Sevan Nişanyan adlı hapishane kaçkını Youtube’da kendisine kanal açmış, bakmış kimsenin izlediği yok, dikkat çekmek için sallıyor da sallıyor.
Atatürk’e “Pisliğin tekiydi” diyor.
“Günümüzdeki Atatürkçülük veya Kemalizm'in Türk Nazizm’inden, neo-Nazizim’den farkı yoktur” diyor.
“Tek parti dönemi aşağılık bir terör devletiydi” diyor.
“Nâzım Hikmet Atatürk’e k.çını sallamadığı için hapse atıldı” diyor.
Ağza gelinmedik sapıkça ifadeler kullanıyor.
Kendince tarihi yorumlamakla yetinse “İfade özgürlüğü” falan diyeceğiz ama hakaret üstüne hakaret yağdırıyor.
Liberal görüşlere sahip olabilirsiniz. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki kimi uygulamalara mesafeli yaklaşabilirsiniz ama bu ülkenin kurucu liderine ve onun yolunu seçenlere karşı rezilce laflar edemezsiniz.
Karısının kafasına dışkı döken, Hz. Muhammed’e dil uzatan, tecavüzleri masum gösteren, en sonunda hapishaneden firar edip Yunanistan’a iltica eden bu hadsizi gündeme getirmek hata belki ama işte insanın sabrı kalmıyor bazen...
İstanbul'da yer alan tüm taksi, minibüs ve dolmuşlar araç içi kameralarla takip edilecekmiş.
Araçlara entegre bir GPS sistemiyle, taksilerin yolu uzatma sorunları da son bulacakmış. Müşteri almama, müşteriyi yolda indirme durumlarında cezai işlem uygulanacakmış.
Ayrıca taksi şoförlerini olumsuzluklardan korumak için de araçların içine panik butonları konulacakmış.
Tüm süreci İBB Toplu Ulaşım Denetim ve Yönetim Merkezi izleyecekmiş.
Tek kelimeyle bravo, eğer ki bu sistem düzgün çalıştırılabilirse taksilerle ilgili sorunların bir bölümü çözülebilir.
Bir bölümü diyorum çünkü mesele sadece yol uzatma veya müşteri beğenmemekten ibaret değil.
Taksilerin en az yarısı çok eski, pis ve bakımsız. Taksi şoförleri büyük oranda nezaketsiz. Turist kazıklama, taksimetre açmama, mesai devir saati olan 14:00-16:00 aralığında müşteri almama, bozuk para bulundurmama, yol bilmeme... Daha sayacağımız onlarca nedenle hayatımızı çileye çeviriyorlar.
Tabii bu sorunlarla karşılaşmak için önce binecek bir taksi bulmanız gerekiyor zira ortada taksi yok!
Yaz döneminde artan turist sayısı ile birlikte İstanbullular için taksi bulmak adeta piyangoya dönüştü. Dün bir arkadaşım artık bu strese girmemek için 1-2 saat önceden yola çıkıp yürüdüğünü anlatıyordu. “Toplantıya kan ter içinde varıyorum ama taksi bulma umuduyla geç kalmaktan iyidir” diyordu.
Bu problemin sorumlusunun İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olmadığı aşikâr.
O, taksi sayısını ve kalitesini artırmaya çalıştıkça önüne engel çıkaran iktidar bilmeli ki bu tavrın kendilerine zerre faydası yok, zararı var.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.
