Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Öncelikle emniyet teşkilatını kutlamak gerekir. Müthiş başarılı bir operasyona imza attılar. Operasyon aylar öncesinde başlatıldı ama basına tek bir haber sızmadı.

        İkinci, belki de üçüncü dalgada gelecektir de benim merak ettiğim bazı konular da yok değil.

        Örneğin, İbrahim Akın nerelerde? İddialara göre ismi maddi menfaat karşılığında şikeyle Fenerbahçe ile anılıyor. Beşiktaş'ında transfer vaadiyle İbrahim'le temas kurduğu ileri sürülüyor. Ama ne kendisinden haber var ne de İstanbulspor Büyükşehir Belediye

        Kulübü'nden. Türkiye'de mi, yurt dışında mı? Aranıyor mu, yakalama emri çıkarıldı mı?

        Yoksa hiçbiri doğru değil de, suçsuz mu? Öyleyse niye ortaya çıkmıyor?

        Merak ettiğim diğer konulara gelirsek...

        ŞAİBELİ MAÇ 19 TUTUKLU FUTBOLCU 1!

        Sivas-Fenerbahçe maçı şike deniyor. Sivasspor'un başkanı, yöneticisi cezaevine gönderildi de tutuklanan Sivassporlu tek futbolcu kaleci Korcan. Korcan sahada tek başına 4-3'lük skoru dizayn etmiş olamaz. Takım arkadaşlarının da katkısı şart. Bu isimler kimyada kimler?

        Buca-Fenerbahçe maçı da şike listesinde. Bucaspor'un ne hocası, ne yöneticisi, ne de tek bir

        futbolcusu tutuklandı. Gözaltına alınan bile olmadı. O zaman şikeyi kim yaptı?

        Eskişehirspor'a gelirsek. Teşvik primi alındığı, futbolculara da dağıtıldığı iddiası var. Hocası, sportif direktörü cezaevinde. Sezer Öztürk serbest kaldı. Bülent Uygun, Ümit Karan teşvik primlerini dağıttıysa hangi futbolculara verildi? Teşvik aldılarsa neden bir tane bile tutuklanan Eskişehirli futbolcu yok? Ümit Karan geçen sezon futbolcu kadrosundaydı derseniz, o oyuna girdiğinde de Fenerbahçe 2-1 öndeydi. Teşvik primi alındı ama futbolculara verilmediyse bu maç kolay kolay ne şike kapsamına girer, ne de teşvik.

        Karabük cephesinden sorgulanan tek isim Emenike. Gençlerbirliği'nden gözaltına

        alınan tek futbolcu Mahmut Boz. İkisi de serbest kaldı. Şike iddiası olan maçlardan biri de

        Fenerbahçe-Ankaragücü. Tutuklu tek Ankaragücülü futbolcu yok.

        Şimdi tüm bu soruların ışığında net olarak "Fenerbahçe küme düşmeli" diyebilir miyiz?

        En azından biraz erken gibi geliyor bana.

        Şaibe olduğu iddia edilen maç sayısı 19.

        Tutuklanan futbolcu sayısı 1.

        SORU İŞARETİ KALMAMALI

        Tabii bir maçta da yapılsa şike şikedir. Ama tek başına bir Korcan bunu nasıl organize edebilir? Tamam bir hatalı gol yedi de Fenerbahçe'nin attığı gol sayısı 4.

        Diğer maçlar deseniz, hepsi gözümüzün önünde. Bazılarında özellikle stoper faciaları varda 90 dakikayı düşünürseniz alayı dişediş mücadele ile geçmiş.

        Kabul ediyorum ki ortada titiz bir operasyon, deliller, gerçekler var. Bunları kimse inkar edemez. Yönetici bazında çok ciddi girişimler olduğu net. Bu kişilerin hayatı karardı. En ağır cezaları da alacaklar. Ama Fenerbahçe Kulübü'nün ligden düşürülmesi gerektiği kanaatine varabilmek için bence daha fazla kanıta ihtiyaç var. Kafalarda en ufak bir soru işareti kalmamalı. En azından 8-10 futbolcunun bu işin içinde olduğunun kanıtlanması lazım. Ya

        da hakemlerin. Belki de öyle olacak.

        ***

        Emniyete göre şike ama...

        Fenerbahçe şike yaptı demeye dilim varmıyor. Ama şurası kesin, rakipfutbolcuların aklını karıştırdı. Hem de sezonun ikinci yarısının çoğu maçında. Bence bazı maçlar da soruşturma kapsamına girmedi.

        "Oynama, iyi oynama, fazla sıkma" dendi, "Seni transfer edeceğiz yaşın genç önümüzdeki yıllarda transferin var" gibi vaatlerde bulunuldu. Belki kimi girişimlerinde başarılı oldular, kimileri tarafından da terslendiler. Bunlar yaşandı.

        Fakat bunu şikenin içine ne oranda sokabilirsiniz? Etik olmada kesin de şike de diyemezsiniz.

        Herkesin telefon konuşmaları tespit edilmiş. Ancak şu ana kadar servis edilen tapelerde hiçbir takımdan hiçbir futbolcunun, hakemin ismi pazarlıklarda geçmiyor.

        Şike kanaatine giren ise polisler. Maçları her ne kadar didik didik etseler de, görüşmeleri belgeleyip bu işe yeltenenlerin ipliğini pazara çıkarsalar da futbol konusunda uzman değiller. Hukukçu da değiller. Simsarların, işgüzarların girişimleri sahalara ne ölçüde yansıdı, uygulandı? Emniyete göre şike olabilir ama federasyon kararını alırken daha başka verilere ete dayanmak zorunda.

        ***

        21 yıl önce ve bugün

        Tüm Fenerbahçeliler'in olduğu gibi Aykut Kocaman'ın da içi kan ağlıyor. Nasıl ağlamasın? Bütün bir sezon heyecan kasırgası şeklinde geçmiş. Futbolcu grubu müthiş bir performans göstermiş, şampiyonluk uğruna ter akıtmış, sahada mertçe mücadele etmiş. Ama bazı işgüzarlar çıkmış, bataklık fareleri çıkmış bu alınterine gölge düşürmüş, bunca başarıyı bir kalemde kirletmiş. Yapacak da bir şey yok. O işgüzarların marifetlerinin cezasını tüm Fenerbahçe camiası çekecek.

        Aykut Hoca'nın da işaret ettiği gibi Türk futbolunda futbolun içinden gelen insanlar söz sahibi değil. Gerçek aktör olan futbolcular zaten piyon. Türk futbolunu bataklığa çevirenler, nereden nasıl geldiği belli olmayan tipler.

        "Ligde şaibe varsa bu 1959'dan itibaren araştırılmalı. Bataklık ancak bu şekilde kurutulur" diyor Aykut Hoca...

        Keşke öyle olsa. Ama buna imkân var mı hocam? Hiç değilse bu depremin sevinilecek bir yanı var. Bu bir milat olacak, artık kimse boyundan büyük işlere kalkışamayacak. Buna cesaret bile edemeyecek. Bugüne kadar her şeye seyirci kalındı, yapanın yanına kâr kaldı. Bu ülkede 1990 yılında verilen şike kararı bile uygulanmadı.

        Malatyaspor Başkanı Metin Kaya Çağlayan delilleriyle şikeyi ispat etti. Şenes Erzik federasyonu umursamadı. O dönemin yöneticilerinden Levent Bıçakcı yıllar sonra federasyon başkanı olduğunda bir konuşmasında itiraf etti. Ama neye yarar? Acaba 21 yıl önce Tahkim Kurulu'nun bile onayladığı şike kararı cesurca uygulanabilseydi Türk futbolu bugün bu derece kirlenir miydi?

        Diğer Yazılar