Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Son dönemde siyasette görünür, açıklamaları tartışılır olan ve adından daha çok söz ettiren partilere baktığınızda ne görüyorsunuz? Özellikle muhalefet açısından.

        CHP’nin daha çok öne çıktığını, gündemi etkilediğini, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının daha çok konuşulduğu ve gündemin içinde bir şekilde CHP’nin yer aldığı gözüküyor bana göre.

        Özellikle, iktidarı bazı düzenlemeler yapmaya zorladığı yönündeki tartışmalar, üstelik oylarının artmasına pozitif etki yapan tartışmalardı.

        Şunu unutmayalım, görünür olmak, tartışılır olmak oyların artacağı anlamına gelmez.

        Reklamın iyisi kötü olmaz tezi doğru olsaydı, Tik Tok fenomeni gibi meşhur olan Mustafa Sarıgül oy patlaması yaşardı.

        Görünür ve tartışılır olmanın pozitif yönünün olması gerek.

        CHP son günlerde bunu kısmen yakalamış durumda.

        CHP’ye yakın bir gazeteci olan Özlem Gürses, CHP hükümet içinden bilgi alıyor, tıpkı öğrencilerin kredi borçlarının silinmesi gibi, hemen ön alıp açıklama yaparak parsayı topluyor anlamına gelen açıklamayla bu yükselişe gölge düşürse de, konu çok büyümedi yine de.

        Sahi neden böyle bir açıklama yaptı anlamadım?

        Özetle CHP ve lideri Kılıçdaroğlu’nda gözle görülür bir pozitif yükselme hissediliyor uzaktan bakınca.

        MUHAFAZAKAR PARTİLERDE ENERJİ DÜŞÜŞÜ

        Benim dikkatimi çeken bir başka konu da muhafazakar siyaset yapan partilerdeki enerji düşüşü.

        Son dönemlerde, belki de yazın etkisiyle, gözle görülür bir enerji, motivasyon ve kamuoyunu etkileme gücünde düşüş gözüküyor.

        Zaten genel olarak Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda “hangi CHP’li aday olsun?” tartışmasının peşinde onlar da sürükleniyor.

        Gerçi Ali Babacan son bir haftadır çok sık haber oluyor ya da adı TT listesine giriyor.

        Ancak bunun sebebi, özellikle Gelecek Partisi’ne, 3. İttifak tekliflerine karşı yaptığı açıklamalardı.

        Bu da negatif bir etki yaratır muhafazakar seçmen üzerinde.

        Merkez sağ, hatta CHP oylarına talip ise de, oylarının artışında ciddi bir sıçrama görülmediğine göre orada bir etki yaratmış diyemeyiz.

        YA AÇILIM YAPACAKLAR YA DA SEÇMEN SANDIĞA GİTMEYECEK

        Diğer partilere bakacak olursak:

        Saadet Partisi ciddi bir sessizliğe gömülmüş durumda.

        Gelecek Partisi kendisine yönelen eleştirilere sert tepkiler vererek haber oluyor.

        Yeniden Refah Partisi tek başına çekim merkezi olmak için çabalıyor ama başarmış denilemez…

        Tüm muhafazakar partilerin, siyasetin genel gidişatına etki edecek açılımlar, yeni fikirler, öneriler getirdiğini de söyleyemeyiz kısacası.

        3. İttifak ya da “muhafazakar ittifak” fikri de Ali Babacan nedeniyle hayata geçmedi ve tartışmadan düştü.

        Özetle muhafazakar siyaset yapan partiler bu yaz döneminde ciddi bir varlık gösteremediler ve düşüş eğilimine girdiler.

        Bunu anketlere dayanarak söylemiyorum. Sahadaki ve kamuoyundaki gözlemlerime dayanarak söylüyorum.

        Bu da tabanda, teşkilatlarda rahatsızlık yaratıyor.

        Muhafazakar seçmen AK Parti’den kopup, bu partilere akacak diye bekleniyordu ama bu partilerin dağınık hali, birbiriyle tartışmaları yüzünden onlara gitmedi.

        Sanırım şu anki durum devam ederse, muhafazakar seçmenin sandığa gitmeme eğilimi daha ağır basacak.

        Ya da bu partiler ciddi, ezber bozan, herkesi şaşırtan pozitif bir açılım yaparak durumu değiştirecekler.

        Bakalım güz döneminde işler değişecek mi?

        Diğer Yazılar