Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Beklenen oldu, Muharrem İnce CHP’den istifa etti. Yeni parti kuracak.

        Şimdi akıllarda tek soru var; CHP seçmeni partisini bırakıp İnce’ye oy verir mi yoksa oylar bölünmesin diye mi düşünür?

        Bu argüman ne zaman gündeme gelse Muharrem İnce şöyle diyor: "Cumhur İttifakı ile asla işimiz olmaz; muhalefeti bölme yok. Millet İttifakı’nın içindeyiz.”

        İyi ama Millet İttifakı sonuç itibarıyla bir gönüllüler kulübü değil ki? Liderler düzeyinde anlaşmadan nasıl dahil olacaksınız?

        Bakın muhalefet liderleri art arda gelen ziyaretler ile kendi aralarında mekik dokuyor. Matematik kombinasyonları gibi CHP, İYİ Parti, HDP, Deva ve Gelecek Partisi liderleri her gün ikili basın toplantıları düzenliyor. Geçtiğimiz 1 hafta içinde bu şekilde 6 farklı görüşme yapıldı.

        Tüm bu buluşmaların altında Millet İttifakı içindeki birlikteliği kuvvetlendirme çabası var.

        Ayrıca yeni kurulan partileri siyasi aktör haline getiren de verilen bu fotoğraflar oluyor.

        Üstelik birbirine benzemez bu partileri bir arada tutan kuvvet Kılıçdaroğlu. Hâl böyle iken diğer muhalefet liderleri Kemal Bey’i üzme pahasına Muharrem İnce ile dayanışma içine girer mi?

        Bu noktada en kritik aktör Meral Akşener…. İnce, Akşener’i ikna edebilecek mi?

        Eğer ki Akşener de İnce’ye yüz çevirecek olursa muhalefet içinde istenmeyen adam pozisyonundan nasıl çıkacak?

        Dünkü istifa konuşmasında “Potansiyeline güvenmeyip dostlarına bel bağlayan tek ana muhalefet CHP’dir. CHP artık bir tabeladan ibaret, benim hedefim 50+1” diyor.

        CHP’nin tek başına iktidar olma hedefinden vazgeçmesini eleştirmesi de yüzde 50+1 hedefi koyması da prensipte mantıklı ama ya sahadaki gerçekler?

        Ülkede en çok oya sahip AK Parti bile MHP ile kurduğu ittifakı genişletme çabasında iken Muharrem İnce’nin tek başına iktidar olma hedefi tam manasıyla hayalperestlik değil mi?

        Kılıçdaroğlu’nu ‘dostlarıyla’ siyaset yapmakla eleştiriyorsunuz ama dost edinmek yeni sistemde çok mühim Muharrem Bey…

        "Yüzde 50+1" dediğinize göre hedefiniz Cumhurbaşkanı adayı olmak. Muhalefet ilk turda tek aday üzerinde anlaşır ve sizi sürece dahil etmezse ne yapacaksınız gerçekten merak ediyorum…

        İnce'nin avantajı

        İnce'nin avantajı
        0:00 / 0:00

        Tamam ittifaklar konusunda işi çok zor Muharrem İnce’nin ama önemli birkaç avantajı var.

        Etkileyici konuşmalar yapabiliyor, dikkatleri üzerine çekebiliyor.

        İktidara yakın medya ve devlet televizyonu, açıklamalarına geniş yer verecek.

        Ayrıca Meclis’te 4 milletvekiline sahip olması kritik oylamalarda gözleri İnce’ye çevirecek.

        İşte bu nedenle yeni kurulan diğer partilerin liderlerine kıyasla daha çok gündemde olacaktır...

        Babacan ve Davutoğlu arasındaki buzlar eridi mi?

        Babacan ve Davutoğlu arasındaki buzlar eridi mi?
        0:00 / 0:00

        Muhalefet liderleri durmadan birbirlerini ziyaret ederken dün ilginç bir gelişme yaşandı; Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan buluştu.

        Bildiğimiz kadarıyla iki lider arasındaki ilk baş başa görüşme bu.

        İki ismin de parti kuracağı belli olduğunda birlikte hareket edecekleri beklentisi oluşmuş, hatta arada epeyce bir arka kapı diplomasisi yürütülmüştü.

        "Birlikte hareket edelim" diyen taraf Davutoğlu idi ama Babacan kanadı sıcak bir yanıt vermemişti. Hatta Babacan “Birleşme teklifinde bulundu, olumlu bakmadık” diyerek tavrını açıkça ortaya koymuştu.

        Geçmişte aynı parti çatısı altında siyaset yapan iki ismin arasındaki bu mesafenin arkasında Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu arasındaki eski gerilimlerin yattığı konuşuluyordu.

        Sonuçta iki ayrı parti kurdular.

        İki lider arasındaki gizli soğukluk devam etti.

        Nihayet dün bir araya geldiler.

        Üstelik Babacan, Davutoğlu'nu partisinin genel merkezinde ziyaret etti.

        Ortak basın toplantısında sistem değişimi vurgusu yaptılar ama baş başa görüşmede ne konuşulduğunu bilmiyoruz.

        Son derece resmi ve mesafeli bir buluşma mı olmuştur yoksa eski defterler birazcık da olsa açılmış mıdır, merak ettim doğrusu…

        Aslında aradan geçen zaman, iddialı bir şekilde yola çıkan iki ismin de ciddi bir oy oranı yakalayamadığını, ideolojik zeminde de ortak bir dil benimsediklerini gösterdi.

        Yine de birlikte hareket edeceklerini zannetmiyorum.

        Yüzde 50+1 küçük partilere aktör olma şansı verdikçe, “Küçük olsun ama benim olsun” anlayışı devam ettikçe daha çok yeni parti göreceğiz bu gidişle…

        Diğer Yazılar