Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen hafta üniversitem İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin de destekleyicileri arasında olduğu 7-9 Aralık arasında Fuar İzmir’de yapılacak Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi’nin afişleri kampüs içinde dolaşırken dikkatimi çekti.

        Bu kongreyi benim için özel yapan hazırlık aşamasında, katılımcı profilinde ve yapılacak tadım eğitimlerinde kadınların büyük bir çoğunluğu oluşturması. Son yıllarda sizin de dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama bölgemizde yapılan çoğu şehir festivali ve yerel kalkınma girişimleri Egeli kadınlarımızın eseri.

        İzmir’i zenginleştiren kentsel dönüşüm projeleri, sanat ve şehir festivalleri, organik pazarlar – hepsinde kadın emeği var. Alaçatı Ot Festivali, Urla Enginar Festivali, Seferihisar Organik Ürünler Pazarı, Kuşadası’nda restorandan öte müze, hayvanat bahçesi ve organik tarım alanı içeren Değirmen Restoran, Slow Food Foça, Ödemiş’te ipek ihracatı yapan kadın kooperatifi, İncirliova-Aydın’da bulunan akıllı tarım projesi, zeytinyağı, keçi çiftçiliği ve organik tarım yapan bölgesel çiftlikler, İzmir’in dünyadaki gurme şehirlerin ağı olarak bilinen Delice Network’e katılımı -hemen hemen hepsi- kadınlarımızın eseri.

        BAŞARILI OLUYORLAR

        Bu tür girişimler sadece yerel turizmi geliştirmekle kalmayıp bölgedeki kadınlara da istihdam sağlayarak onları güçlendirmekte.

        Yıllar önce İzmir’in farklı bölgelerinde kadın çiftçilerle ilgili yaptığımız bir saha araştırmasında kadın üreticilerin erkek üreticilerden çok farklı olduğunu tespit etmiştik. Ülkemizde çiftçilik erkeklere baktığımızda genelde babadan oğula geçen zoraki bir seçim iken, kadınlar bir kariyer olarak çiftçiliğe yaklaşıyorlar. Kadın çiftçilerin bu yüzden eğitim seviyesi hem daha yüksek hem de organik tarım gibi farklı girişimlere daha açıklar. Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde tarım konusunda da erkek çiftçilere göre daha başarılı olabiliyorlar.

        Üstelik kadınlar sadece çiftçilikle yetinmeyip kafe, restoran ve ürünlerini sattıkları dükkân açmak gibi farklı girişimlerde de bulunuyorlar. Uzun lafın kısası kadın eli tarıma değince ortaya yenilikçi bambaşka ürünler, hizmetler ve ortaklıklar çıkıyor.

        Gastronomi turizmi kongresinde yine kadın uzmanların çoğunlukta olduğu tadım etkinlikleri yapılacakmış, merak edenler internet sitelerinden programlarına ulaşabilir.

        Kadını mutfakta yemek pişiren ve ev halkına hizmet eden biri olarak tanıtmaya çalışanlara inat bu tür etkinlikler bizi biz yapan yemek kültürümüzü yaratan, ona katma değer katan ve o kültürü dünyadaki gelişmelerle harmanlayıp yerel ve ülke turizmine katkıda bulunan kadınlarımızı ön plana çıkararak gastronomi ötesinde bir hizmet sunmakta.

        Diğer Yazılar