Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Seni gidi fındıkkıran Kadri Gürsel... Tahliye edildiği gün eşiyle öpüşmesi ne tartışıldı ne tartışıldı...

        Uygun mudur diye eleştirenlere “size ne kardeşim, sizi öpen mi var?” diye sorasım var açıkçası. Bir öpücükle aslında Kadri Gürsel ve eşi Nazire Kalkan Gürsel yaşam tarzı ile ilgili bizlere çok güzel bir direniş sundu.

        Sevenlerin yakınlaşmasını, bir kadının anne olsa bile cinsel bir kimliği olabileceğini, eşini sadece eşi olduğu için değil, hasretle tutkuyla sevebileceğini bize ve tüm dünyaya gösterdiler.

        Bir çiftin yakınlaşmasını kimler neden eleştirdi diye merak ediyorsanız işte orada geriye adım atıp dünyada ve ülkemizde olan değişimleri daha objektif bir şekilde değerlendirmemiz gerekir. Farkındaysanız dünyada aşırı sağ partilere olan destek ve muhafazakârlaşma artış göstermekte.

        Geçen hafta Almanya seçimlerinde meclise girmeyi başaran AfD bunun sadece en son örneği. Gazeteci Anne Applebaum’un Popülist Enternasyonal olarak adlandırdığı bu gruplar dünyayı gitgide büyüyen bir erkekler kulübü haline getirmekte.

        PROTESTO DALGASI

        Ortaya çıkan liderler aslında tarihte hiç var olmamış nostaljik bir geçmişe dönmeyi hedeflemekte (mesela kadınların evde oturduğu ve siyahilerin yerlerini bildiği gibi) ve yıllardır kazanılan kadın ve azınlık haklarına da bu yüzden karşı çıkmaktalar.

        Tamamen dışlayıcı bu dünya bakış açısıyla yabancıların sınır dışı edilmesi ve homojen bir etnik toplum yaratma çabaları yaygınlaşmakta. Bütün bunları yaparken engel yaratabilecek uluslararası anlaşmalar ve işbirlikleri de tekrar gözden geçirilerek işlevsiz hale getirilmekte, bağımsız yargı ve medya da aynı kaderi paylaşmakta.

        Popülist Enternasyonal en kısa haliyle homofobik, ayrımcı, dini toleranstan uzak, insan haklarını tek bir ırkın üstünlüğü üzerinden tanımlayan, muhafazakâr bir bakış açısı içinde kadınları da toplum hayatından soyutlayıp ev işleri ve çocuk doğurmaya mahkûm etmeye çalışan bir hareket.

        Dünyada büyüyen bu ayrımcı dalgaya karşı artan bir protesto dalgası da söz konusu.

        Son günlerde ABD’de siyahilere yapılan ayrımcılığı protesto etmek için Amerikan futbol oyuncularının milli marş çalarken tek dizlerinin üzerine çökmeleri bunun sadece bir örneği.

        Son yıllarda bu tür farklı ve ilginç protestolar dünya çapında artmakta. Böyle bir dünya bakış açısına karşı öpüşmek nasıl bir direniştir diye sormayın. Geleneksel ve ataerkil yaklaşımla kadının cinsel kimliğini yok sayan, eşler arasında kocanın hiyerarşik üstünlüğünü yaratan ve vurgulayan, duygunun ve cinselliğin “günah” olduğunu söyleyenlere karşı bir duruştur öpüşmek. Unutmayın aynı gökyüzü altında bir direniştir öpüşmek, diz çökmek ve elbette yaşamak.

        Diğer Yazılar