Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Fenerbahçe iyi bir takım kurmuş. Tartışılacak bir tarafı yok. Alınan 18 oyuncu ile yepyeni bir takım kurmak kolay değil. Bazen bu kadar oyuncu almak risk yaratabilir. Ancak Fenerbahçe oynadığı her maç biraz daha takım olduğunu gösteriyor. En azından geçen sezon olduğu gibi, yerinin adamı olmayan oyunculardan kurtulmuş.

        Şimdi her mevkide en az iki iyi oyuncu var. Savunma artık daha güven veren bir duruma gelmiş. Gökhan’ın olmadığı Göztepe karşısında Nazım görevini iyi yaptı. Ataklara çıktı. Rakibine önde bastı. Tek şansızlığı çok hızlı bir oyuncu olan Halil’e karşı oynamasıydı. Bir iki pozisyonda Halil’i durdurmakta zorluk çekti. Bunun dışında görevini yapan oyuncular içerisindeydi.

        REKLAM

        Erol Bulut bu kadar geniş kadroyu iyi yönetebilirse başarı kendiliğinden gelir. Yeter ki küskünlükler olmasın. Formda olan o hafta formayı giyeceği inancında olsun.

        Aslında bu kadar çok eşdeğer oyuncu ile baş etmek zordur. Bunu yönetebilmek bir orkestra şefi meziyetinde olmayı da getirir.

        Erol hoca, genç olmasına karşın kendine güvenen bir yönetim ve geçen yıl forma giyen Emre ve Volkan gibi isimlerin yanında olmasının avantajını iyi değerlendirmeli.

        Eldeki kadroya bakıp, başarısız olmak zor bence. Birbirinden iyi futbolcuları ekip yapabilme ortak bilincine erişildiğinde hiçbir engel kalmaz.

        Bazı oyuncuları eleştirmek elbet mümkün. Örneğin Valencia ile Pelkas’ı analiz edersek eksikleri olduğunu söylemeliyiz. Pelkas, ilk maçına çıktığı için hoşgörü ile bakılabilir. Fiziksel güçsüzlüğü ortada. Takıma alıştığında arkadaşlarını tanıma sürecini atlattığında daha iyi olacaktır. Bu kumaşa sahip bir oyuncu.

        Valencia ise tam bir kanat oyuncusu değil. Rakip eksiltme, çalımla adam geçme gibi yapması gerekenleri gösteremedi. Bu eksikliklerini gidermeli. Yoksa kenarda bekleyen Sinan ve Thiam var.

        REKLAM

        Oyunun ilk 20 dakikası ortada geçen bir maçtı. Sonraki dakikalar oyunu üstünlüğü Sarı-Lacivertlilerin elindeydi. Ne zaman Sosa oyundan alındı sorunda ortaya çıktı. Son 13 dakika Fenerbahçe’ye yakışmayan bir görüntüydü. Göztepe, baskılarına karşı resmen teslim oldular. Topu tutacak bir oyuncu ortaya çıkmadı. Yani Sosa arandı.

        OZAN PERFORMANSI İLE ŞAŞIRTTI

        Milli Takım'da oynadığı iyi futbolla övgü alan Ozan için yorgun olabilir yorumları yapılıyordu. Erol Bulut, oyuncusunu sık maç trafiğine rağmen ilk 11’de sahaya çıkardı. Ozan herkesi şaşırtarak çok iyi bir performans sergiledi. Fenerbahçe’nin ataklarını ileri taşıyan, rakip savunma arkasına toplar atan bir görünümle sahanın en iyilerinden olduğunu kanıtladı.

        Göztepe karşısında, Ozan dışında bir başka isim daha öne çıktı. O da Gustavo’ydu. Rakipten dönen topları alması, ikili mücadelelerdeki üstünlüğü dikkat çekti.

        İKİ KALECİ DE BAŞARILIYDI

        Fenerbahçe’nin 3-2 kazandığı maçta kalecilerin nasıl bir rolü olduğu sorulabilir. Birincisi, Göztepe kalecisi en az 4 gole geçit vermedi. Bir anlamda farkı önledi.

        REKLAM

        Altay ise son bölümde yaptığı bir kurtarışla rakibin beraberlik umudunu kırdı. Kazanılan 3 puanda bu kurtarışla büyük rol oynadı.

        Fenerbahçe’nin 5-6 gol pozisyonuna girdiğini belirtmekte fayda var. Son vuruşlar başarısızdı.

        Göztepe’nin kazandığı penaltının neden VAR’a gitmediği ayrı bir tartışma konusu. Hakem Atilla Karaoğlan penaltı düdüğünü çaldığı için pişmanlık duyuyordur. Pozisyonu defalarca izleyenler böyle bir penaltı olmaz diyecektir.

        Maçın özeti; Fenerbahçe kaliteli bir takım kurmuş. Pozisyona giren, şut atan, koşan, coşkulu bir oyun yapısına kavuşmuşlar. İlerleyen haftalarda daha iyi olacakları ortada.

        Göztepe ise, beraberliğe odaklanmıştı. Son bölümdeki oyunu biraz daha erken düşünebilseler sonuç farklı olabilirdi…

        Diğer Yazılar