalgaz gibi Türkiye’nin sahip olmadığı enerji ithal kalem ürünlerinde son günlerdeki artışla izahata kalkmasın. Artık daha gerçekçi olmak gerekiyor. İthalatın kaymağını kimin yediğine de bakmak icap ediyor.

        Netice itibarıyla ithalat/ ihracat rakamları aynı gün açıklanmalı, üreticilerin dertlerine kulak verilmeli, hangi ithal kalemlerin Türkiye’de sektörleri gerilettiği ve yok ettiği incelenmeli. Destekler, teşvikler ve düzenlemeler de buna göre yapılmalı. Uzakdoğu’dan yapılan ayakkabı ithalatıyla ilgili düzenleme sonrası sektörün nasıl hareketlendiği gerçeği de unutulmamalı...

        *************

        TÜİK VE BAKANLIK VERİ TOPLAYAMIYOR MU?

        Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işbirliğiyle, aylık “Resmi Dış Ticaret İstatistikleri” takip eden her ayın son iş günü kamuoyuna açıklanıyor. TİM ise ay biter bitmez, takip eden ayın ilk iş günü geçen ayın rakamlarını açıklıyor. Bir aylık fark, her türlü ayıbı kapatıyor. Eğer bu bilinçli yapılıyorsa, bilinmeli ki Türkiye’ye kötülük ediliyor. TÜİK ve bakanlık, TİM’in veri toplama hızına yetişemiyorsa, ortak açıklama için bir zaman dilimi belirlenerek dış ticaret rakamları kamuoyuna açıklanabilir.

        *************

        ONUR AİR, BİLET DIŞI GELİRLERİ NE KADAR YÜKSELTECEK?

        Havayollarının gelir kalemlerinin önemli bir kısmı artık ek gelirlerden oluşuyor. Ek gelir denince akla uçak içinde satılan sandviç, gazoz falan gelmesin. Çok fazla kalem söz konusu ve bunları paraya çevirmek, ilgili bölümün performansına kalmış bir şey. Onur Air de bu gerçekten yola çıkarak, biletler hariç tüm ek gelirler ve pazarlamayı Kurumsal İletişim Başkanlığı’na bağlamış. Havayolları ek gelirlerden ciddi ciro yaptığı için Onur Air Genel Müdürü Teoman Tosun da bu bölüme özel önem vererek tarifeli hatlardaki bilet fiyatlama haricindeki tüm ek gelir ve pazarlama faaliyetlerini Rauf Gerz’in yönetimindeki Kurumsal İletişim Başkanlığı’nın sorumluluğuna vermiş. Havayollarında ek gelir, yükselen trend. Etkileşim içinde olunan her sektördeki paydaşlarla masaya oturularak bilet maliyetlerine de katkı sunacak ilginç çalışmalara imza atılıyor. Bakalım Onur Air’de durum ne olacak?

        Diğer Yazılar