Tatil çocuklarına kitaplar

7-10 YAŞ

Bir Talihsizin Maceraları 2: Okulda Şamata

Max Crumbly için ortaokuldaki sıradan günlerden biridir. Serseri Thurston tarafından dolaba kilitlenmiş ve okuldan atılıp evde anneannesiyle ders görme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Üstelik günlerden cumadır ve tüm hafta sonunu dolabında geçirebilir. Ama belki de bu durum, Max’in hayalini kurduğu okul kahramanlığına terfi etmesi için bir şanstır! Tabii okulun bilgisayarlarını çalmaya çalışan acımasız, aç ve pizzalı hırsızlara engel olabilirse. Ama bunun için o dolaptan çıkmaya, okulun havalandırma borularına ve biraz da bilgisayar uzmanı kız arkadaşı Erin’in yardımına ihtiyacı vardır.

Rachel Renée Russell (Doğan Egmont)

Hayvanlar Dünyasının Sırları

Şimdi size bir dizi soru soralım. Timsah ile tavuğun ortak özelliği ne olabilir? Yarasalar neden yürüyemez? Ayakta uyuyan hayvanlar hangileridir? Zebralar neden çizgili olur? Kulağı dizinde olan hayvan hangisidir? Hastalanmayan hayvan var mıdır acaba? Maviyi görebilen tek kuş hangisidir? Fareler neden geğiremez? Mavisel Yener, çocukları hayvanlar dünyasının uçsuz bucaksız gizemine davet ediyor.

Mavisel Yener (Bilgi)

Sezer ve Tozar 3: Mario’nun Uçak Koltuğu

İyi kalpli, çirkin köpek Tozar’la kurnaz kedi Sezer’in işlettiği Körfez Pansiyonu’nda günler dostluk içinde geçmektedir. Ama bir gün, Bambam Keskinkulak adlı, kendini fiyordun yeni şerifi diye tanıtan kocaman, sevimsiz bir köpek pansiyona gelir. Önce dağlar ozanı Gregor’u yasadışı göç nedeniyle tutuklar, ardındanKörfez Haberlerigazetesini kapatır. Su samuru Susam, pansiyonun bodrumuna gizli bir matbaa kurar veKörfez Haberlerimuhabiri Bandi, gazeteyi yeraltında çıkarmaya başlar. Bu arada pansiyona Mario Gastromati adlı İtalyan bir kunduz gelir. İlginçtir ki Bambam Keskinkulakbir tek Mario’ya dostça davranır…

Ingvar Ambjörnsen (Can)

Denize Yollanan Mektup

Herkes denize şişe içinde bir mektup yollayabilirdi. Ama deniz yanıt yazmaya başlayınca işler değişti… İşte, bu farklı ve özel bir durumdu hatta biraz da tüyler ürperticiydi. Tom Pellow’un babası denizde kaybolalı bir yıl olmuştu. Onun için yokluğunu kabullenmek çok zordu. Okyanusun açıklarında batan o gemiden kurtulan olmamıştı. Shearer’dan yas, umut ve mucizeler hakkında büyüleyici bir öykü…

Alex Shearer (İş Bankası)

Kedi Ustası: Beybabadan Masallar

Gerçeğini aratmayan yüzlerce kedi, palyaço kılığına girip herkesi eğlendiren Kral Kişniş, hiçbir işe yaramıyorum diye üzülen Beyaz Kalem … Peki, çevresine küskün bir ağacın yepyeni yolculuğuna ya da uçan öykülere ne dersiniz? Dahası, Gülistan Ülkesi’ni yok olmaktan kurtaran mızıkanın yaptıkları... Ahmet Önel, çocuklar için birbirinden güzel masallar hazırladı, beybabanın ceplerine doldurdu ve çocuklarla buluşması için onu uğurladı. Beybabamız bu sefer de masallarımızın rotasını değiştirmedi. Birbirinden ilginç karakterleriyle birlikte bir ağaç gölgesine oturdu, sizi bekliyor.

Ahmet Önel (Elma-Akademi Artı)

Avucumda Yıldızlar

İki kardeş tepedeki rüzgâr gülünü seyretmeye gittiler. Rüzgâr gülü döndükçe birlikte hayallere daldılar. Mesela sonsuzluğun ne demek olduğunu konuştular. Ve gökyüzündeki yıldızları. Balım’ın bu arada bir sorusu oldu: Yıldızlar gündüz olunca nereye kaybolurdu? Ve macera böylece başladı.

Firdevs Kapusızoğlu (Haydi Kitap)

11-14 YAŞ

Doldrums: Dünyanın Sonuna Yolculuk

New Yorklu sanatçı Nicholas Gannon’ın hem yazıp hem resimlediği, dünyada birçok dile çevrilip 14 ülkede yayımlanan iki kitaplık seri “Doldrums”un ilk kitabı Türkçe’de. Archer Helmsley ünlü birer kâşif olan büyükannesiyle büyükbabasının türlü gariplikler ve hazinelerle dolu evinde büyümüştür. Kendisi de onlar gibi büyük maceralara atılacağı günü sabırsızlıkla bekler. Fakat büyükannesiyle büyükbabasının bir buzdağında kaybolduklarının haberini alınca, Archer’ın annesi aşırı korumacı davranır ve oğlunun evden çıkmasına izin vermez. Neyse ki Archer’ın Adélaide Belmont ve Oliver Glub gibi arkadaşları vardır. Hep birlikte, Archer’ın büyükannesiyle büyükbabasını kurtarmak için bir plan yaparlar…

Nicholas Gannon (Can)

Mucizevi Oscar

“İsmim Oscar ve ben mucizeviyim. Bence bir mucizeye layık görüldüm. Büyülü bir saat gibiyim. Tik tak! Galiba annem beni doğurduğunda sütüne sihirli kediotu karıştı. Olsa olsa böyle olmuştur. Başka açıklaması yok! Yoksa nasıl bir insanın gözlerine bakıp şak diye az sonra ruhunun bulutlara gideceğini anlayabilirim?..” Böyle diyor Oscar… Özlem Dilber, hassas bir konu olan yaşamın sonlanmasını farklı bir üslupla anlatıyor kitapta. Ve bir de hayatın nasıl dolu dolu yaşanacağını.Sevdiklerimizi sıkı sıkı kucaklamayı anlatan bir kitap.

Özlem Dilber (Çınar)

Uzaylı Komşu

Ödüllü kitap "Bayan Pimpirik", gözden geçirilmiş metni, yeni kapağı ve Uzaylı Komşu adıyla yeniden raflarda. Yaşadığı mahallenin sıra dışı sakini Bayan Pimpirik ve kedisi Pamuk etrafında gelişen olayları konu edinen kitap, farklılıklara saygının ve hoşgörünün önemini kavratırken, önyargının ilişkilerdeki yıkıcı etkisine dikkat çekiyor. Bayan Pi için farklı olmak büyük bir ayrıcalık. Her gece bigudiyle sardığı mısır püskülü saçları, alacalı giysi ve şapkalarıyla tuhaf ama sevimli bir profil çizen Bayan Pi, görüp görebileceğiniz en ilginç karakterlerden. Üstelik bu uğurda dışlanmayı, yalnız kalmayı hatta mahallenin delisi, uzaylısı, cadısı olarak adlandırılmayı bile göze alacak kadar cesur... Peki, ya siz?

İclal Dikici (Tudem)

Mutluluk Rüyası Fabrikası

Yolun dört bir yanında Mutluluk Rüyası Fabrikası’nın broşürleri uçuşuyordu. Kenarında da, ‘Arkadaşına tavsiye edene daha çok mutluluk’ yazıyordu. Anlaşılan o ki, bütün çocukları etki altına almak istiyorlardı. Üstelik mutluluktan satın alınabilecek bir ürün gibi bahsetmeleri ne kadar garipti. Bakkaldan gazete alır gibi mutluluk alınabilir miydi? Ya da eğer alınabilseydi, bu gerçek ve kalıcı bir mutluluk olabilir miydi?.. Keskinoğlu, mutluluk kavramını tartışmaya açıyor. Çocuk dünyasında, “Mutluluk nedir?” sorusunun peşine düşen roman, tüketim kültürü, arkadaşlık, kuşaklar arası iletişim gibi temaları işliyor.

Dicle Keskinoğlu (Kırmızı Kedi)

Uçan Minimini Kadın

Uçan Minimini Kadın, aysız bir gecede rüzgârla havalanır ve karanlığın içinde kaybolur. Bulutların arasında dans ederek gezinir. Gökyüzünde öyle güzel şekiller çizer ki insanın içinden gülmek, ellerini çırpmak gelir. Yere indiğinde tanık olduğu muhteşem hikâyeleri anlatır. Minik Adam ise endişelidir. Uçan Minimini Kadın’ı kaybetmekten korkar. Bu yüzden rüzgâr onu alıp götürmesin diye ayak bileğine bir ip bağlamaya karar verir. Peki ya rüzgâr şiddetini artırırsa? Şimdi şu soruyu soralım: Sevmek birbirini sıkı sıkı tutmak mıdır yoksa el ele yürümek mi?

Giulia Cocchella (Çınar)