Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz hafta, AK Parti’nin İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’ü ziyaret ederek başarı dileklerimi sunmuştum. Daha önce de, CHP ve İYİ Parti İl Başkanlarını ziyaret etmiştim.

        AK Parti İzmir İl Başkanı Şengül’le ilgili izlenimlerimi aktarmak istiyorum.

        Aydın Şengül, geçmişte hem Milletvekili, hem de İl Başkanlığı görevlerinde bulunmanın verdiği geniş bir deneyime sahip, aynı zamanda da; deneyimlerini “değişim”e dönüştürmüş bir siyasetçi.

        Siyasi partiler; ister iktidarda, ister muhalefette olsunlar; demokrasinin “vazgeçilmez” temel unsurlarıdır. Ancak; İktidar Partisi’nin muhalefet partilerinden farkı; “kıyas” yoluyla özgürlük alanının dar, sorumluluk alanının ise daha geniş olmasıdır.

        Doğaldır ki; ülkenin birlik-bütünlüğünden, toplumun huzur ve refahından, özgürlük ve barış ortamının sağlanmasından öncelikle, “yönetim erki”nin elinde bulunduran iktidar partisi sorumludur.

        AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’ü de bu sorumluluk duygusunu taşıyan, “çoğunlukçu” değil; “çoğulcu” anlayışa sahip, toplumsal dinamiklerle, sivil toplum örgütleriyle iletişim kanallarını “açık” tutan ve “değişim”in erdemine inanan kucaklayıcı bir yaklaşım içinde gördüm.

        Şengül; “sorumlu” ve “kucaklayıcı” siyaset anlayışını “eskiden milliyetçiydim şimdi devletçiyim. Devlet kavramı her şeyin üstünde. Devletin menfaatini önde tutan siyasetçiler halka daha iyi hizmet verebiliyorlar.”sözleriyle açıklıyor. Şengül; bu sözleriyle devletin millet için var olduğunu ve AK Parti’nin temel felsefesi olan “milleti yaşat ki devlet yaşasın” politikasının da önemini vurguluyor. Bu politika; siyaseti, devlet-millet kaynaşması eksenine oturtuyor.

        KOCAOĞLU SAMİMİ DEĞİL

        Şengül; kamu yönetiminde tarafsızlığı, liyakatı önceliyor, uzlaşmacı ve kucaklayıcı bir “siyasi kültür”ün ülkeyi ileriye taşıyacağını, barış ve huzur ortamını sağlayacağının altını çiziyor.

        CHP’nin, “merkezi hükümetin, CHP’li belediyelerin yereldeki yatırımlarına engel olduğu” iddialarının “temelsiz” bir söylem olduğunu ileri sürerek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım master planında körfez geçiş projesi yok. Buna karşılık Kocaoğlu; (Körfez geçişi için sonuna kadar arkasındayım)diyor, samimi değil” şeklinde konuştu. Şengül’ün bu sözlerine karşı Kocaoğlu’nun elbette söyleyecek sözü olacaktır.

        Sonuç Olarak: İzmir’de siyasetin “rekabet”i öncelemesi; olumlu bir değişim.

        Diğer Yazılar