Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kimse bir isim telaffuz edileceğini beklemesin, zira konu çok netameli. Dünyanın en büyük ticaret odası, İstanbul ve Türkiye’nin bir yönüyle lokomotifi, etkili bir yarı resmi kurum olan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar’ın vefatıyla boşalan koltuk için ilginç bir yarış başlamış durumda. Öyle ki İbrahim Çağlar’ın aramızdan ansızın ayrılmasını bir imkân görenler söz konusu. Konuşup yokladığımda Çağlar’ın hayattayken dert yandığı, meclis kürsüsünden şikâyet ettiği isimler, şu an İTO Başkanlığı için etkili ve yetkili çevreleri yönlendirmeye çalışıyor.

        İbrahim Çağlar, Ağustos 2017’de, oda ve borsa seçimlerine ilişkin şu ilginç konuşmayı yapmıştı: “Bizim anlayışımızda makamlara aday belirlerken kapalı kapılar arkasında iş çevirmek yoktur. İTO Meclis üyeleriyle istişare etmeden adaylığım konusunda bir ifade ağzımdan çıkmamıştır. Çünkü benim sizler adına ne yapacağıma karar verecek olan yine bu meclistir. İTO’da yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığım dönemde onurumla çalıştım. Bir seçimi onurunuzla kazanabilirsiniz, onurunuzla kaybedebilirsiniz de. İkisi arasında yüksek değerlilik açısından bana göre hiçbir fark yoktur. Bir seçimi arkadan dolanarak, türlü kurnazlıklarla, dava arkadaşlarına kumpas kurarak da kazanabilirsiniz. Kirli oyunlarla girdiğiniz seçimi kaybedebilirsiniz de. Bu ikisi arasında da bana göre değersizlik açısından hiçbir fark yoktur. Yapacağımız tüm seçimler adil ve temiz olsun. Adaylarımız istişareyle belirlensin. İstişare süreçleri açık ve dürüst olsun. Yeter ki hak edenler, haksızlık etmeyenler, o koltuğun hakkını onuruyla verenler kazansın.”

        İlginçtir, konuştuğum bazı önemli kaynaklar İbrahim Çağlar’ın şikâyetçi olduğu, dert yandığı, kumpas çevirdiklerine inandığı isimler halihazırda yeni İTO Başkanı’nı belirlemek için istedikleri ortamı yakaladıkları zannıyla devreye girmişler. Çağlar, bu kişiler hakkında şu çarpıcı sözleri kullanmıştı.

        “Bu iftiraları yayanlar, benim akçeli işlere girdiğimi iddia edenler de aynı kişiler. Ben bu konuda bir tek şey söylerim. Her kim ki iftira atar, o müfteridir. Belgeleriyle konuşması gerekir. MÜSİAD’ın temiz, ilkeli, dürüst üyelerinin çirkin bir oyuna çekilmelerine benim gönlüm asla razı olmaz, olamaz. Bu değerli meclis önünde ifade ediyorum ki, mertlikle gelmeyen hiçbir makam varsın gelmesin.”

        *************

        MÜSİAD’IN SEÇİMLERDE ROLÜ NE OLUR?

        İbrahim Çağlar’ın meclis konuşmasında atıfta bulunduğu isimlerin devrede olması, birçok MÜSİAD’lı meclis üyesinin de tepkisini çekiyor. Nisana kadar olacak kısa dönem için bir aday mı seçilmeli, yoksa şu an seçilecek aday nisanda yeniden o makama talip olup devam edecek birisi mi olmalı? Tartışılan konulardan biri bu, ama asıl merak edilen bu tartışmalar içinde Ankara’dan nasıl bir yaklaşım olacağı. Aday olarak öne çıkarılan ismin iyi, arkasında yer alacak kadronun sıkıntılı olacağına da işaret ediliyor, yetmedi bölgecilik, hemşericilik gibi adımlarla da yönlendirme yapılacağına vurgu yapılıyor. İTO Başkanlık seçimleri için kurulan en çarpıcı cümle ise şu: “İTO’da Çağlar’ın kumpas kurmakla eleştirdiği isimler devrede olacak mı olmayacak mı?”

        Yıllar önce İTO Başkanı Mehmet Yıldırım hakkında epeyce yazı yazdıktan sonra yeniden İTO’daki başkanlık yarışı için bir şeyler yazmak durumunda kaldığıma göre tartışmanın büyük olduğunu yorumlayabilirsiniz. Galiba bu defaki sıkıntının boyutu ciddi şekilde önemli. Duyarlı MÜSİAD üyelerinin çabası da yeterli olmayabilir. Ancak Ankara’nın direkt devrede olmasıyla çözülecek gibi görünüyor.

        *************

        İSTANBUL’UN ÇÖPLERİ NASIL DEĞERLENDİRİLİYOR?

        Çöp mevzusu halihazırda birçok ülkenin çözemediği bir husus. Üzerinde de ne kadar durulsa, o derece hak edecek bir konu. Ben de bu bağlamda kısa süre önce “İstanbul’un (Ülkemizin) Çöpleri Nasıl Değerlendiriliyor?” başlıklı bir yazı kalem aldım. Bazı hususları hatırlatıp yeni gelişmeler olabileceğini not ettim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de o yazıma bir açıklama gönderdi. Gelen açıklamanın dikkat çeken bölümleri şöyle:

        “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, çöpleri kaynağında ayrıştırma konusunda vatandaşlara yönelik bilinçlendirme ve eğitim faaliyetleri düzenliyor. İstanbul’da günlük toplanan 18 bin ton çöp, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait çevre tesislerinde bertaraf ediliyor. Bertaraf esnasında ortaya çıkan çöp sızıntı suları fiziksel kimyasal ve biyolojik yöntemlerle arıtılıyor.

        İBB tesislerine gelen kaynağında ayrıştırılmamış atıklar ise türüne göre (plastik malzemeler, kâğıt-karton, demir, alüminyum, cam) tam otomasyonlu mekanik ayrıştırıcılarda ayrıştırılıyor ve geri dönüşümleri sağlanıyor. Evsel atıkların bertarafı konusunda, dünyada gelişmiş ülkelerce de kabul görmüş yöntemlerden biri olan katı atık yakmayla ilgili Eyüp Kemerburgaz Evsel Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesisi hayata geçiriliyor. Bu tesiste günlük 3 bin ton çöpün yakılarak bertarafı sağlanacak. İstanbul genelinde toplanan tehlikeli endüstriyel ve tıbbi atıklar İBB’ye ait tesislerde bertaraf ediliyor.”

        Diğer Yazılar