Devletin kurumsal dili değişiyor mu?
Farkında mısınız bilmiyorum, devletin kurumsal dilinde ciddi bir değişim var. Devlet dediğimiz şey, kurumları aracılığı ile iletişim kurar. Devlet kurumlarının sosyal medya hesaplarında kullandıkları dil, her geçen gün devletin geleneksel, ciddi, sakin ve kurallara bağlı yapısından uzaklaşıyor. Bu yüzden devletin kurumsal dili değişiyor mu diyorum.
Bu tabii ki sosyal medya etkisinden meydana geliyor. “Benzeşme” sosyal medya kullanıcılarını etkisi altına alıyordu ama devlet kurumlarını etkileyeceğini düşünmemiştim.
İLK BELEDİYELERDE BAŞLADI
Sanırım ilk belediyelerin sosyal medya hesaplarında, bir iki yıl önce dikkatimi çekmişti bu değişim. Resmi hesaplardan yapılan paylaşımlarda kullanılan dil, biraz dikkat çekmek, biraz ilgi toplamak ve farklı olmak adına tercih ediliyordu.
Bir de belediyelerin resmi hesaplarında siyasi polemiklerin yapılması da ayrıca dikkat çekiciydi benim için. Hiç olmazdı.
Zaman ilerledikçe bu değişimi bakanlıkların resmi hesaplarında, devlet kurumlarında da görür oldum. Kurum ismi vererek tartışmayı o kuruma odaklamak istemem. Ancak çok önemli devlet kurumlarının, çok önemli devlet yöneticilerinin son dönemlerdeki paylaşımları beni hayrete düşüyor. Türkçe kalitesi düşük, ciddiyetten uzak bir dille polemik yapıyor bazıları.
BAKANIN KİŞİSEL HESABI DEVLETİ TEMSİL EDER Mİ?
Burada siyasal iletişimde yeni bir durumla karşı karşıyayız.
Bir bakanın kişisel Twiter hesabı devleti temsil eder mi? Bence kişisel bir hesaptır ve devleti temsil etmez. Yazılanların faturası da bakanın kendisine yazılır.
Ancak o bakanın temsil ettiği bakanlığın resmi sosyal medya hesabı, devletin kurumsal yüzünü temsil eden bir hesaptır. Paylaşımların faturası da devlete yazılır, bakana değil.
Bana göre bir bakan istediği gibi paylaşımlar yapabilir, ancak bakanlığın ya da bağlı kurumun resmi hesabı yapamaz…
Bu ayrımı yapmadıkları için birçok devlet kurumunun resmi hesapları, siyasiler gibi polemik yapmaya kalkıyor, onun gibi halk diliyle yazıyor ve tartışmaya giriyor. Çok yanlış.
DEVLET TERBİYESİ ALMIŞ MI?
Devletin geleneği vardır ve bu gelenek en çok kendini kullandığı dilde gösterir. Devlet adabı, devlet terbiyesi en çok iletişimde ortaya çıkar. Bir insanın konuşmasından, davranışından devlet terbiyesi almış mı, almamış mı belli olur.
Eskiler bir insanın hal ve hareketlerine bakarak, “belli devlet terbiyesi almış” derdi.
Üzgünüm, devlet kurumlarının resmi hesapları öylesine garip bir dil kullanmaya başladı ki, şaşırmamak elde değil.
Sadece devletin değil, birçok ciddi kurumun, partinin, sivil toplum kuruluşlarının resmi hesapları da benzer sorunu yaşıyor.
Ben “sorun” diyorum ama elbette tartışmaya açık bir konu.
KURUMSAL DİL NASIL OLMALI TARTIŞMASI?
Dijital Devrim’in iletişime etkisi öylesine büyük ki, doğal olarak devletin iletişim dili de bundan etkileniyor denebilir. Hele hele ABD Başkanı Trump’ın kullandığı dile bakıp, “koskoca başkan bunu yapıyor, biz neden yapmayalım” diyenler de çıkabilir.
Ancak neden yabancı diğer devlet başkanlarının ve onların kurumlarının kullandığı kurumsal dile bakılmıyor ki?
Birçok devlet, kurumlarının sosyal medya politikalarını belirlemiş ve onun dışına çıkılmaması için sıkı denetim uyguluyor.
Sanırım bu tür paylaşımların çok ilgi görmesi, çokça “RT ve Like” alması bu kurumların yöneticilerini etkiliyor.
Ancak her ilgi gören şey, doğru yapıldığı anlamına gelmez. Özellikle devlet kurumlarının popülerlik, sansasyon, trend olma gibi hedefleri asla olmamalı.
Soğuk, didaktik, sıkıcı bir iletişim modeli uygulansın demiyorum tabii ki. Ancak ilgi çekmenin yolu, devletin kurumsal dilini bozmaktan geçmiyor. Seviyeyi düşürmeden, yaratıcı paylaşımlar da pek tabii ilgi görebilir.
Kurumların yöneticilerine hatırlatmak istedim. İlgi çeker mi bilmem.
İsim vermedim ya, yine birçok kişi sosyal medyada 'neden isim vermiyorsun?' diye yüklenecektir. İlla isimler üzerinden polemik yapma niyetinde olanlar, bu konuyu tartışsın istemem zaten.
İsimleri değil, fikirleri tartışmaya devam edelim. Daha sağlıklı inanın.
