Takım gibi takım

Geçen haftayı maç yapmadan dinlenerek geçiren Beşiktaş, rahat bir galibiyet alarak şampiyonluk yarışında emin adımlarla yürüyor. Denizlispor güç ve kalite olarak Beşiktaş ayarında bir takım değil. Bu nedenle kolay bir maç oldu Siyah-Beyazlılar adına. İlk da atılan gollerden sonra maç da bitti aslında.

Beşiktaş gol öncesi ve gol sonrası bir oyun anlayışı ile oynadı. Gol atana kadar takım olarak çok istekli, ne yaptığını bilen, pozisyon üreten, gol arayan bir görüntü verdiler. Gol hatta goller sonrası farklı bir sisteme geçtiler. Bir anlamda vites düşürdüler. Atılan golleri yeterli buldular. Daha sakin, idare edici, yorulmadan maçı bitirmeyi istediler. Tempoyu istedikleri gibi ayarladılar. 3 puanı garantilemek ve atılan 3 gol yeterli geldi oyunculara.

Kısacası rahat bir oyun ve kolay kazanılan bir maç oldu. Denizlispor maçında bir kez daha görüldü ki, Beşiktaş takım olma yolunda büyük yol kat etmiş. Hani adam gibi adam diye bir tabir vardır. Beşiktaş için bunu takım gibi takım diye söylemek doğru olur.

Sahada yer alan oyuncuların hangisinin aksadığı, eksik kaldığına karar vermek gerçekten zor. Sergen Yalçın bu durumdan oldukça hoşnut olsa gerek. Yaptığı değişiklikler tamamen hafta arası yapılacak maçı düşündüğünden gerçekleşti. 3 gün sonra gidilecek deplasman nedeniyle bu değişiklikleri yaptı. Olabildiğince sakatlık ve yorgunluk riskini ortadan kaldırmak istedi.

İşin bir başka yönü ise, atılan 56 gol. Siyah-Beyazlılar ligin en çok gol atan takımı şu anda. Bu gollerin 26’sını ise iki oyuncu paylaştı. Larin ve Aboubakar 13’er golle takımın en skorer oyuncuları. Denizli maçında yine golcüler sahnedeydiler. Sergen Yalçın’ı bir kez daha kutlamak gerekir. Larin’i çizgiye yakın oynatıp bu kadar yüksek performans yakalamasını sağladığı için.

Yeni transfer Cenk sahada yoktu. Siyah-Beyazlılar 3 iyi golcü ile rakiplerine göre çok avantajlı durumda. Ligin en formda takımı Beşiktaş, takım oyununu en iyi uygulayan bir ekip. Tartışmasız bir olgu. Sergen Yalçın, Ljajic’i takıma monte etmeyi başardı. Sezon başı dağılan, sallanan bu oyuncu yeniden eski günlere dönüyor. Attığı golde ise, Aboubakar’a teşekkür etmeli.

Bu sezon çok farklı bir süreç yaşandığı ortada. Salgın nedeniyle her şeyin dengesi bozuldu. Buna karşın oyuncuları kutlamak gerekiyor. Tüm olumsuzluklara karşın sahada olmayı, oynamayı büyük istekle gerçekleştiriyorlar. Fizik güçleri zaman zaman düşse de, çok sık yapılan maçlara rağmen bunu normal karşılamak gerekiyor. Bu hafta içi yine maçlar izleyeceğiz. Bu anlamda kadrosunu en iyi şekilde kullanan takımlar bir adım önde olacaktır. Teknik direktörlerin oyuna etkisi bir yana, eldeki oyuncu grubunun yeterli olup olmadığı bir başka sorun.

Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe gibi takımlar geniş kadroları ile dikkat çekiyor. Şampiyonluk yarışında başa başa mücadele içerisinde olmalarının bir başka avantajı da bu kadro genişliği.

Beşiktaş’ın bir farkı ise, ideal 11’i belli. Neredeyse her bölgenin oyuncusunu artık herkes ezberledi. Bazı takımlar hala arayış

içerisindeyken, Siyah-Beyazlıların oturmuş kadrosu dikkat çekiyor. Galatasaray içinde aynı şeyleri mümkün.