Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbol; her geçen gün kendini geliştiren bir oyun olarak evrimleşiyor. Başarıyı yakalayanlar, aynı yöntemi sürdürmek ya da yeni açılımları denemek ayrımının kararsızlığındalar. Her ikisinin doğruluğunu savunanlar çoğunlukta... Zirveyi yakalayanları bekleyen en büyük tehlike de bu noktada başlıyor. Yeni konsept yaratamayanlar bazen hayal kırıklığı yaşayabiliyorlar. Sürdürülebilir başarı, ulaşılan zirve ile sınırlanmalı mı, yoksa sonraki zirvelere çengel mi atmalı...

        Sorunun en canlı yanıtı geçen hafta oynanan Medipol Başakşehir-Fenerbahçe karşılaşmasında yanıt buldu. Abdullah Avcı, zirve keyfini ‘yeterli’ bulunca ummadığı bir sonuçla hayal kırıklığının karanlığıyla tanıştı. Plansızlık, öngörüsüzlük bazen özgüveni yerle bir edebiliyor. Kesin favori olarak gösterilen M.Başakşehir’in şaşırtıcı oyun planının mimarı şüphesiz Abdullah Avcı’ydı. İyi bir kadroya sahip olmanın avantajını kullanamadı. Önce Avrupa macerasını ‘ciddiye’ almadı. Tüm planlarını şampiyonluk üzerine yaptı. Liderlik keyfinin tadını çıkartmaya başlamış, başarının ‘şımarıklığı’ yaşanıyordu...

        Futbolun adaleti yoktur. Hatayı affetmez. Abdullan Avcı, taktiksel hatanın hüsranını en derinden yaşadı. Şampiyonluk hedefinde çok önemli bir yara aldı... Bundan sonraki maçlar nasıl biterse bitsin, Fenerbahçe yenilgisi çok büyük kayıp olarak tabelaya yazıldı bir kere...

        ***********

        10 NUMARA TARİH Mİ OLDU?

        ‘Futbolun sihirbazları’ diye adlandırdığımız 10 numaralar günümüz futbolunda sorgulanıyor. Alan savunmasını iyi yapan, orta alanda pres yapan takımlara karşı ‘eski 10 numaralar’ eskidi mi gerçekten? Yoksa; teknik, çalımcı, kısa sürede doğru karar verici vizyon sahibi futbolcular aranıyor mu?

        Maradona, Zidane, Hagi gibi isimler yaratıcılıkları ve sonuca etkileri ile anılıyor. Yeni oynayış biçiminde tüm mevkilerin oyun biçimi değişti. Birçok takım sistemlerini ‘10 numara’ bağımlılığından kurtarmış durumda. Daha hızlı, kenarları kullanan, her oyuncunun karakterini ortaya koymasını isteyen teknik adamlar dönemi yaşanıyor...

        Ne var ki, sıkışan oyunu açmak için bazen bu tür sistemler yetersiz kalıyor. Lider özelliğini yüklenen 10 numaralar aranıyor. Şimdi yeniden bir dönüşün işaretlerini görüyoruz. 10 numara mevkisi terk edilse de, adam markajından ve baskıdan kurtulmanın formülü yine eski çözücüleri ‘kurtarıcı’ olarak gündeme getiriyor...

        ***********

        CENGİZ’İN MESAJI

        Türk futbolunun yüz akı Altınordu Spor Kulübü’dür. Altyapıya verdiği önem, yetiştirdiği oyuncular ortada. En son Cengiz Ünder örneği. Önce M.Başakşehir ardından İtalya’nın güçlü takımlarından Roma... Türkiye’den gittiğinde soru işaretleri vardı. Ancak, oynadığı oyun ve performansı çok kişiyi yanılttı. İtalyan futbolunun gündeminde şimdi Cengiz var. Güzel futbolunu gollerle süslüyor...

        Cengiz futbolumuzun geleceğidir. Aykut Kocaman, Ersun Yanal ve Şenol Güneş ‘bir an önce altyapıya dönülmesini’ söylüyorlar. Türk futbolunun geleceğini kurtarmanın formülünü Altınordu’nun bulduğunu ve uyguladığını herkes görüyor. Futbol Federasyonu da bu gerçeği görüyor mu acaba?..

        Diğer Yazılar