Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tugay Kerimoğlu ile aylar önce boşanan Etkin Ünal sosyal medyasına daha önce defalarca yaptığı gibi yine tek başına birfotoğrafını koydu. Magazinde iki başlık vardı: ‘Eski eşe gönderme’ - ‘Etkin Ünal ayrılıktan sonra ilk kez ortaya çıktı.’

        5 Haziran’dan bu yana instagramda hayli aktif olan ve neredeyse her gün, her biri moda kataloğundan fırlamışçasına güzel fotoğraflarını paylaşan, binlerce takipçisi olan Etkin Ünal’ı kim daha yeni gördü de bu haberi yaptı bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Etkin, eski eşine ‘gönderme’yi aylar önce mahkeme salonunda yaptı, konuyu kapattı.

        ‘Ayrılıktan sonra ilk kez ortaya çıktı’ diyorlar ya, inanmayın. Etkin, tüm haziran ayını Bodrum’da benim de dahil olduğum bir arkadaş grubunun içinde geçirdi. Şimdi de Çeşme’de ve yine ‘insan içinde’ tatil yapıyor.

        Bazıları ‘ortaya çıkmayı’ sadece kendilerinin görmesi-fark etmesi sanıyor ya, çok komik oluyor!

        İLİŞKİ BİTTİYSE YABANCILAŞMA BAŞLAR

        Eski eşe ya da eski sevgiliye gönderme yapılır mı? Yapılır yapılmasına da, eğer hala bir duygun varsa…

        Kızgınsan mesela, onun sevmediği ya da yapmanı istemediği bir şeyi yaparken, onun hiç hoşlanmadığı kişilerle eğlenirken ya da hatıranızın olduğu bir yerde bir başkasıylayken sosyal medyana fotoğraf koyarsan, büyük ihtimalle sen de onu kızdırmak istiyorsundur.

        Üzgünsen, duygusal şiirler- şarkılarla koyduğun ‘post’larınla, hala ne kadar acı çektiğinin altını çiziyor olabilirsin.

        Olmaz değil, olur böyle şeyler ama kadınlarda genelde nasıl olur biliyor musunuz? Eğer bir ilişkiyi ‘bitirerek’ gittiysen, ertesi sabah hem o kişiye hem de onunla yaşadığın her şeye yabancılaşmış uyanırsın.

        Ben, böyle yani tıpkı Etkin Ünal ‘yabancılaşan’ çok kadın tanıyorum. O yüzden de onlarla ilgili medyada çıkan ve varsayımlar üzerine kurulan haberlere hayretle bakıyorum.

        HAYAT BOĞAZIMIZDA KALDI

        Roma’yı yaktığı günden beri hayranım ona. Sanatın herhangi bir dalında birine hayranlık beslemek için sebeplerin olmalı. Gerçi günümüzde sadece ünlü olduğu için peşine hayran kitlesi takanlar çok. Ancak bahsettiğim öyle boş bir hayranlık değil. Alain de Botton der ki, “Hayranlık beslediğimiz kişilerde aslen neyi ilgi çekici bulduğumuz konusunda biraz çaba harcamalıyız.”

        Kenan Doğulu’ya neden hayranım, çünkü iyi müzik yapma arzusunu seviyorum. ‘Ben yaptım oldu’cu olmamasını, işine gösterdiği özeni ve titizlenmeyi takdir ediyorum. Yıllar içinde bizimle birlikte duygularını da büyütebilmesini… Samimiyetini sadece kameralara saklamamasını… Her şartta kalpten gülümsüyor olmasını… Kendimce çok sebebim var yani.

        Yeni albümü ‘Vay Be’nin ön dinlemesine davet alınca, bunaltan İstanbul sıcağına rağmen koşa koşa gittim Soho House’a.

        ‘Vay Be’ 20 Temmuz’da çıkacak. İçinde 7 şarkı var. Ablayı, yengeyi dans ettirecek ‘Dansa Kaldır’ bir yana, ‘Issız Ada’da dile dolanacak şarkılardan.

        ‘Issız Ada’ya Dominik’te belgesel gibi bir klip çekmişler Ömer Faruk Sorak ile. Klipte belli belirsiz Beren Saat’i de görüyoruz dans ederken. ‘Kenan Doğulu ile Beren Saat boşanıyor’ haberleri çıktığında çift, Dominik’te klip çekiyormuş meğer. Medya bir hevesli ki onları boşamaya. Neyse boşanmıyorlar, çıkan haberlere inanmayın.

        ‘Boş Sayfa’, ‘Yosun’, ‘Yapma’ ve ‘Boğazımdan Geçmiyor’ albümün slow şarkıları. Hangisini çok sevdin derseniz, hepsini ama en çok ‘Boğazımdan Geçmiyor’u. Hayat, çoğumuzun boğazında kaldı çünkü…

        Diğer Yazılar