Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün Muharrem Sarıkaya Meclis’te AK Partili milletvekillerinin yeni ekonomi politikasına ilişkin hissiyatını yazmıştı.

        Gelinen durumdan hiç hoşnut değillermiş, buradan çıkışın kısa vadede olmayacağına yönelik endişeleri de oldukça yüksekmiş.

        Tüm AK Parti Grubu istisnasız böyle mi düşünüyordur yoksa Muharrem abinin karşısına adına artık 'endişeli Reisçiler' diyebileceğimiz isimler mi çıkmıştır bilemiyorum ama sonuçta belli ki içeride bir huzursuzluk var.

        İşin ilginç tarafı, AK Partililerde bu ay Merkez Bankası’nın faizi sabit tutacağına yönelik bir kanı oluşmuş.

        Muhtemelen bu kanı Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun yabancı yatırımcılarla yaptığı bir toplantıda “16 Aralık’taki toplantıda faiz indirimi yapılmaması olasılığı arttı” sözlerine dayanıyor.

        Bir yandan "Ekonomide yeni bir modele geçtik, doların kaç lira olduğunun önemi yok, ihracat artınca döviz dengeye oturacak" açıklamaları yapılırken, diğer yandan Merkez Bankası'nın kura müdahale etmesi, Başkan Kavcıoğlu çıkıp “Faizi düşürmeyebiliriz” demesi kararsız bir atmosfer yaratıyor.

        Yabancı yatırımcı için birinci öncelik öngörülebilir ortamdır.

        Oysa faizi 3 ay düşürüp, sonra birden yükseltip, sonra tekrar düşürerek, Merkez Bankası Başkanlarını ve bakanları sık sık değiştirerek kafa karışıklığına ve öngörülemezliğe neden oluyorlar.

        Kur ve faiz politikası nedir? Düşük faiz politikası ne kadar süre uygulanacak? Dolarda bir kırmızı çizgi var mı? Hammadde ve yatırım maliyetleri yükselirken ihracat nasıl artacak? Hayat pahalılığı nasıl durdurulacak?

        Ekonomi kurmaylarının tüm bunları tane tane anlatması lazım.

        Aksi halde bırakın vatandaşı bu politikaya kendi milletvekilleri bile ikna olmuyor...

        Beyoğlu Belediye Başkanı: İmamoğlu'nun Taksim projesini ben de beğendim

        Beyoğlu Belediye Başkanı: İmamoğlu'nun Taksim projesini ben de beğendim
        0:00 / 0:00

        İranlı yönetmen Mecid Mecidi bir sinema atölyesi vermek üzere birkaç gün önce İstanbul’a geldi. Kendisi de sıkı bir sinema meraklısı olan Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, bir yemek düzenleyerek Mecidi’yi bir grup gazeteci ve oyuncuyla buluşturdu.

        Sohbet İran sineması ve Mecidi’nin yönetmenlik maceraları üzerinden ilerlese de yemeğin sonuna doğru biz Başkan Yıldız ile Beyoğlu’nu konuşmaya başladık.

        Cüneyt Özdemir, İBB’nin Taksim Meydanı projesinin akıbetini sordu. Ben de işin arka planında siyasi nedenlerin olduğunu hatırlatarak, “Aracılık edip projenin önünü açsanız asıl kazanan Beyoğlu olmaz mı?” dedim.

        Yıldız’ın cevabı ilginçti.

        “Büyükşehir Belediye Başkanı'mızın önerdiği proje, değerlendirilmesi gereken bir proje. Ben beğendim. Halk oyuyla seçilmesi de güzeldi. Hepimizin arzusu daha yeşil bir alan. Kot farkından dolayı teknik olarak zorlukları var ama yapılırsa şu andaki halinden birkaç kat daha iyi olur. Kültür Bakanı'mızla bu konuyu konuşacağım” dedi.

        Haydar Ali Yıldız, son dönemde özellikle kültür-sanat alanında başarılı işlere imza atıyor.

        İdeolojik ayrışmaları bir kenara bırakarak; İKSV, Arter, Borusan Sanat gibi 'öteki mahalle'den sayılan önemli kültür kurumlarıyla işbirliği yaparak Beyoğlu Kültür Yolu projesini başlattı.

        Taksim Meydanı Projesi de Ekrem İmamoğlu ile iktidar arasındaki siyasi çatışma nedeniyle yapılamıyor.

        Projenin önemli bölümünü kapsayan Gezi Parkı, İBB’den alınarak Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na devredilmişti. İmamoğlu, mülkiyeti geri almak için dava açacaklarını duyurmuştu.

        Bu tıkanıklığı çözmek için Haydar Ali Yıldız inisiyatif alıp arabulucu olursa hem Beyoğlu hem de İstanbul kazanır.

        Beyoğlu Belediyesi bununla da yetinmeyip Aya Triada Kilisesi’nin önündeki büfelerin taşınabileceği bir alanı kilise vakfına tahsis etse, muhteşem bir meydana kavuşmuş oluruz.

        Kılıçdaroğlu'nun işi zor

        Kılıçdaroğlu'nun işi zor
        0:00 / 0:00

        Tamam adaylık gönlünden geçiyor, “Nasıl olsa muhalefet bloku seçimi kazanmayı garantiledi, bari siyasete Cumhurbaşkanlığı yaparak veda edeyim. Hem ülkede birlik beraberlik de sağlarım” diye düşünüyor ama yakın ekibi dışında ne parti tabanı ne de ittifak ortağı bu duruma ikna olmuş değil.

        Dün İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın Habertürk’ten Mahir Kılıç’a önemli açıklamalar yaptı.

        Kılıçdaroğlu'nun olası Cumhurbaşkanlığı adaylığına dair, "Kendisinden talip olduğunu duymadım ama bizim bir ilkemiz var. Bu konuda herkes idealist davranmalı, nefis zamanı değil. Anketlerde kazanmama riski görünen bir adayı biz İYİ Parti olarak kabul etmiyoruz” dedi.

        Daha önce Genel Başkan Meral Akşener de ‘kazanacak aday’ vurgusu yapmıştı ama Koray Aydın bu kez bizzat Kılıçdaroğlu’nun adaylığı sorusuna verdiği yanıtta vurgulayarak İYİ Parti’nin tavrını kibarca ortaya koydu.

        Bugün de İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı Habertürk’ten Sibel Erdem'e konuştu.

        Koray Aydın'ın sözleri biraz yumuşatma çabasıyla "Bu söylediklerimizden Kemal Bey'e karşı olduğumuz sonucu çıkmasın ama İYİ Parti'nin yol haritası paydaşlarla ortak bir aday tespit edilmesi ve bu noktada seçilecek bir isim olması” dedi. Diplomatik bir dil kullansa da satır aralarında İYİ Parti'nin hissiyatını o da yansıtmış.

        Kılıçdaroğlu performansının dozunu giderek yükseltiyor, gündemi belirliyor, imajını güçlendiriyor ancak aday olma noktasında işi çok zor.

        Diğer Yazılar