Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Filmlerde görüyoruz ama acaba ne kadar gerçek? Mesela dokuzuncu yüzyılda insanlar günlük hayatlarını nasıl sürdürüyorlardı? Ne yiyip içiyor, nerelerde barınıyorlardı? Şimdi söz konusu yüzyıla, “yurtluk” denen yerleşim yerine gidelim; orada da çiftçi Bodo’nun hayatına bakalım.

        Frank kralı Şarlman döneminde, bugünün Almanya’sında bir yerlerdeyiz. Güzel bir ilkbahar sabahı Bodo erkenden kalkar. Çünkü keşişin çiftliğinde çalışmak için gitme sırası ondadır ve kâhya korkusundan geç kalkmaya cesaret edemez. Aslında kâhyayı memnun etmek için bir hafta önce ona yumurta ve sebze götürmüştür ama keşişler kâhyalarının büyük rüşvetler almalarına izin vermezler. Toprak sürmek üzere büyük öküzünü de yanına alır, oğlu Wido da elinde değnekle öküzün yanında yürür. Zaten çevredeki çiftliklerden başkaları da yola koyulmuş, kahyânın verdiği direktifler doğrultusunda kimi öküzleri, kimi çapalar, kimi de küreklerle toplu halde senyörel mansenin tarlalarına, çayırlıklarına ve ağaçlıklarına gitmektedir. Bodo’nun komşu mansesinde Frambert, Ermoin ve Ragenold çocukları ve eşleriyle yaşamaktadır. Frambert ağaçlığın etrafına tavşanların çıkıp da taze bitkileri yemesini engellemek için bir çit yapmakla meşguldür. Ermoin bir el arabası dolusu odunu evine taşımaktadır. Ragenold ise ahırın çatısında açılan deliği tamir etmektedir…

        Çalışıp didinen Bodo akşam yemeği için eve döner. El yapımı mumları ancak titrek bir alevle yanabildiği ve sabah erken kalkmak zorunda oldukları için güneş batar batmaz yatağa girerler. Zaten o dönem insanları “iyi çocuklar gibi 7-9 saatleri arasında” yataklarına girmektedir…

        ORTAÇAĞ İNSANLARI (Eileen Power / Çev: İslam Kavas / (Kronik)
        ORTAÇAĞ İNSANLARI (Eileen Power / Çev: İslam Kavas / (Kronik)

        KADIN HAREKETİNDE DE ÖNCÜ

        Eileen Power’ın “Ortaçağ İnsanları” adlı kitabındayız.

        Ortaçağ’da yaşamış bir köylü, bir ev hanımı, bir kumaşçı ne yer, ne içer, nasıl yaşar? Power, iktisat tarihçisi bir kadın olarak İngiliz tarihçiliğinde var olan bu eksikliği fark etmiş. “Ortaçağ İnsanları”nı bu eksikliği gidermek için yazmış, Ortaçağ’ın sıradan insanının hayatını yeniden kurgulamış. Kitap yalnızca sıradan insanları anlatmasıyla değil, sıradan insanları sıradan olmayan bir üslupla anlatmasıyla da önemli. O karakterlerin dünyasına sokuyor bizi ve bir de bakıyoruz ki daha haberimiz olmadan Ortaçağ Avrupa tarihine dair birçok şey öğrenmişiz.

        Eileen Power (1889-1940) yüksek eğitime ancak sınırlı şekilde katılabilen bir Britanyalı kadınlar nesline dahil. 1921’de London School of Economics and Political Science’a (LSE) geçti. LSE çabucak sosyal bilimlerin önemli merkezi oldu. Power’ın oradaki konumu 1931’de profesörü olduğu iktisat tarihi alanındaydı.

        Hayatında birçok hususta öncülük yaptı. Akademik alanda, Economic History Society’nin kurucu üyesiydi ve bu kurumun dergisinin kuruluşuna yardım etti. Kadınların oy hakkı mücadelesine katılışı öğrencilik günlerine kadar geriye gider ve feminist bakışı araştırmalarını kadın çalışmalarına yönlendirdi. Baş kitabı sayılan “Ortaçağ İngiliz Rahibe Manastırları” ve kadın tarihi çalışmalarından bir seçki, ölümünden sonra kocası iktisat tarihçisi M. Postan tarafından “Ortaçağ Kadınları” ismiyle yayımlandı. Esasında özellikle Çin’le ilgilendiği 1920-21’deki bir dünya seyahati onun ufkunu genişletti.

        Power, Ortaçağ iktisat tarihindeki uzman çalışmalarının yanında, özellikle İngiliz yün ticareti üzerine, okullar için radyo yayınları, çocuk kitapları, Ortaçağ kaynaklarının tercümeleri ve geniş okur hedefleyen yetişkin kitaplarıyla tarihi akademinin dışına taşıyabilmek için çaba sarf etti. Bu sonuncu hedefin başarılı olup en iyi bilineni 1924’te ilk defa basılan “Ortaçağ İnsanları”ydı ve çıkışından neredeyse yüzyıl sonra bile birçok lisanda hâlâ çokça okunmaya devam ediyor.

        KRALLAR, KRALİÇELER, ASİLLER YOK

        Peki kimler var bu kitapta? Bir dokuzuncu yüzyıl çiftçisinden meşhur tacir ve seyyah Marco Polo’ya, bir on dördüncü yüzyıl başrahibesine ve aynı dönemin genç bir Fransız ev hanımına, iki geç Ortaçağ İngiliz tacirine kadar altı kişinin portresi söz konusu.

        Power’ın kendisinin söylediği şekliyle seçilmiş karakterler “bir kişi kadar bir örnek” olmak için de seçilmişler. Böylece, mesela çiftçi Bodo üzerine bölüm derebeylik sistemi, tarım uygulamaları, erkek ve kadın arasındaki iş bölümü; yaygın inançlar vb ile de ilgilidir. Hepsi soyuttan ziyade somut anlatımla aktarılmıştır. Benzer biçimde, yün ticaretinin ayrıntıları İngiliz tacirleri Thomas Betson ve Thomas Paycocke’un faaliyetleri ve hayatlarının özel ayrıntıları aracılığıyla anlatılır. Burada krallar, kraliçeler veya asiller yoktur. Vurgu çiftçilik, şehir ve ticaret sınıfları üzerine iken başrahibe konusunda da aşağı aristokrasi üzerinedir.

        Benzer biçimde Marco Polo ile 13. yüzyıl iklimini ve onun seyahat aşkını, Madame Eglantine ile bir başrahibenin yaratıcı tasviri ile geç Ortaçağ piskoposlarının ziyaret hayatlarını, Parisli bir ev hanımıyla 14. yüzyılın ev hayatını öğreniyoruz.

        Birey tecrübelerinin bütün toplumun ve hayat tarzının keşfi için kullanılması, “Ortaçağ İnsanları”nı özel bir kitap haline getiriyor. Tarih ve insan meraklıları kaçırmasın.

        *

        İKİ TAVSİYE

        Norveçli antropolog, Polinezya Adalarına yerleşen ilk insanların efsanevi kahraman Kon-Tiki önderliğinde okyanusu geçerek Peru’ya geldiğine insanları inandırmak için 1947’de aynı adlı ilkel salıyla çıktı yola. 65 dile çevrilen kitap yeni baskısıyla… “Benli Belkıs”la müthiş bir kurmaca biyografiye imza atan Karlıklı şimdi Türk Mata Hari’nin müthiş hikâyesini anlatıyor. İşte Emine Adalet Pee’nin aşk ve dansla dolu tutkulu yaşamı…

        Kon-Tiki (Thor Heyerdahl / Alfa)
        Kon-Tiki (Thor Heyerdahl / Alfa)
        Emine Adalet (Şaziye Karlıklı / Doğan)
        Emine Adalet (Şaziye Karlıklı / Doğan)

        Diğer Yazılar