Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİRKAÇ gündür şöyle bir habere denk geliyorum: Murat Dalkılıç ile boşandıktan sonra kötü günler yaşayan Merve Boluğur, kötü anılarını beyninden sildirecekmiş... Haberde ‘Sil Baştan’ filmine de gönderme yapılıyor. Ancak gerçek dünyada işler o müthiş Hollywood filmdeki gibi olmuyor.

        Haberin gerçekliği var mı bilmiyorum ama gerçekten kötü anıları ya da travmaları değil de, izlerini silen yöntemler var.

        BİLİNÇALTINA İN, KENDİNİ BUL

        Mesela ‘kendinle yüzleşme’ terapisi, ‘nefes’ terapisi ya da ‘bilinçaltı temizliği’ terapisi. Nereden biliyorum? Kendimden. Pedagogumla yaptığımız seanslarda bana çok acı ya da korku veren yaşanmışlıklardan, travmalarımdan kurtuldum. Bilinçaltı terapistimle yaptığımız seanslarda da bilinçaltımın derinliklerine indik defalarca. Neyi neden yaptığımı bulduk. Nefes terapisi de çok etkili bu konularda. Nefes terapistimle olan seanslarımızda, bire bir yaşadım içimdeki öfkenin dışavurumunu.

        DEFTERLER KAPATILIYOR

        Terapilerden sonra hiçbir şey silinmiyor hafızanızdan ama artık önünüzde bir abide olarak da durmuyor. Temcit pilavı gibi karıştırmıyorsunuz geçmişi. Yaşananları olduğu gibi kabulleniyorsunuz. Artık canınızı yakmıyor, çünkü yaşanılan her neyse onunla yüzleşmenize, kabullenmenize sebep oluyor. Hesap kitap yapılıp yıl sonu raporu alınıp defterler de kapatıldıktan sonra dönüp dönüp o hatıraları-hataları karıştırmıyorsunuz. İşte bu kadar...

        **********

        ZORUNDA MIYIM?

        FARKINDA mısınız, üzerimizde sürekli bir ‘MUTLU OL!’ baskısı var. İyi düşününce iyi olacağına inandıranlar, mutluluğun içimizde olduğunu söyleyenler, enerji olumlamaları vs. derken kişisel gelişim değil, kişisel gerilim yaşıyoruz gerçekten. Hayır, bir şey değil, artık eş dost da iyice girdi olaya. Daha “Merhaba” demeden “Senin enerjin mi düşük bugün” diyenler az biraz var olan enerjimi de emip götürüyor.

        Kişisel gelişim kitaplarına hayli mesafeli duran ben, Klinik Psikolog Dr. Ali Bayramoğlu’nun ‘Başka 1 Dünya Mümkün’ kitabının arka kapağını görür görmez kitabı okumaya karar verdim çünkü şöyle yazıyordu: “Bu kitap, ‘iyi hissetme’nin hayatın temel amacıymış ya da insanların asli göreviymiş gibi bize sunulduğu günümüz dünyasında sadece bir eleştiri değildir. Aynı zamanda bir çözüm önerisidir. Sürekli iyi hissetmek zorunda değiliz. Ya bu dalgalar hiç durmazsa...”

        Kitabın her sayfasında evet dedim, nedir bu üzerimize çöken 21 günde hayatı değiştir, mutlaka mutlu ol, hemen şimdi mutlu ol safsataları...

        Oh be en sonunda Bayramoğlu gibi biri çıkıp “Kral çıplak” dedi. Her an, her saniye, her yerde mutlu olmak zorunda mıyım! Allah için alın yanınıza mutluluk oyununuzu, az uzakta oynayın!

        Diğer Yazılar