Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İlginç bir final maçı izledik…

        Kazanan büyük ölçüde şampiyonluk kupasını yakalamış olacaktı. Oyun futbolcuların yaptığı mücadeleden çok teknik direktörlerin de rolünü öne çıkarıyordu…

        6 maçtır kazanan bir takımı bozan Şenol Güneş neyi hedeflemişti?...

        Bunun tek yanıtı korkuydu. Galatasaray’dan korkmak, maçı başlamadan bitirmişti Güneş adına…

        Beşiktaş’ın omurgasını bozmak, Fatih Terim için bulunmaz bir fırsat oldu. Necip’in ilk 11’de yer alması Beşiktaş’ın başka bir oyun oynayacağının işaretiydi…

        Pas yapmak, oyun kurmak, organizasyon anlayışından vazgeçmek maçı kaybetme duygusunu getiren ve özgüveni yitiren bir taktikti…

        Şenol Güneş’in kafasından geçen, ilk yarı Galatasaray’ı durdurmaktı. İkinci yarı biraz daha öne çıkarak gol bulmaktı…

        Ancak hesap etmedikleri bir şey vardı. Galatasaray orta sahası teknik olarak daha üstündü. Top kapma, pas yapma özelliklerini çok iyi uyguladılar. Karşılarında bir tek Atiba olunca işleri çok kolaydı aslında…

        İlk 45 dakika Beşiktaş bir pozisyon bulabildi. Galatasaray ise 4 net gol pozisyonuna girdi, birini gole çevirdi…

        Beşiktaş, hakemin rolünü elbet eleştirecektir. Ancak yanlış taktik yenilginin temel nedeniydi…

        Bunu bir kenara koyalım…

        Gerilimi ve stresi yüksek bir maç izledik. Tüm oyuncular bu baskıyla sahadaydılar. Taraftarın büyük desteği Sarı-Kırmızılı oyuncuları motivasyon olarak rahatlattı…

        Beşiktaş’lı futbolcular oyuna tam olarak kendilerini veremediler. Hata yapmaları, disiplinden kopmaları büyük acemilikti. Yedikleri iki golde savunmanın, hatta orta saha oyuncularının aymazlığı söz konusuydu. Oyunu bırakmak, hakemle konuşmak amatör maçlarda bile olmaz…

        Hakem ne kadar kötü olursa olsun, oyuna küsmek bu düzeyde bir takıma yakışmaz…

        Beşiktaş yanlış diziliş, kötü taktik ve futbolcuların oyundan kopmaları sonucu büyük bir fırsatı tepti…

        Çok gerilerden gelip şampiyonluğa ortak olmaları elbette takdir edilecek bir durum, ancak ellerine geçen bir fırsatı bu kadar kötü kullanmak affedilecek bir durum değil…

        TERİM FİNAL MAÇLARINI İYİ YÖNETİYOR

        Galatasaray, altın tepsiyle sunulan şampiyonluk şansını iyi kullandı. Beşiktaş maçını kazanarak hedefe ulaşmak istiyorlardı. Tek bir şey vardı kafalarında: Kazanmak. Bunun dışında başka bir sonuç düşünmediler. Soğukkanlı, herkesin görevini yapma isteği ve en önemlisi kazanma arzusu ön plandaydı…

        Beşiktaş’ın yaptığı hatalar işlerini daha da kolaylaştırdı. Skor daha farklı olabilirdi…

        Şunu kabul etmek gerekir ki, Fatih Terim bu tür maçları iyi yönetiyor. Elindeki ekibin neler yapacağını bilmesi buna göre dizilişi dizayn etmesi en büyük artısı…

        Belhanda, Donk ve Onyekuru üçlüsü oyuna ağırlığını koyunca iş kolaylaştı. En önemli ayrıntı ise son dakikaya kadar oyunda kalmalarıydı…

        Alınan 3 puan şampiyonluk adına büyük avantaj. Liderlik koltuğuna oturan Sarı-Kırmızılılar bu koltuğu kolay kolay bırakmaz. Şampiyonluğu şimdiden kutlayabilirler… Başakşehir maçında turu atacakları kesin…

        HAKEM BÜLENT YILDIRIM REZALETTİ

        Karşılaşmayı Bülent Yıldırım mı yönetti? Yoksa VAR’ın başında oturan Cüneyt Çakır mı?..

        Hakem Yıldırım neredeyse her pozisyonu VAR’a sordu. Böyle hakemlik yapmak dünyanın en kolay işi olsa gerek! Buna rağmen ilk 45 dakika gösterdiği yönetim kelimenin tek anlamıyla rezaletti. Tüm takdir haklarını Galatasaray lehine kullandı. Gösterdiği sarı kartlar saçma kararlardı. Caner, Necip, Lens neden sarı kart gördüklerini anlayamadılar…

        Çok sayıda kart ve ters kararlar Siyah-Beyazlı futbolcuları doğal olarak oyundan düşürdü…

        İlk goldeki taç tartışması maça damga vurdu şüphesiz. İzlediğimiz kadarıyla taç Beşiktaş lehine verilmeliydi…

        İkinci golünde taç atışı sonrası gelmesi ilginçti…

        Maçın özeti; Beşiktaş en kötü maçlarından birini oynadı. Şenol Güneş’in bu sonuçta büyük rolü vardı. Galatasaray tempolu oyununu iki golle süsledi. Hakemin kötü yönetimi tartışılsa da Galatasaray bu maçı kazanacak güçteydi…

        Diğer Yazılar