Hay sizin ortam zevkinize!
Aylar önce restoranlara ve kafelere süre sınırı getirilmesini önermiş, “'Nasıl olsa yiyip içeceğiz' diyerek çıkarılan maskelerle bir çay söyleyip saatlerce lak lak eden insanlar var. Hem işletmeye ekonomik katkısı yok hem virüs yayılıyor” demiştim.
Aklın yolu bir; normalleşme döneminde müşterilerin 45 dakika süreyle ve HES koduna göre alınacağı açıklandı.
Dün Milliyet’te çıkan bir haberde, kimi işletmecilerin bu 45 dakika kuralına uyulamayacağına dair açıklamaları vardı. Bir yolunu bulup sürelerle oynanacağını iddia etmişler.
Hatta bir kafe işletmecisi, “Ben burada ortam, zevk satıyorum. 45 dakika dolmadan müşteriye ‘Son 5 dakikanız, toparlanın’ demek çok mümkün değil. Kafeler insanların sosyalleşmesi içindir. Uzun süre oturulur. Burası internet kafe değil ki 'Dakikanız doldu' diyeyim” demiş.
Hakikaten bu esnafın mantığını anlamak mümkün değil. Sanki uzun süre oturan müşteri saat başı yemek söylüyor! Karnı doyan lak lak edip en fazla üstüne 2 bardak çay içiyor. O masa dolu olduğu için başka müşteri de alamıyorsunuz.
45 dakika kuralına en çok işletmelerin sahip çıkması lazım. Saat başı yeni müşteri alacaklar bu sayede. Tek yapmaları gereken mutfak ekibini güçlendirerek servisi hızlandırmak.
Salgın alıp başını gitmiş, aylarca kapalı kalmışsınız. Şimdi herkesin iyiliği için olan bir kurala burun kıvırıyorsunuz.
Neymiş efendim ‘ortam ve zevk’ satıyorlarmış.
Hay sizin zevkinize diyeceğim ama aklı başında, sorumluluk sahibi esnafımıza ayıp olacak. Salgınla mücadele ederken herkesin zevkinden sefasından ödün vermesi gerekiyor. Elbette esnafımızı mağdur etmeyelim, bir an önce açılsınlar ama kurallara da uysunlar.
Bu arada süresi dolduğu halde kalkmayan müşteriye “Gidin” demeye çekinebilirler. Buna da bir çözüm bulmak lazım. HES kodu restoranda okutulduğu anda uygulama üzerinde sayaç başlaması gibi bir yöntem geliştirilebilir mi acaba? Böylelikle uyarıldığı halde kalkmayan müşteri yüzünden işletmecilere ceza kesilmesi de engellenmiş olur.
