Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “En son 1 Ağustos`ta zamlanan doğalgaz ve elektrik fiyatları 1 Eylül`de de zamlandı. Doğalgaz fiyatlarına konutlarda yüzde 9, sanayide yüzde 14 zam geldi. Elektrik fiyatlarına ise yüzde 15 zam yapıldı. Böylelikle 1 ay içinde konutlarda kullanılan doğalgaz toplamda yüzde 18, elektrik ise yaklaşık yüzde 25 zamlandı.”

        Rakamlarda bir tuhaflık yok. Geçen yıl bu dönemlerde konuştuğumuz, tartıştığımız bir enerji piyasası haberini, fiyat artışlarını aynen aktardım. Anlaşılan BOTAŞ ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) doğalgaz ve elektriğe en iyi fiyat ayarı yapılacak zaman olarak Ağustos ve Eylül aylarında kararlı. Veya bildikleri bir şey olmalı ki, bu senede Ağustos ve Eylül’de de sektirmeden doğalgaza arka arkaya 2 zam yapıldı.

        İlk zam haberini BloombergHT’de değerlendirirken, bu fiyat artışının maliyetlere bakıldığında yetersiz olduğunu, ikinci bir fiyat ayarlaması daha gelebileceğine dikkat çekmiştim. Zira doğalgazın bin metreküpü 280 dolar seviyelerinde, içeriye TL ile verilen rakamlarda ortada. Üzerine vergileri, taşıma bedelini ve diğer kalemleri de koyduğunuzda bu fiyatlarda doğalgaz tüketmenin sürdürülebilirolmadığının bilinmesi lazım. Hatta, ‘Maliyetli bazlı modele geçiyoruz’ denilerek bir düzenleme daha yapılırsa şaşmamak lazım.

        Aslında arka arkaya, bu şekilde yapılan fiyat ayarlamalarına direkt zam demek ne derce doğru bilemiyorum. Çünkü iki zam arasında gelişmeler böyle bir şey söylemiyor.Galiba ikili zam alışkanlığımız oluşmuş durumda. İş dünyasınında buna artık uyanması lazım. Ansızın gelebilirler!

        Doğalgaz ve petrolü dolarla alıyoruz, ama döviz epeydir yukarılarda. Hatta aşağı inip, tekrartırmanmaya başladı. Doğalgazın fiyatlandırma formülünde ana etken olan petrolün varil fiyatında da son aylarda yukarı doğru bir hareketlenme olmadı. Aksine düşüş oldu. O halde bu zamlar veya düzenlemeler neden yapılıyor?

        Cevabı basit. Çünkü BOTAŞ, uzun süredir yurtdışından temin ettiği doğalgazı maliyetinin epeyce altında bir rakama konutlara ve işyerlerine veriyor. Borç yükünün kış tüketimiyle büyüyüp, açığın daha da artmaması için şimdiden tedbir alıyor.

        Doğalgaz zammı %30’dan fazla

        BOTAŞ’ın ilan ettiği doğal gaz toptan satış fiyatlarını EPDK % 14.90 zam olarak kamuoyuna duyurdu. Geçen ayda %14.97 zam yapıldığını dikkate aldığımız da zamlı fiyatın üzerine bir kez daha zam geldiği için iki oranı alt alta toplamak doğru olmaz. Aslında zam oranı %30’un üstünde.

        Ve gelelim diğer cepheye. İş dünyası doğal olarak doğal gazdaki fiyat artışlarına tepkili. Eğer maliyetli bazlı bir sistemde düzenleme yapılmıyorsa -ki öyle- bu fiyat ayarlama konusunun önceden iş dünyasıyla paylaşılması doğru olurdu. Doğalgaz aldığımız ülkelerle petrol formülasyonuna dayalı fiyat düzenlemeleri 3 ve 6 aylık dönemlerde gözden geçiriliyor. Ama BOTAŞ bunu epeydir piyasaya yansıtmıyor.

        Sıkıntı iş dünyasının maliyet hesaplarını yapıp, geleceğe yönelik ticari faaliyetlerini planlamışken ansızın artış olmasında. Dolayısıyla iş yapanlar için öngörülmesizor bir durum. Eğer BOTAŞ piyasa şartlarına göre doğalgazı sübvanse etmeden 3 ve 6 aylık dönemlerde akaryakıtta olduğu gibi bir düzenlemeye geçerse iş dünyası da hesaplarını ona göre yapabilir.

        İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, zamların üretim ekonomisine zarar verebileceği gibi, enflasyonla mücadele programı ile de bağdaşmadığından şikayet ediyor. Yoruma açık. Ama Bahçıvan’ın haklı olduğu husus şu. Fiyat ayarlamalarında sanayicilere bir hazırlık zamanı tanınmadan adım atılması yanlış. İş dünyasına3 ay önce böyle bir artış olacağı bilgisi verilmiş olsaydı, kamu ne kaybederdi?

        Öte yandan iş dünyasıda uzun bir süredir sübvanse edilmiş ucuz fiyattan doğalgaz kullandığını biliyor olmalı ve bu sürprizleribeklemelidir. Neticede sübvanse edilen rakamlar da bu ülkenin hazinesinden çıkıyor. Hasılı piyasanın biran önce liberalleşmesi, maliyetle bazlı, öngörülebilir bir piyasa düzenine geçmesi iyi olacaktır.

        XXXX

        Yerinde bir adım; ‘3 İthal kaleme gözetim’

        Ticaret Bakanlığı üç ürünün ithalatına gözetim uygulanmasına karar vermiş. Kesinlikle doğru bir karar. Bu tarz yaklaşımın sürekli olması gerekiyor. LED ampul, plastik torba ve bazı oyuncaklara ilişkin ithalat gözetimini başka kalemlerde zaman zaman takip ederse iyi olacaktır. Kontrolsüzlük içerideki üretimi, kaliteli ürünlerin ithalat ve tüketimini etkiliyor.

        Ben yıllarca Türkiye’nin oyuncak sektörünü, Çin’den yapılan denetimsiz, kaidesiz, kuralsız ithalatın öldürüldüğünüyazdım. Benzer durumda olan başka sektörlerde var. (Mesela deri ve ayakkabı sektörü Zeybekçi döneminde bir dokunuşla epeyce toparlandı.)

        Ticaret Bakanlığı ve TİM her ay anlamsız ihracat rekoru açıklayacağına bu tarz konulara eğilmesi çok daha faydalı olacaktır. Kaç yıldır 150-180 milyar dolar arasında ihracat yapıyor, 200 milyara yaklaşamıyoruz. İthalat tarafı da daha fazla rekor kırıyor, ama ilgilenen olmuyor. Sahipsiz.

        Göreceksiniz bu gözetim uygulamasıyla yerli üreticiler daha az zarar görecek, vergi ve istihdam kayıplarının önüne geçilecek. İlgili sektörlerde rahat üretim yapacak, öte yandan aynı ürünlerin ithalatında kalite ve fiyat bakımından iyileşmeler olacaktır. Netice de güzel bir adım...

        Diğer Yazılar