Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        2019 senesinde bir twitter hesabından hakkımda bir tivit dizisi yayınlandı aniden.

        Genellikle FETÖ’nün aktif olduğu dönemlerde çok rastlardım buna.

        Hakkımda onlarca akla zarar iddialar sıralardı bir hesap. Sonra bu iddialar diğer FETÖ’cü sosyal medya hesaplarında ve FETÖ’ye yakın gazetelerde yoğun şekilde haber konusu olurdu.

        Bir süre sonra anladım ki, bu haberler bir iddianameye konu edilmek için yazılırmış.

        “Selam Tevhit Silahlı Terör Örgütü” diye bilinen kumpas böyle kurulmuştu.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil, neredeyse devlet yönetimindeki herkesi hayali silahlı bir örgütün üyesi yapmışlardı. Beni de medya yapılanması içine sokmuştu FETÖ. Bu kumpası kuran bütün FETÖ’cü polis, savcı ve hakimler mahkum oldu sonradan.

        O günden sonra pek böyle tivit dizisi olmamıştı hakkımda.

        FETÖVARİ LİNÇ KAMPANYASI

        Ali Murat Güven isimli bir gazeteci 2019 Kasım ayında hakkımda onlarca tivit atıp yine akla zarar iddialarda bulununca, aklıma FETÖ geldi. Ancak Güven’i tanıyordum. Yeni Şafak Gazetesi’nde birlikte çalışmıştık. FETÖ’cü değildi.

        İddiaları 25 yıl öncesine dayanıyordu. Benim “düşük ahlaklı”, “hedonist” biri olmamdan tutun, FETÖ’nün sayesinde devlet içinde kariyer yaptığımı, onların desteği ile bu günlere geldiğimi iddia ediyordu.

        REKLAM

        Bu tivitler tıpkı FETÖ döneminde olduğu gibi birden sosyal medyada yayıldı. Bu hesapların çoğu bir “kuş” ismiyle anılan ekipten, kuş beyinli tiplerdi.

        Bununla da kalmadılar, Akit gazetesinden Takvim’e, Oda TV’den Sözcü’ye, KRT televizyonuna kadar her yerde haberleştirildi bu yalanlar.

        Kimse bana telefon açıp "Bu iddialar doğru mu?" diye sormadı.

        Kimse bu iddiaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını araştırmadı.

        Birçok gazete, TV, onlarca haber sitesi ve yüzlerce sosyal medya hesabı bir linç kampanyasının gönüllü ve istekli taşeronu oldu. Üç gün boyunca adım TT listesinde kaldı.

        Ne hazindir ki, bu linç kampanyasına katılanların bir kısmı benim eski arkadaşlarım, beni tanıyan insanlardı.

        Bu iddialarının tamamının yalan, iftira ve hakaret olduğunu anlattığım açıklamamı da yayınlamadılar.

        MAHKEME YALAN VE HAKARETİ BELGELEDİ

        Ali Murat Güven hakkında hemen tazminat ve ceza davları açtım. Hakkımı mahkemede aradım.

        2021 Ocak ayında, açtığım “3 kuruşluk” tazminat davası sonuçlandı ve Ali Murat Güven mahkum oldu.

        Dün de ceza davası sonuçlandı ve Güven yine mahkum oldu. Devlete 2500 TL para cezası ödeyecek.

        Yani mahkeme söylenenlerin hakaret ve iftira olduğunu belgelemiş oldu.

        Onca gazete, TV ve haber sitesi o iftiralara iştahla yer verirken, onların yalan olduğunu belgeleyen mahkeme kararını duyurmama rağmen haberleştirmedi (Gazeteciler.com ve medyaradar.com hariç).

        Dün mahkemeden çıkarken avukat arkadaşıma şunu dedim:

        “Eden bulur.”

        Çok güzel bir sözdür. Eden bulur, bulması gerekir. İlahi adaletin tecellisidir bu.

        HANGİ GAZETECİ SUÇ İŞLEMİŞSE YARGI ÖNÜNE ÇIKARILSIN

        Mesleğimiz son günlerde çok vahim iddialar ve suçlamalarla adeta sarsılıyor.

        Birçok gazetecinin adı akılalmaz kirli işlere karışıyor, ses kayıtları, videolar ortalıkta dolaşıyor.

        REKLAM

        Hepsine “iddia” diyoruz. Öyle demek zorundayız çünkü bunlara “doğrudur” demek için bir mahkeme kararına ihtiyacımız var.

        Ancak mahkeme açılmıyor, yargılama olmuyor, iddialar ortalıkta her gün artarak dolaşmaya devam ediyor.

        Fakat bu meslekten ekmek yiyen, çocuklarına rızık götüren, kaleminin namusunu koruyan, dürüst gazeteciler bir mesleğin kirlenmesinden dolayı isyan halinde.

        Eden bulsun istiyoruz.

        Suçu olan hak ettiği cezayı alsın.

        Ali Murat Güven gibi iftira atan, hakaret edenler mahkeme önlerine çıksın, mahkum olsun. Ve sicillerine işlensin ki bir daha aynı rezilliği yapmasınlar.

        Kim rüşvet almışsa, kim suç örgütleriyle ilişki kurmuşsa, kim haksız kazanç edinmişse, kim kirli işlere bulaşmışsa hak ettiği cezayı alsın.

        Bu yüzden savcıların harekete geçmesi gerekir. Mahkemeler kurulsun, adalet yerini bulsun, kirli gazeteciler bu güzelim meslekten ayıklansın.

        GAZETECİLER İDDİALAR İFTİRA DİYORSA DAVA AÇSIN

        Yok bu gazeteciler iftira ve haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlarsa, benim gibi mahkemeye gitsinler. Orada haklı olduklarını gösteren mahkeme kararını aldırsınlar. Bu kararla da aslanlar gibi mesleklerini yapmaya devam etsinler.

        Ancak böyle kalmasın, böyle kalmamalı.

        Eden bulsun ki bu meslek temizlensin.

        Diğer Yazılar