Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Tarihimizin en büyük ve en acı veren orman yangınında, kamuoyundaki iletişimde de ayrı bir yangın yaşanıyor.

        İktidar ve muhalefetin birbirine girmesi, karşılıklı suçlamaları yetmiyormuş gibi, akılalmaz bir bilgi kirliği ve dezenformasyon da ayrıca bir yangın görünümünde.

        İki yangını da söndüremiyoruz.

        İKTİDAR NEDEN İKNA EDEMİYOR?

        Yangın söndürme çalışmalarında hükümetin neler yaptığı, araç, insan sayısı her gün birkaç koldan yayınlanıyor.

        3 Ağustos 2021 itibariyle, 156 yangının 147’sini kontrol altına alınmış.

        Yangın söndürme çalışmalarında TSK’dan İçişleri Bakanlığına, AFAD’dan Orman Bakanlığına, Kızılay’dan Sağlık Bakanlığına kadar neredeyse devletin tüm birimleri yer alıyor.

        Bu çalışmalara 16 uçak, 52 helikopter, 9 İHA, binden fazla araç, 6 bin personel katılıyor.

        Yani elinden geleni yapıyor hükümet.

        Gelin görün ki kimseyi ikna edemiyor.

        Belediye başkanları Twitter’dan videolar çekip, “Yanıyoruz hava desteği gönderin” diye yayınlar yapıyor.

        Sosyal medya ve klasik medyada yangın için bir şey yapılmıyormuş gibi gösterilen haberler daha çoğunlukta.

        Hükümet, elinden geleni yaptığına bir kesim insanı ikna edememesinin sebebini; art niyetli, iktidar karşıtı insanların gerçeklere kulaklarını tıkaması olarak gösteriyor.

        REKLAM

        Bunda kısmen de haklı olsa da, dönüp kendisinin nerede hata yaptığına da bakması lazım.

        AK PARTİ’NİN İLETİŞİM YANGINI DAHA ÖNCE BAŞLADI

        Uzun süredir söylediğim, AK Parti, en büyü kozu ve gücü olan “inandırıcılığını” kaybetme tehlikesini hiç önemsemedi.

        Kendisini savunduğunu sandığı medya gücü, aslında AK Parti’nin ve Erdoğan’ın inandırıcılığını, güvenini alttan alta eritti ve buna kimse müdahale etmedi.

        O kadar çok asılsız, yanlış bilgi, haber, yorum, analiz yapıldı ki bu medyada, şimdi doğruları söylese de kimseyi inandıramıyor.

        Ekranlardaki yorumcular, gazetelerdeki köşe yazarları, siyasetçiler, eski/yeni belediye başkanları o kadar çok sorunlu, eksik, garip açıklamalar yaptı ki, toplumun önemli bir kesimi bunlar yüzünden tüm AK Parti camiasına inanmaz oldu.

        En basitinden PKK’nın bu yangınları çıkarttığına dair Cumhurbaşkanı bile kesin konuşmazken, bazı yazarlar yangını PKK'nın çıkarttığını söylemekle kalmadı, CHP’nin de ona yardım ettiğini bağıra bağıra anlatıp insanları isyan ettirdi.

        Şimdi canla başla çalışan binlerce insanın yangını söndürmek için çabaladığına, çoğu insanı ikna edemiyorlar.

        Bu yeni bir şey değil, bir sürecin sonucudur.

        AK Parti’nin iletişim yangını bugün değil, çok önceden başladı. Buna önlem almadı ve yangın bacayı sardıktan sonra, şimdi söndürmesi zor hale geldi.

        UÇAK KRİZİNİ ANLATAMADI, YÖNETEMEDİ

        Yangın sürecinin en önemli tartışması uçak meselesiydi.

        THK’nın neden bu hale geldiğini bilen yok. Uçakların neden kullanılmaz olduğunu da kimse doğru düzgün anlatmadı.

        Uçaklar bu haldeyse hükümet neden bunun önlemini almadı, yeni uçak filoları kurmadı, bunu da kimse bilmiyor.

        REKLAM

        THK’nın eski yönetimini suçlayarak durumu izah etmek mümkün değil. THK’nın borç batağında olduğunun sorumlusu kim, onu da açıkça izah edemediler.

        Çünkü THK Kayyum Başkanı, sağlıklı bir iletişim politikasıyla durumu yönetemedi. Yangın günü neden düğüne gittiğini izah etmesini, kasıtlı olarak öne çıkardılar diyor. Tamam da bu bilgiyi açıklayan da kendisi. Kimse uydurmadı ki.

        Oysa, kendisiyle görüştüğümde haklı olduğu birçok yönün olduğunu gördüm. Ancak bunu sağlıklı bir iletişim çalışmasıyla anlatacağına, “algı operasyonu var“ deyip durdu. Yanlış algıyı kırmak kendilerinin görevi halbuki.

        Şimdi konuşmama kararı almışlar. İyi bir şey yaptıklarını sanıyorlar ama bu da yanlış.

        MUHALEFET NEDEN İNANDIRICI DEĞİL?

        İktidar cephesi iletişim yangını yaşarken, muhalefette de durum çok farklı değil. Yangın süresince muhalefeti destekleyen kesimlerin yaydığı haberlerin neredeyse yüzde 90’ı asılsız çıktı.

        Muhalefet iktidarı sıkıştırayım derken, öylesine tuhaf işler, açıklamalar, geçek olmayan bilgiler açıkladı ki, her birinin yanlış olduğu ortaya çıktıkça durum daha çok karıştı.

        Antalya’da, Bodrum’da Marmaris’te hava desteği yok dendiğinde, onlarca helikopterin o esnada orada yangın söndürdüğü ortaya çıktı mesela.

        Oysa muhalefet liderinin, belediye başkanlarının, medyasının yangın söndürmede görülen ihmal, yanlış, eksiklikleri sağlıklı ve gerçekçi bir şekilde dile getirmesi halinde herkesi ikna edebilirdi.

        Ama o da uzun süredir, belgesiz, asılsız, gerçeği yansıtmayan bilgiler, açıklamalar yüzünden inanılırlığını yitirmişti. Yani muhalefetin iletişim yangını da çok önceden başlamış ve bacayı sarmıştı aslında.

        Ne acıdır ki binlerce canın, malın, ağacın yanıp kül olduğu, tarihimizin en büyük yangın felaketi, bizi birleştireceğine daha da ayrıştırdı.

        Bu da yüreğimizi yakması gereken bir başka yangındır.

        Diğer Yazılar