Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle engelliler; düzenledikleri eylemlerle, yazıyla, sözle isteklerini tekrarladılar.

        Engelliler; eşit haklara, nitelikli, erişilebilir eğitim hakkına kavuşmak istiyorlar.

        Hizmete ve bilgiye erişimin önündeki engellerin kaldırılmasını, herkes için tasarlanmış kentler, sokaklar, konutlar, sosyal alanlar ve toplu taşım araçları istiyorlar. Engelliler; toplumsal yaşamda, üretimde, bilimde, sanatta, siyasette ve ülke sorunlarının çözümünde etkin rol almak istiyorlar ve kendilerine dönük yaklaşımda “zihniyet değişikliği”ne olan ihtiyacı dile getiriyorlar.

        Bu istekler; temel insan haklarının gereğinin yerine getirilmesi talebidir.

        Eşit yurttaşlığın gereği olarak toplumsal duyarlılığı artırmak ve engellilere yaşamı kolaylaştırmak için devletin, yerel yönetimlerin, toplum olarak herkesin görevleri ve sorumlulukları var.

        Sosyal devlet; insan odaklı ve hak temelli bir anlayışla, engelli-engelsiz ayrımı yapmadan toplumu oluşturan bireylerin yaşamın her alanında “etkin” ve “eşit” katılımını sağlayacak önlemleri alıp uygulamakla yükümlüdür.

        Ayrıca, sosyal devlet; eğitim, sağlık, istihdam, ulaşabilirlik ve sosyal hizmetler alanında engellilerin sorunlarını “ötelemeyen” devlettir.

        KUSUR DEĞİL...

        Engellilerin “dört duvar arasında”, ya da “kısıtlı” alanlarda yaşam sürdürmeleri yerine, toplumun her alanında ve üretim çarkında yer almalarını, üretken bir kimliğe sahip olmalarını sağlamak; “lütuf” değil; temel insan haklarının ve sosyal devlet olmanın “vazgeçilmez” gereğidir. Çağdaş bir toplumda engelli olmak “kusur” değil; tam tersine engelleri ortadan kaldırmayan yönetimler ve engellilere “acıma duygusu” besleyenler “kusurlu”dur.

        Unutmayalım ki; her birimiz her an engelli olmaya adayız. Bu nedenle; engellilere yardım etmek isterken kalplerini kırmamaya özen gösterelim. Ak Parti Hükümeti 2005’de Engelliler Kanunu’nu çıkararak sağlık, bakım, istihdam ve eğitim gibi alanlarda “engelli hakları”nı yasal zeminde, 2010’daki anayasa değişikliğiyle de “pozitif ayrımcılık” konusunu “anayasal düzlem”de güvenceye aldı. Bu; Türkiye açısından ileri bir adımdır.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan; “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, “engelli kardeşlerimizi teşvik etmek, ihtiyaç duydukları yardım elini uzatmak, kalplerdeki ve zihinlerdeki engelleri kaldırmak için gayret göstermek, sorunlarının çözümünde destek olmak, hayatlarını kolaylaştırmak, her adımda yanlarında olmak; hepimizin görevidir. “ dedi.

        Erdoğan; engelliler konusunda toplum açısından da sosyal sorumluluğa işaret ediyor. Sonuç olarak: Engelliler; çalışkan, azimli, üretken ve onurlu insanlardır.

        Diğer Yazılar