Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        15 Temmuz sonrası yaşananlar başka türlü gerçekleşseydi, bugün nasıl bir Türkiye olurdu?

        Size farklı bir 15 Temmuz okuması yapmak istedim.

        Her kesimden, her fikirden ve her siyasi partiden insanların bir araya gelerek, elleriyle darbeci tankları durdurduğu dünyada görülmüş bir olay değildir.

        Geriye doğru dönüp baktığımda, acaba bu muhteşem halk zaferi sonrasında aşağıdakiler olsaydı, bugün nasıl bir Türkiye olurdu diye düşündüm.

        1.

        Darbe önlendikten sonra Yenikapı’da yapılan mitinge bütün siyasi partiler ve devlet erkanı katılmış, dayanışma halinde, darbeyi lanetlemiş ve demokrasiyi savunmuştu.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mitingden sonra kurmaylarını toplayıp, “Benim çağrımla her siyasi partiden insan sokaklara inip darbeye direndi, şehit ve gazi oldu. Bu mitinge de gelerek demokrasiye sahip çıktı. Ben artık bir siyasi partinin lideri olarak siyaset yapmayacağım. Bundan böyle her siyasi parti benim için eşit mesafededir. Günlük siyaset yerine, ülkede yaşayan her ferdin dertleriyle uğraşacak, siyaset üstü bir Cumhurbaşkanı olacağım. Bu yüzden AK Parti’yi başka bir arkadaşım yönetmeli.” Bu fikrini açıkladıktan sonra tüm siyasi partilerin liderlerini toplar ve görüşünü dile getirir ve ardından bir basın toplantısıyla kararını millete bildirir.

        2.

        CHP lideri Kılıçdaroğlu Yenikapı mitinginden sonra parti yönetimini toplar ve şöyle der: “Mesele AK Parti meselesi değildir, ülke meselesidir. Bu kontrollü bir darbe değil, doğrudan ABD ve FETÖ ortak yapımı bir darbedir. Hedef de tüm Türkiye’dir.

        AK Parti ve MHP ile yan yana tüm dünyaya FETÖ’nün alçak darbe girişimini anlatın, demokrasiyi ve bağımsızlığımızı savunun. AK Parti ile olan hesaplaşmamız sandıkta olacak, FETÖ ile mücadelede değil... ”

        3.

        MHP lideri Bahçeli, ülkenin bekasının söz konusu olduğu bir ortamda siyaset yapmanın doğru olmadığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, bu badireden ülkeyi selametle çıkarması için her türlü desteği vereceklerini açıklar. Başkanlık sistemine geçilme teklifini erteler ve ülke normalleştikten sonra bir sistem değişikliğine gidilmesinin daha doğru olacağını söyler.

        4.

        FETÖ darbesini her yönüyle araştırmak ve bir daha benzer bir girişim olmaması için Meclis’te tüm siyasi partilerin katıldığı bir komisyon kurulur. Komisyon Cumhurbaşkanı’ndan başlayarak, tüm devlet yöneticilerini ve ilgili kişileri dinler. Yapılan hataları tespit eder ve bir daha olmaması için alınacak önlemleri sıralar. Devletin içinde sadece dini değil, her türlü ideolojik ve aykırı yapıların sızamaması için büyük bir değişim ve dönüşüm çalışması başlatır.

        5.

        FETÖ’yle mücadele ederken kurunun yanında yaşın yanmaması için ülkenin en önemli hukukçu, yargı mensubu ve bürokratlarından oluşan yetkili, güçlü bir komisyon kurulur. Bu komisyon “üstü ihanet, ortası ticaret, altı ibadetle meşgul olan cemaat” yapısının yargı süreçlerinde de dikkate alınmasını sağlar. Böylece mağduriyetlerin önüne geçer. Yine de mağdur olanlar varsa hızlı yargılama süreçleriyle gerçeği ortaya çıkartır ve adalet duygusunun zedelenmesini engeller.

        6.

        FETÖ borsasının oluşması, FETÖ iftirasının atılması ve FETÖ ile mücadelenin istismar edilmesini engellemek için yeni kanunlar çıkartılır. Kötü niyetli insanların cezalandırılması için etkin yargısal düzenlemeler yapılır.

        7.

        FETÖ’yü ve 15 Temmuz'da yaşananları tüm dünyaya anlatmak ve ülkenin hakkını aramak için Cumhurbaşkanlığı bünyesinde her görüşten uzmanın katıldığı bir başkanlık kurulur. Bu başkanlık kamu diplomasisi yöntemleriyle Türkiye’nin haklarını dünyada savunur ve bir FETÖ diasporasının oluşmasını engeller.

        15 Temmuz darbesinden sonra bunlar olsaydı, sizce nasıl bir Türkiye olurdu?

        Diğer Yazılar