Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tarihi Kemeraltı; sadece esnafıyla, alışveriş yapan vatandaşlarla sınırlandırılabilecek bir ticaret merkezi değil, aynı zamanda; İzmir’e “kent kimliği” kazandıran bir kültür, sanat ve turizm merkezidir. Dördüncü yüzyıldan bu yana ticaretin kalbi olan Avrupa’da eşi benzeri olmayan Tarihi Kemeraltı; tüketici ve ziyaretçi profiliyle de İzmir’in dünden bugüne “sosyal doku”sunu da yansıtmaktadır. Kemeraltı’nın sorunlarıyla ilgilenip çözüm getirmek yalnızca Konak Belediyesi’nin, Büyükşehir Belediyesi’nin işi olmayıp, hükümet ölçeğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi birden fazla Bakanlığın, Ticaret Odası, Sanayi Odası gibi meslek kuruluşları ile İzmir Halkının koordinasyonuyla geniş bir çerçevede ele alınmalıdır.

        Bilindiği gibi; kentlere ve ülkelere kimlik kazandıran meydanları, tarihi mekanları, kültür ve sanat merkezleri ile yerli ve yabancıların ziyaret ettikleri tarihi alışveriş yerleridir. Bu arada; çoğumuz, çocukluğumuzda umudumuzu, sevgimizi, bayram sevincimizi özellikle “arife” günlerinde aile büyüklerimizle el ele dolaşarak hediyeler aldığımız Kemeraltı’nda yaşayarak bugünlere geldik.

        Bu nedenle; Kemeraltı’nın ruh dünyamızda özel, anlamlı ve sıcak bir yeri var. Kemeraltı’nın bakımsız, kemenklerinin kapalı, esnafının mutsuz olması; ruhumuzda “sızı”ya neden olmaktadır.

        ESNAF KEPENK KAPATTI

        Bugün; üzülerek görüyoruz ki dededen toruna geçen Tarihi Kemeraltı’nda dörbin esnafın kepenk kapattığı, icra-hacizle boğuştuğu, borç batağında bunaldığı, karanlık sokakların içinde güvenlik endişesinin yaşandığı, ulaşım olanağının kısıtlı olduğu Kemeraltı ev sahipliği yapmamalıydı. Tarihi Kemeraltı; gece-gündüz herkesime hitap eden ziyaretçilerin güven içerisinde ışıl ışıl bir “fuar konsepti” ile, tarihi dokusuyla kültür, sanat ve ticaret merkezi olarak kucak açmalıydı.

        Gözden uzak tutmamamız gereken bir husus da; tarihi mekanlarımıza sahip çıkmaz, o yerleri “özgün” yapısıyla yaşatarak insanlığın hizmetine sunmazsak; geleceğimizi de sağlam temeller üzerinde inşa edemeyiz ve bizden sonraki kuşaklara da “sorumlu” oluruz, “borçlu” kalırız. Turizm ve Ticaret sektörünün kalbi olması gereken Tarihi Kemeraltı; ekonomik zorluklar, esnafın siftah etmeden dükkanının kapatması, devletten ve yerel yönetimlerinden beklediği desteği bulamaması, borç–icra kıskacında bunalması ve bunlara ek olarak da; ulaşımdan güvenliğe, karanlık ve bakımsız sokaklardan birçok sorunun yaşandığı Kemeraltı’nda esnaf sayısı 12.500’den 8.500’e indi. 4 bin esnaf ticari hayattan çekildi. Bu tablo; sadece bir ekonomik problemi yansıtmıyor, aynı zamanda yaklaşık 20 bin kişiden oluşan Kemeraltı esnaf ailesinin yaşadığı sosyal “dram”ı da gözler önüne seriyor.

        Sonuç olarak: Kemeraltı’na kıymayalım, İzmir’in tarihine, kültürüne ve uygarlık mirasına sahip çıkalım.

        Diğer Yazılar