Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Avrupa Şampiyonası öncesi, “bizim çocuklar” güzellemeleri ile kendimizi yarı finale kadar çıkarmıştık.

        Yöneticiler ve teknik adamların yanı sıra, spor medyası ya da daha doğrusu “futbol medyası” muhteşem bir ekibe sahip olduğumuzu ballandıra ballandıra manşetlerine taşımıştı. Biz de bu furyanın bir parçası olarak, olaya umutlu yaklaşmıştık.

        Oynadığımız 3 maçta yediğimiz 8 gol bir yana, futbol adına tek bir olumlu hareket gösteremeyince gerçekle yüzleştik.

        İşler kötü gidince, yol gösteren çok olur.

        Amacımız, şampiyona öncesi ve sonrası gelişmeleri mercek altına almak.

        Öncelikle Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş’in tutumunu ele alalım. Güneş hoca, elemelerde gösterilen başarılı sonuçlar sonrası haklı olarak övgü almıştı. Dünya Kupası’nda Türkiye’ye yaşattığı sevinç unutulmamıştı. Yine aynı tür bir çıkış olma olasılığı üzerine öngörüler yapıldı. Doğaldır. Umutları yeşertmek, moralleri yüksek tutmak adına bu tür yaklaşımlar yerindeydi.

        Ancak yapılan eleştirileri de yansıtmalıyız.

        En önemli ayrıntı, Milli Takım kampının neden Riva yerine Antalya’da yapıldığıydı. Ardından Almanya kampı. Özellikle Antalya kampının tatil havasına büründüğü öne sürülüyor. Üstelik, Antalya ve Almanya kampları için harcanan paranın 1 milyon Euro’nun üzerinde olması da dikkat çekici. Bu paranın 700 bini Antalya’daki kampa harcandı. Riva’da Futbol Federasyonu’nun tesisleri varken…

        İkinci eleştiri ise Şenol Hoca’nın teknik ekibinin yetersizliği oldu. Günümüz futbolunda artık “tek adam” döneminin çok gerilerde kaldığı bir gerçek. Almanya, İtalya, İngiltere gibi takımların teknik ekibinde psikologların bile yer aldığını bilmeyen yok.

        Yeni görüşlere, eleştirilere kapalı olmanın nelere mal olduğu ortada.

        Bir başka eleştiri ise hem federasyona hem de Şenol Güneş’e. Oyuncularla sağlıklı iletişim kuracak yaşı onlara yakın, eski bir milli futbolcunun neden kampta olmadığı. Bahsettiğimiz isim Hamit Altıntop. Bilindiği gibi Altıntop, Avrupa’da yetişmiş, önemli takımlarda oynamış kariyeri başarılarla dolu.. Federasyon üyesi Hamit Altıntop deneyimi ve genç oluşu ile çok daha yararlı olabilirdi. Bu görevi Selim Soydan’dan beklemenin ne denli yanlış olduğunu gördük.

        Federasyona yakın isimlerden öğrendiğimiz kadarıyla, yaşanan hezimet sonrası Şenol Güneş’e bir güvensizlik söz konusu. Bu tepkiler önümüzdeki günlerde ne gösterir bilinmez. Dünya Kupası eleme maçlarına kadar bir değişim olabilir mi? Ya da Şenol Güneş “tüm sorumluluk bende” diyerek istifa eder mi?

        Federasyon yetkilileri, “Bu takım bu kadar kötü oynar mı? Halı sahada oynar gibiydiler” diyerek faturayı Şenol Güneş’e kesti bile.

        Belli bir sistemin olmayışı, teknik ve taktik eksiklikleri herkes gördü. Bu sorunun temel nedeni, kamp döneminin iyi geçirilmediği şeklinde öne sürülüyor.

        Anlaşılan Şenol Güneş ilerleyen günlerde masaya yatırılacak. Elbette bu yoklukta harcanan paralara ve Avrupa’da sonuncu olmamıza üzülüyoruz. Çözüm değişim mi, yoksa yeni bir revizyon mu? Tartışılmalı…

        Diğer Yazılar