Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bülent Arınç siyaset üzerine bir vakıf kurma niyeti olduğunu, orada siyasetçi yetiştireceğini açıklamış.

        Bülent Bey’in politika tecrübesi olduğu muhakkak fakat alınmasın ama onun referansıyla yetişecek isimlerin siyasette şansı olur mu?

        Yaptığı açıklamalar öyle büyük krizlere neden oldu ki en son Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden bile istifa etmek zorunda kaldı.

        Hem muhalefetin hedefindeydi hem iktidarın...

        Ne İsa’ya yaranabildi, ne Musa’ya...

        Şimdi politikaya meraklı bir genç arkadaşımız partilerin kapısını çalıp “Merhaba ben Bülent Arınç’ın siyaset vakfında yetiştim” dese, “Aman başımıza dert açmayalım” demezler mi?

        Fakat kendisi gibi aykırı ve televizyon reytingi yüksek yeni yüzler ortaya çıkaracaksa tartışma programlarında değerlendirmek isteriz!

        Doğu Perinçek'in aşkı karşılıksız

        Doğu Perinçek'in aşkı karşılıksız
        0:00 / 0:00

        Doğu Perinçek 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bu yana dozu giderek artan bir biçimde iktidarın ve Cumhur İttifakı’nın politikalarını destekliyor.

        Kendisine sorduğumuzda “Asıl onlar benim çizgime geldiler” diyor. Vatanseverlik ekseninde buluştuklarını söylüyor.

        Onun bu yakın duruşuna bugüne kadar Cumhur İttifakı tam olarak kucak açmadı.

        Geçmişte AK Parti’nin kapatılması için başvurular yaptığı hâlâ hafızalarda olduğu için AK Parti kurmayları ona hâlâ kızgın ama kamuoyu önünde pek bir şey demiyorlar.

        MHP ile ilişkileri ise bu hafta iyice içinden çıkılmaz bir hâl aldı.

        Geçen gün bir tartışma programında konuklardan biri kendisine “Olur da Bahçeli siyaseti bırakırsa MHP’nin başına da geçersiniz, çok uygun bir pozisyonunuz var” diye yüklenince, Perinçek “MHP’nin başına geçmek şereftir. MHP bugün vatansever bir parti. Türkiye’nin bütünlüğü için çalışıyor, teröre karşı mücadele veriyor, Amerika’ya karşı duruyor, onun için MHP’nin başında olmak bir suç değil” diye cevap verdi.

        Perinçek’in bu sözlerini Hürriyet Gazetesi MHP kaynaklarına sorunca, zehir zemberek bir yanıt geldi:

        “MHP’nin Doğu Perinçek’e bakışı bellidir. Herhangi bir ilişkimiz, beraber hareket etmemiz, hatta çay içmemiz bile mümkün değildir. MHP’ye üye olması dahi söz konusu olamaz” dediler.

        Dün bu tartışmada yeni bir perde daha yaşandı.

        Beyaz TV’den Tahir Sarıkaya’nın sorusu üzerine Perinçek, Türkiye Gençlik Birliği’nde ülkücü gençlerin de olduğunu iddia etti.

        Bu sefer MHP’nin gazabına soruyu soran Tahir Sarıkaya uğradı.

        MHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, "Program konuğunuza “Ülkü Ocakları İle TGB birleşir mi?” gibi absürt bir soru sorarak medya tarihine kesinlikle geçmiş oldunuz. Çin’in Türkiye şubesi, Rusya’nın Türkiye uydusu olan birisiyle ülkücü gençliği yan yana getirme düşüncesi beyhude ve iğrençtir" diye ağır bir açıklama yaptı...

        Peki MHP, Perinçek’e neden bu kadar tepkili?

        Onun da yanıtı tıpkı AK Partilerin kızgınlığı gibi geçmişte saklı. 12 Eylül’den evvel ülkücü yöneticilerin Aydınlık Gazetesi’nde hedef gösterildiği günleri unutmuyorlar.

        Yani diyeceğim o ki, Perinçek’in Cumhur İttifakı’na karşı duyguları platonik olmasa dahi karşılıksız.

        Peki Doğu Bey bu sevdadan vazgeçer mi? Bence geçmez, çünkü onun sevgisi duygusal değil konjonktürel ve ilkesel.

        Diğer Yazılar