Serkan Tokat, Kasımpaşa'ya takıntılı mı?
4-1 biten bir karşılaşma da hakem, sonuca nasıl etki yapmış olabilir diye sorabilirsiniz…
Eğer bir güvensizlik söz konusu ise, daha maçın hakemi açıklandığın da psikolojik bir baskı kendini gösterir. Serkan Tokat’ın Kasımpaşa – Konyaspor maçını yöneteceği belli olduğunda ev sahibi takım yöneticileri “ bu kadar da olmaz…” diye yakınmışlardı. Her şeye rağmen, herhangi bir tepkiyi dile getirmekten kaçınmışlardı. Tokat’ın adaletine güvenmekten başka yapacakları bir şey yoktu…
Serkan Tokat’a güvensizlik neden? Sorusunun yanıtı, Alanyaspor karşılaşmasına götürüyor bizi. Anımsanacağı gibi o maçta 4-1 gibi aynı skorla sonuçlanmıştı. Tokat’ın yönetimi, davranışı takım üzerinde ciddi etki yapmıştı. Hatta, “ bu hakemle zor kazanırız…” algısı futbolcuların kafasına yerleşmişti…
Böylesine bir ortam da oynanan karşılaşmanın sonucu farklı bir şekilde konuk takım lehine sonuçlandı…
HAKEME GÜVENMEMEK DENGELERİNİ BOZDU
Maça, hakeme güvensizlik duygusu ile çıkan Kasımpaşa’nın korktuğu da başına geldi…
Serkan Tokat, ikinci penaltı kararında VAR’a (video yardımcı hakem) gitmeye bile gerek görmedi. İlk penaltıyı yaptıran Veysel, Konyaspor’lu Shengelia ile birlikte omuz omuza koşarken rakip oyuncunun kendini yere bırakması sonucu Tokat, bir kez daha penaltı düdüğünü çaldı. Pozisyonu çok kez izledik. Penaltıyla ilgisi olmayan bir durum söz konusu. İlk vuruşu kaleci Fatih kurtardı. Duruş hatası var diyerek, tekrarlanan vuruş bu kez ağlara gitti…
Aç ıkçası bu golden sonra oyunda koptu. Futbolcuların farklı skoru geri çevirme çabası sonuç vermedi…
BAŞKA HAKEM Mİ YOK?
Hakem Serkan Tokat’ın teknik direktör Kemal Özdeş’e gösterdiği sarı kartı da anlamak gerçekten zor. Oyuna giren ve ilk buluştuğu topta rakibinin çok sert müdahalesi ile kendini yerde bulan Quaresma oldu. Özdeş hoca hemen yanında olan bu olaya ellerini kaldırarak tepki gösterdi. Hakem Tokat, faulü yapan Konyaspor’lu oyuncuya göstereceği kartı Özdeş’e çıkardı. Psikolojik olarak gerilmiş, disiplinden kopmuş oyuncular bu hareketle birlikte bir kez daha güvensizlik duygusu yaşadılar…
Merkez Hakem Komitesi, bu tür atamalar yaparken, biraz daha ciddi davranamaz mı? Birkaç hafta önce sıkıntılı bir yönetim gösteren hakem aynı takımın maçına neden görevlendirilir. Kasıt mı, iş bilmezlik mi, vurdum duymazlık mi?...
Şimdi maça gelelim…
Kasımpaşa, geçen haftanın kazananı olarak moralliydi. Sahasında alacağı 3 puan sıralama da ciddi bir sıçrama getirecekti. Maça iyi başladılar. İlk 30 dakika mücadele gücü, topa sahip olma gibi istatistikler lehlerineydi. Önce, ofsayttan yedikleri bir gol vardı. VAR, ofsayt yok dedi. Burada çizginin nereden çekildiği önemli. Kimin eli, omuzu, ayağı daha içeri de izlemekte fayda var…
Arka arkaya gelen gollerden sonra Veysel’in attığı gol, takımın ikinci yarı için umutlanmasını sağladı. Ancak, uydurma penaltı her şeyi alt üst etti…
Sağbek Popov’un sakatlığı nedeniyle olmayışı, yerine oynayan Pavelka’nın ilk yarı sakatlanarak oyundan çıkması Kasımpaşa adına büyük kayıptı. Sağ kanat bindirmeleri yapılamadı doğal olarak. Orta alanda Aytaç, önce ki maçlarına göre daha vasattı. Forvette, gol umudu olan Mustafa Pektemek, artık kendini toparlamalı. Sahada hayalet gibi geziyor…
İDEAL KADRO KURULAMIYOR
Quaresma’nın sakatlığı da bir başka sorun. İkinci yarı zorunluluktan oyuna girdi. İyi işlerde yaptı. Bir anlamda Kasımpaşa, sakat oyuncuların çokluğu nedeniyle ideal kadroyu kuramıyor. Bunun bir an önce giderilmesi gerekiyor. Milli maç nedeniyle verilen ara, belki işe yarar…
Kemal Hoca, ne kadar suç benim diye yenilginin sorumluluğunu üstlense de, futbolcuların da kendilerini toparlaması gerekiyor. Özgüven eksikliğinden çıkmalılar. Süper Lig’de bir çok takım mali kriz yaşıyor. Para almadan oynayan oyuncular var. Günü gününe alacaklarını alan futbolcuların da daha profesyonelce davranmasını beklemek yanlış olmaz. Bu anlamda takım içinde ki bu duygu düşüşünü göz ardı etmemek gerekiyor. Teknik, taktik dışında bu sorunu da çözmeli Kasımpaşa…
