Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KIYMETLİ dostlar! Üç ayları karşıladığımız Receb ayının ilk Cuma gecesi, tüm Müslümanların rağbet ettiği “Regaib Kandili”nde, bu bizler için son derece önemli gün ve geceler hakkında sizlerle sohbet etmek istiyoruz.

        Ne kadar ehl-i sünnet ve’l-cemaatten sayılan ve âlim olarak bilinen kimse gelmişse, üç aylara, Receb-i şerifin ilk Cuma’sına, Miraç Kandili’ne, Berat Gecesi’ne, Kadir Gecesi’ne muhakkak surette dikkat çekmiş ve itibar etmişlerdir. Ulemanın ihtilafı “Bu günler niye önemlidir? Hangi sebepten bu gün ve gecelere dikkat çekilmiştir?” gibi konularda olmuştur ama hepsinin ittifakı bu günlerin önemli olduğu hususudur. Bu aylarda ibadetin başka bir lezzeti vardır. Yani her zaman okuduğun Kur’an’ı bu ayda oku, manasını ayrı idrak edersin. Neden? Çünkü bu aylarda ayrı bir feyiz vardır.

        Kandil geceleri tabii ki önemlidir ve bu gecelerle alakalı müjdeler vardır. Ancak şu unutulmamalıdır ki bazı şeyler âdet haline getirilerek dinin esas kaideleri göz ardı edilmemelidir. Dinimizin esasları, farz, vacip, sünnetler ortadadır, bellidir. Kandil gecelerinde bazı ritüeller yerine getirilebilir, mevlid okunabilir, sohbet dinlenebilir, ziyaret amacıyla bir yerlere gidilebilir, ancak bunların hiçbiri sabah namazının iki rekat sünnetiyle kıyas dahi kabul etmez, arada fersah fersah fark vardır.

        “Namaz kılmak, Kur’an okumak, bunlardan başka neler yapabiliriz?” diye soranlarınız olabilir. Bu aylarda, bu günlerde insan kendisini düzeltmek için fırsat kollamalı, şöyle bir oturup kendince muhasebe yapmalı. “Ramazan geliyor, bu güzel aya güzel bir şekilde gireyim, hatalarımda ısrar etmekten vazgeçeyim, bir toparlanayım” diyen bir kimsenin bu güzel mevsimden istifade etmesi çok daha kolay olabilir.

        Receb ayında nafile ibadet edilmesi, sadaka verilmesi, kabir ziyareti gibi hususlar tabii ki önemlidir fakat ehem mühim meselesi vardır. Bir insan iman esasları olan “Amentü”yü bilmiyorsa, hayatında hiç okumamışsa, hiç öğrenmemişse kalkıp Regaib Kandili’nde “Oturayım ben bugün şu ilmihali bir öğreneyim, amentü esaslarını ezber edeyim” dese bu o kişi için ne güzel bir başlangıçtır.

        Kur’an bilmiyor musun? Al eline Elifba’yı, Kur’an öğrenmek için ilk adımını Receb’de at, Elifba’yı ezberle. Öğrenmek için her elif deyişinde Allah (CC) bir melek indiriyor, senin için istiğfar eden bir melek yaratıyor. Otursa bir adam Receb ayında Kur’an’ı öğrenmek için günde bir saatini verse, geceleyin nafile ibadet yerine “Kur’an’ı ben nasıl mü’min olarak okuyamam!” diyerek, bunun eksikliğini içinde derinden hissederek harfleri hecelese bu yaptığı, nafile ibadet etmekten çok daha yerindedir.

        TÖVBE ETMEK İBADETTİR

        Üç aylara girerken ve daima sıkça yapmamız gerekenlerden biri de dilimizden tövbeyi, günahlarımız için Cenâb-ı Hakk’tan istiğfar etmeyi düşürmemektir. Bunun için de bizzat Efendimiz’in (SAS) “Seyyid’ül-İstiğfar” yani “İstiğfar dualarının en değerli ve en üstünü” beyan ettiği duayı, mealiyle birlikte sizlerin istifadesine sunuyoruz.

        “Allahümme ente Rabbi lailâhe illâ ente halakteni ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va’dike mesteta’tü eûzübike min şerri mâ sana’tü ebûu leke bini’metike aleyye ve ebûu bizenbi fağfirli zünûbi fe innehu lâ yağfirruzzünûbe illa ente.”

        “Ya Rabb’i! Sensin benim Rabb’im. Sen ey Rabb’im! Beni yaratan, kendisinden başka ilah olmayan Allah’ımsın. Ben senin kulunum ve tâ ruhlar âleminden seni bildiğim bu ana kadar elimden geldiğince kulluk ahdimde ve vaâdimde sadık olmaya çalışıyorum, çabalıyorum. Yaptığım her şeyin şerrinden ve bana şer olarak dönmesinden sana sığınıyorum. Başta iman nimeti olmak üzere bahşettiğin bütün nimetlerini büyük görürüm, küçümsemem ama günahlarımı da asla küçük görmüyor, sana isyanı hafife almıyorum. Ne olur günahlarımı yani seninle aramı açan her türlü kabahatimi affeyle, mağfiret eyle. Benim bu günahlarımı senden başka affetmeyi kabul eden, silip temizleyecek olan kimsem yok Ya Rabbi!”

        RECEB AYI HAKKINDA HADİS-İ ŞERİFLER

        “Resulullah (SAS) Receb ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz, ‘Galiba hiç yemeyecek (ayın her gününde tutacak)’ derdik.”

        (Hadis-i Şerif - Kütüb-i Sitte)

        “Receb ayında Allah Teâlâ’ya çok istiğfar edin; çünkü Allah Teâlâ’nın Receb ayının her vaktinde cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca cennette öyle köşkler vardır ki onlara ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.”

        (Hadis-i Şerif - Deylemi)

        “Allah Teâlâ, Receb ayında hasenatı kat kat eder. Bu ayda bir gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana cennetin 8 kapısı açılır. 10 gün oruç tutana, Allah Teâlâ istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi ‘Geçmiş günahların affoldu’ der.”

        (Hadis-i Şerif - Taberani)

        Diğer Yazılar