Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Bir gün dahi yanında koruması olmadan Ankara’da en rahat dolaşan büyükelçi kimdir?” derseniz herkes onu işaret ederdi.

        Bugüne kadar herhangi bir resepsiyonda veya resmi bir davette yanında koruma olduğuna rastlanmadı, zırhlı araca da bir gün bindiğine tanıklık edilmedi.

        Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Gennariyeviç Karlov, neden böyle davrandığını sorduğumuzda kalın gözlüklerinin ardında gülümseyen yüzüyle hep aynı yanıtı verirdi:

        “Fark etmiyor ki!..”

        Hafta sonları Ankara ve çevresini bizzat kendi kullandığı aracıyla koruma almadan dolaşır, karşılaştığımızda da gittiği yerlerde tanıklık ettiklerini anlatırdı.

        Son olarak bir ay kadar önce büyükelçiliğin eski Basın Müşaviri’nin veda resepsiyonunda bir grup gazeteci bir araya gelip sohbet etmiştik.

        BİR CAN KURTARMAK

        Onun öncesinde ise 3 Eylül günü büyükelçilikte buluşmuş ve uzun bir röportaj yapmıştık.

        Türk diplomatların aktarımından çok işitti- ğim için şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, uçak düştükten sonra Ankara ile Moskova arasındaki krizin çözümünde çok önemli rol oynadı.

        Suriye konusunda da Türkiye’yle birlikte çözüm üretilmesinden yanaydı.

        Bu konuda bugün bir mesafe alındıysa bunda Büyükelçi Karlov’un da payı büyüktü.

        Özellikle de Halep’ten açılan insani yardım koridoru konusunda...

        Nitekim, Halep’te sıkışıp kalanların kurtarılması için yardım koridorlarının açılması gerektiğini eylül ayındaki röportajımızda aynen şöyle dile getirmişti:

        “Çatışmaların yaşadığı bölgelerden sivillerin tahliyesi, bu koridorların temel amacından biridir... Bu tarz koridorların binlerce sivilin hayatını kurtaracağını görüyoruz, bir vatandaşın canını kurtardıysak da ne mutlu.”

        Büyükelçilik Basın Müşaviri İrina Kasımova dün saldırının meydana geldiği fotoğraf sergisine geçen hafta davet ettiğinde ayaküstü de olsa Büyükelçi Karlov ile Suriye’yi ve Halep’i konuşmayı planlamıştım.

        Üşütmeden kaynaklı vücut kırgınlığından dolayı son anda sergiye gitmekten vazgeçip evin yolunu tuttum.

        Daha yeni eve girmiştim ki acı haber ulaştı; olayın olduğu yere ulaşmaya çalışırken o an yanında olan büyükelçilik görevlilerini telefonla aradığımda acı haberi de almış oldum.

        İLK OLDU

        Suikast kadar, ilk kez böyle bir eylemin bir polis memuru tarafından gerçekleştirilmiş olması da önemli.

        Çünkü Türkiye, İstanbul Başkonsolosu Efraim Elrom’un 17 Mayıs 1971’de kaçırılıp öldürülmesinden bu yana, yabancı bir misyon temsilcisine saldırıyla karşılaşmadı.

        Mısır Büyükelçilik binasının 1979’daki basılması olayı ise Filistin’den gelenlerin işiydi.

        İlk kez insanların hayatını korumakla görevli bir polis memurunun, davetlilerin ve kameraların önünde beylik tabancasını çekip bir büyükelçiyi katline tanıklık edildi.

        Suikastı yapan Çevik Kuvvet’te görevli polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş, silahını ateşlerken eylemini Halep için gerçekleştirdiğini söylüyordu.

        Canına kıydığı kişinin Halep’te bir can kurtarmak için cansiperane çaba gösterdiğinin farkında bile olmadan...

        Hem de ilk kez ateşkesten sonuç alan Türkiye’nin diplomatik başarısını gölgeleyerek...

        Ankara’da dün Rusya çok iyi bir diplomatını, Türkiye dostunu, dünya barış neferini...

        Ben ise yakından tanıdığım, yüreği iyilik dolu insanı kaybettim...

        Uçak krizinin çözümüne katkı veren Karlov, büyükelçilik bahçesinde sohbet ederken, Suriye’de çözüm için Türk-Rus ilişkilerine işaret ediyordu.

        Diğer Yazılar