Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KENARINDAN köşesinden dizi işine bulaşmış bir arkadaş, Kenan İmirzalıoğlu’nun ‘Memed: Bir Cihan Fatihi’ dizisinin nasıl battığını anlatıyordu ballandıra ballandıra: “Kenan’ın ‘Cingöz Recai’ filminden sonra dizisi de battı. Biraz ayakları yere basar artık!”

        “Diziyi tek başına Kenan mı yaptı? Bu işin yapımcısı, yönetmeni, senaristi yok mu?” dedim, lafı ağzıma tıkadı:

        “Oyuncular paranın çoğunu alıp dizi tutunca tüm keramet kendisindeymiş gibi gezmesini biliyor, iş batınca da sorumluluğu yüklenecekler arkadaş!”

        Evet, afişte en üstte senin adın yazıyorsa, en çok parayı sen alıyorsan, batan bir filmin ya da dizinin enkazı altında da sen kalırsın!

        Peki bu doğru bir şey mi?

        Ben doğru olmadığını düşünüyorum... Sonuçta dizi ya da sinema filmi yapımcı, yönetmen, senarist ve oyunculardan oluşan bir ekip işi. (Teknik bölümdekileri bu yazı için işin dışında tutuyorum.)

        BRANDO DA KURTARAMAZ

        ‘Cingöz Recai’nin gişede çakılmasının tek sorumlusu İmirzalıoğlu olamaz. Sinemamızın ‘dâhi’ yönetmeni Onur Ünlü'nün filmi eline yüzüne bulaştırdığını, senaryonun kabız olduğunu görmezden gelip tüm suçu başrole yüklemek ‘cingöz’lükten başka bir şey değil...

        Bu ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’ için de geçerli!

        Geçen hafta Hıncal Uluç köşesinde Benedict Cumberbatch’ın yeni dizisi Patrick Melrose’un başarısının sırrı için söylediklerini yazmıştı: “Sır, yazar ve yönetmende! Adam senaryoyu muhteşem yazmış... Yönetmen de nefes kesici çekti...”

        Uluç, ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’nde ‘yazarın da yönetmenin de’ olmadığını söylüyor.

        Yerden göğe kadar haklı!..

        Bir projede senaryo felaket, yönetmenin aklı bir karış havadaysa değil Kenan İmirzalıoğlu’nu, Marlon Brando’yu, Laurence Oliver’i, Sir Alec Guinness’i, Daniel Day Lewis’i de koysan o dizi ya da film batar, bu kaçınılmaz bir şey bence...

        Hele ülkemizde dizilerde senarist ve yönetmenin ekstradan çok önemli olduğunu düşünüyorum.

        BİR SEZONDA İKİ BATIK...

        Amerika’da dizilerin bir ‘yaratıcı’sı oluyor. Tüm konsepti, senaryonun omurgasını belirleyen kişi en tepede durup her şeyi kontrol ediyor. Her bölümü başka bir senarist yazıyor, başka bir yönetmen çekiyor. Yönetmenler, senaristler parça başı iş yapan esnaflar... Bizde öyle değil... 39 bölümün 39'unu da aynı yönetmen çekiyor. Ama dizi batınca kimse yönetmene bir şey söylemiyor. Neden?

        ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’ üzerinden gidersek... Dizinin yönetmeni Cevdet Mercan’ın bu batışta hiçbir rolü yok mudur?

        Son dönemde dizi piyasasında adı en çok konuşulan, oyuncularla yatlarda görüştüğü, sette karavanı olan tek yönetmen olduğu dilden dile dolaşan Mercan’ın sezon başında Erkan Petekkaya, Songül Öden ve Dolunay Soysert’li ‘Kayıtdışı’ dizisinin de 8 bölümde yayından kalktığını düşünürsek ‘Mehmed’in başarısızlığının nedeninin sadece Kenan İmirzalıoğlu olduğunu söylemek ne kadar hakkaniyetli olur!

        HAFTALIK 80 BİN TL

        Erkan Petekkaya’nın, Kenan İmirzalıoğlu’nun ‘dizileri batarken’ bir sezonda ‘erken final’ yapan iki dev prodüksiyonun yönetmeninin hiçbir şey olmamış gibi bir kenara çekilmesi saçma!

        İşin maddi kısmına gelirsek evet, yıldız oyuncular astronomik paralar kazanıyor ama bir yönetmenin bölüm başı 80 bin TL aldığını duydum geçenlerde.

        Geçen yıl ABD’de yönetmenlerin ‘Gray’s Anatomy’ gibi bir dizi için bölüm başı 45 bin dolar, ‘Entourage’ gibi 30 dakikalık bir iş için 11 bin dolar kazandıklarını okumuştum.

        ABD’de sektörün büyüklüğü düşünülürse mütevazı rakamlar bunlar. Kaldı ki bu yönetmenler bu hafta iş alıyor, yılın geri kalanı yatabiliyor. Parça başı iş yaptıkları için de dizinin başarısı ya da başarısızlığı onlara değil, işin 'yaratıcısı’na yazılıyor.

        10 tane işi battığında kimse bir şey demezken, 1 işi tutunca hop ‘dâhi yönetmen’, ‘dâhi senarist’ mertebesine yükselenlerin olduğu bir piyasada batan işlerin tüm sorumluluğunun oyuncularda olması bence garip.

        Dizi battığında ya kanal işe sahip çıkamamış, ya halk anlamamış oluyor bizim ‘yaratıcı yönetmenler’ için.

        HT Magazin TV yazarı Mustafa Doğan, geçenlerde dizi sektörünün krizde olduğunu belirtip “Bindikleri dalı kesiyorlar” diyordu.

        Tıpkı Hıncal Uluç gibi o da haklı.

        Batan dizinin sorumluluğu sadece ‘yıldızda’ değil, iyi senaryo ve iyi yönetmende bence.

        Tıpkı tutan dizinin sırrının da yıldız oyuncuda değil, iyi senaryo ve iyi yönetmende olduğu gibi.

        Diğer Yazılar