Yeşilçam, Son Jedi'ı yedi mi?
NE zaman bir yerde Star Wars logosu görsem 10 yaşıma dönüyorum. 10 yaşımda neye benzediğim konusunda fikrim yok doğrusu ama 35 yıldır nerede Star Wars’la ilgili bir yazıya, fotoğrafa, görüntüye herhangi bir şeye denk gelsem içimdeki kürdan kollu, çırpı bacaklı Jedi, elinde ışın kılıcıyla ordan oraya koşmaya başlıyor. ‘Güç’ün benimle olduğunu hissediyorum... Geçen hafta sinemada perdedeki yazılar evrenin sonsuzluğuna doğru akıp giderken yüzümü çevreleyen ak sakallarımdan utanmasam, 10 yaşımla el ele mutluluktan ağlayacaktım!
Etrafımdaki insanlar ‘Star Wars-Last Jedi’ın nasıl olduğunu soruyorlar. Kimse kusura bakmasın, 35 yıldır o ışın kılıcı “Jivuuuu...” (Şimdi fark ettim, ışın kılıcının çıkardığı sesi yazamıyorum :) diye perdede her göründüğünde benim küçük Padawan kalbim pır pır ettiğinden tarafsız kalamayacağım: “Bence film harikaydı!” Ancak çıkan haberlerden, bloglardaki yazılardan anladığım kadarıyla bazı Star Wars fanları ‘Güç’ün karanlık tarafına geçmiş, Darth Vader’la el ele, Rian Johnson’ın ‘Last Jedi’ını lime lime ediyorlar...
FANLAR NEFRET ETMİŞ!
Eleştirmenlerin yere göğe koyamadığı Last Jedi, Rotten Tomatoes, Metacritic gibi internet sitelerinde seyircilerin verdiği oylarda ‘Revenge of The Sith’ten sonra ‘en kötü 2. Star Wars filmi’ durumunda. Fransa’dan Phillipe adlı bir fan film için “5 üzerinden eksi 10” deyip ekliyor: “Star Wars evrenine yapılmış büyük bir saygısızlık bu. Star Wars öldü!” Cebelitarık’tan Adam, Anakin’e inancını kaybeden Obi Wan-Kenobi gibi isyan etmiş: “Jedi’lar, güç ve bütün gizemle ilgili sevdiğim her şeyi yerle bir etmişler...” Amerika’dan Tiffany, Kylo Ren’in sürmeli gözlerine takmış: “Birileri bana Kylo Ren’in neden ‘karanlık’ tarafa bu kadar takıntılı olduğunu açıklayabilir mi? Kylo, siyah eyeliner’ı silinmiş 13 yaşında bir ergen gibi...” İrlanda’dan RJ, bu kadar radikal değişiklikler olmasa daha iyi olurdu demiş: “Güç’ün yerine ‘şiddet’i koymuşlar!”
BİZİM 216, BB-8’İ DÖVER
Benim gibi “Star Wars olsun çamurdan olsun” mantığıyla filme koşanlar 5 günde gişelere beklentilerin 25 milyon dolar üzerinde tam 450 milyon dolar bırakmış. Fransa, İtalya, Birleşik Krallık, Almanya, Avustralya, Rusya, G. Kore ve Brezilya gibi büyük pazarlarda ‘en çok izlenenler’ listelerinin zirvesine çıkan Last Jedi, ülkemizde ise Gülse Birsel’in tokadını yemiş!
Sit-com’lardan, Hollywood filmlerinden ‘esinlendiği’ sahnelerle ‘patchwork’ tadında senaryolar ortaya çıkaran Birsel ve Burhan Altıntop’tan hallice Engin Günaydın’ın önderliğinde ‘Aile Arasında’ ekibi gözümüzün nuru ‘Son Jedi’ımızı gişede neredeyse ikiye katlamış... Bizde bir bayram havası: “Nasıl geçtik ama Star Wars’u!” Birkaç hafta sonra zavallı Jedi’ımız Rey’in ‘Güç’ünün ‘Arif V 216’ya yetmeyeceğini öngörmek de sürpriz olmaz sanırım. Sonuçta teke tekte Arif’in Kylo Ren’i, 216’nın da BB-8’i yiyeceğini tahmin etmek için Yoda olmaya gerek yok! First Order’a galaksiyi zindan eden kahraman pilot Poe Dameron ve arkadaşları, bizim Recep İvedik’in eline düşse ‘Düğün Dernek’le, ‘Çalgı Çengi’yle madara olurdu 2 günde.
52 FİLM 10 BİNİ GEÇMEDİ
Dünyanın ‘Güç’e koştuğu şu günlerde ülkemizde Jedi’ların yüzüne bakılmamasının nedeni nedir diye düşünüyorum. Tamam ‘kendimiz çekip kendimiz izleyelim’ ama “Elimizde ‘yalandan oyuncak zaferlerle’ sinema konusunda gittikçe içimize mi kapanıyoruz?” diye dertleniyorum. Kore menşeli yeniden çevrimler, bol ‘esinlenmeli’ senaryolarla ‘dev bir vasatlık denizinde’ debelenip duruyoruz. Yapımcı da oyuncu da halinden memnun görünüyor ama 2017’de vizyona giren yaklaşık 150 filmden 52’si, 10 bin seyirci sayısına bile ulaşmamış. Bütün gazlamalara rağmen milyon ve üstü rakamları bulanlar bir elin parmaklarını geçmiyor. Sinemamız uçmuyor ama müritleri uçuyormuş gibi gösteriyor... Bizde nitelik değil nicelik başrolde uzun süredir!
“Hakikat de hep hayaldir/ hayat filime misaldir/ işler güçler hep sinema...” diyen Âşık Veysel’e selam yollayıp başım ellerimin arasında Yeşilçam’ı kurtarması için Prenses Leia gibi “Yardım et Obi Wan-Kenobi, sen benim tek umudumsun!” diye mesajlar yolluyorum...
